Kanser hastalarına önemli uyarı! Eş dost tavsiyesi ile bitkisel ilaç kullanmayın
Kanserin tedavi sürecinde hastalar bir an önce iyileşmek için bitkisel ürünlerden medet umuyor. Ancak, hekime danışmadan kullanılan bitkisel kürler, kanser ilaçlarıyla etkileşime girip, daha büyük zararlara neden olabiliyor. Uzmanlar, ‘eş dost tavsiyesi ile bitkisel destek almak yerine, tamamlayıcı tıpla yani aromaterapi, masaj ve sanatla şifalanın’ diyor. (Sabah)
Haberin Devamı
/

1-7 Nisan Kanser Haftası. Bu kapsamda Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Sadi Kerem Okutur, kanser tedavisine zararı olabilecek ya da destek olabilecek toplumda talep gören alternatif yöntemler hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Sadi Kerem Okutur, "Kanserin tedavi sürecinde hastalar bir an önce iyileşmek için alternatif yöntemlerle ilgili arayışa girebiliyor. Özellikle bazı zorlu durumların varlığında bu arayış daha da artıyor. Bir yandan da eş, dost ve komşulardan sürekli öneriler geliyor. "Tanıdığım deneyip iyileşmişti", "Şöyle bir bitki var, çok iyi geliyor" gibi söylemler kulaktan kulağa yayılıyor ve hatta bazen bu konuda uzman olmayan kişilerin piyasaya sürdüğü çeşitli karışımlar elden ele dolaşıyor. Bu son derece zararlı yönlendirmeler, hastalığın tedavisinde aksamalara neden olabiliyor, onkoloji ilaçlarıyla etkileşime girerek sürece zarar verebiliyor" dedi. Prof. Dr. Sadi Kerem Okutur, oysa yapılan birçok çalışmada bunların yerine refleksoloji, masaj, aromaterapi ve yoga gibi yöntemlerin kanserde tedavi sürecine ne denli katkı sağladıklarının günümüzde herkes tarafından bilindiğini söyledi.
HASTALAR TAMAMLAYICI TIP KONUSUNDA BİLGİLENDİRİLMELİ
/

HASTALARIN bilinçlendirilmesinin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Sadi Kerem Okutur, şunları söyledi: "Tüm bu sayılan yöntemler yaşam kalitesini artıran, tedaviye uyumu ya da iyileşmeyi destekleyen tamamlayıcı uygulamalar olarak görülmelidir. Ayrıca onkoloji umanlarının hastalarını tamamlayıcı tıp yöntemleri konusunda bilgilendirmesi ve onları karşılaşabilecekleri güçlüklere hazırlarken, aynı zamanda fayda sağlayacak yöntemleri de yaşamlarına entegre etmeyi önermeleri hastaların faydasına olacaktır.
Haberin Devamı
AROMATERAPİ VE SANATLA BULUŞUN
/

Kanser tedavi sürecinde yaşam kalitesini artırdığı bilinen farklı yöntemler bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Sadi Kerem Okutur, şöyle dedi: "Örneğin refleksoloji, masaj ve aromaterapi bunlardan sadece bazılarıdır. Bugün, bu yöntemlerin normal sağlıklı bireyleri dahi fiziksel ve zihinsel olarak rahatlattığı bilinmektedir ki kanserli hastaların bazı şikayetlerini azalttığı ve onların yaşam kalitesine katkı sağladığı çok sayıda çalışmayla kanıtlanmıştır. Yine aynı şekilde yoga, üzerinde en çok araştırma yapılan yöntemlerden bir diğeridir. Fiziksel germegevşeme yöntemleri ve beraberinde bir tür meditasyonu barındırır. Bunlara ek olarak resim, seramik gibi sanatlar kanser hastalarının motivasyonlarını yükseltmelerinde önemli bir role sahiptir."
KURKUMİN ALOE VERA İLAÇLARLA ETKİLEŞİME GİRİYOR
/

PROF. Dr. Sadi Kerem Okutur, özellikle kemoterapi, akıllı ilaç ya da hormonal tedavi uygulanan, yani modern tıp yöntemleriyle tedaviye başlanan hastalarda onkoloji hekimine bilgi vermeden, bunların asla alınmaması gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Sadi Kerem Okutur " Alınan kurkumin, aloe vera, ginseng, reishi gibi ürünler ilaçlarla etkileşime yol açarak ilaçların etkilerini azaltabildikleri gibi, bazen yan etkilerini de artırabilmektedir. Bu bitkisel ürünlerin neredeyse hepsi karaciğerde bulunan ve "sitokrom enzimleri" denilen, kanseri tedavi etmek için kullanılan ilaçları vücuttan uzaklaştıran ya da onları etkili hale getiren enzimlerle etkileşmektedir. İşte bu karşılıklı etki durumu tehlikeli yan etkilere ya da verilen kanser tedavisinin etkisiz hale gelmesine neden olabilmektedir. Koşul ne olursa olsun, eğer hastanın böyle bir isteği varsa takiplerini yapan onkoloji hekimine bu durumdan kesinlikle bahsetmesi gerekmektedir.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
BU ÜRÜNLER İLAÇ DEĞİLDİR
/

PROF. Dr. Sadi Kerem Okutur, kurkumin, aloe vera, ginseng, reishi gibi bitkisel ürünlerin ilaçlarla etkileşime girebildiğini belirterek, şöyle dedi: "Fitoterapi adı ile bilinen bitkisel tedaviler toplumda çok ilgi çekmektedir.
/

Çünkü insanlarda her hastalığın çaresinin doğada var olduğuna dair bir inanış bulunmaktadır. Maalesef bu inanış hayatın ve tıbbın gerçekleriyle bağdaşmamaktadır. Öncelikle, bu ürünlerin hiç biri "ilaç" değildir ve gıda kodeksinde "takviye edici gıda" olarak adlandırılmaktadır; yani bir hastalığı ya da tıbbi durumu tedavi edici özellikleri bulunmamaktadır."