hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kronik yorgunluk sendromu bu kişilerde iki kat daha fazla görülüyor

    Kronik yorgunluk sendromu bu kişilerde iki kat daha fazla görülüyor
    expand

    Kronik Yorgunluk Sendromu’nun kadınlarda erkeklere kıyasla yaklaşık iki kat daha fazla görüldüğünü söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Kaya, “6 aydır geçmeyen yorgunluk, uyku bozuklukları, ağrı, kaygı bozuklukları, hafıza ve konsantrasyon güçlükleri, baş dönmesi ve sersemlik gibi şikayetler yaşıyorsanız Kronik Yorgunluk Sendromu hastası olabilirsiniz” dedi.

     

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kronik Yorgunluk Sendromu’nun daha sık kadınlarda, genç ve orta yaşlı yetişkinlerde görüldüğünü dile getiren VM Medical Park Pendik Hastanesi İç Hastalıkları Kliniği’nden Uzm. Dr. Betül Kaya, hastalık hakkında uyarılarda bulundu.

    Uzm. Dr. Betül Kaya, çalışmalarda virüsler, bağışıklık bozuklukları, hormonal bozukluklar ve nöropsikiyatrik faktörler araştırılsa da Kronik Yorgunluk Sendromu’na neyin sebep olduğunun henüz net olarak bilinmediğini söyledi.

    Kronik Yorgunluk Sendromu’nun kadınlarda erkeklere göre yaklaşık iki kat daha yaygın olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Kaya, hastalığın en sık görülen belirtilerini şöyle sıraladı:

    “Yorgunluk, uyku bozuklukları, ağrı, kaygı bozuklukları, hafıza ve konsantrasyon güçlükleri, baş dönmesi ve sersemlik. Fiziksel, bilişsel bir efor veya stres sonrasında şikayetlerin artması. Saatlerce uyuduktan sonra bile dinlenememek. Ayakta dururken şikâyetlerin artması, yatar durumda iyileşme olması. Hastanın bu şikâyetleri en az 6 aydır yaşaması ve bu zamanın en az yarısında şikâyetlerin şiddetli yoğunlukta olması.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     

    Kronik Yorgunluk Sendromu’nun belirli bir meslek grubunda daha fazla görüldüğünü gösteren net bir çalışma olmadığını vurgulayan Uzm. Dr. Kaya, genellikle işlevselliği yüksek işlerde çalışanlarda daha sık olduğunun düşünüldüğünü belirtti.

    Uzm. Dr. Kaya, Kronik Yorgunluk Sendromu’nda tanı koymaya yardımcı durumları ise şöyle sıraladı:

     “Ani olabilen, genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu ile ilişkili veya birkaç ay içinde kademeli olarak ortaya çıkan başlangıç, aşırı yorgunluk, aşırı fiziksel aktivite ile şiddetlenen şikâyetler, Kronik Yorgunluk Sendromu öncesi kronik sırt ağrısı veya kronik baş ağrısı öyküsünün olmaması, hastalar genellikle ateşli hissetseler de, çok azı yüksek ateş gösterir (37,4 dereceden fazla), eklemler ağrır ancak kızarıklık, ödem veya hareket kısıtlılığı yoktur, kaslar kolayca yorulsa da, biyopsiler ve EMG normaldir, boyun veya koltukaltında ağrılı lenf düğümleri (lenfadenit) sık görülen bir şikâyettir.”

     

    Başka birçok hastalıkta da benzer şikâyetler görülmesi nedeniyle olası farklı hastalıkları eleyebilmek için çeşitli tahliller yapılması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Kaya, “Tam kan sayımı, biyokimyasal testler (şeker, vitamin, mineraller, elektrolitler, tiroit, böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri dâhil), kreatin kinaz (kas ağrısı veya zayıflığı varsa) testlerini yaptırmak gerekebilir. Hasta öyküsü veya muayene uyku apnesini düşündürürse uyku çalışması yaparız. Öykü veya muayene adrenal yetmezlik düşündürüyorsa adrenal yetmezliğini değerlendiririz” ifadelerini kullandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kronik Yorgunluk Sendromu olan hastalarda birçok tedavi denense de hiçbirinin hastalığı tamamen ortadan kaldırmaya yetmeyebileceğini ifade eden Uzm. Dr. Kaya, “Bu nedenle tedavi destekleyici olmalı ve uyku bozuklukları, ağrı, depresyon ve kaygı, hafıza ve konsantrasyon güçlükleri, baş dönmesi ve sersemlik gibi yaygın semptomların ve eşlik eden durumların tedavisine odaklanılmalıdır. Psikolojik destek ve şikâyetlerin yoğunluğuna göre uygun ilaç tedavileri ile hastanın hayat kalitesi yükseltilmeye çalışılmaktadır” şeklinde konuştu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow