Orta yaş sendromu hasarsız atlatılabilir mi?

Uzman Psikolog Özlem Nur Tulum, orta yaş krizi nedir, neden olur ve atlatılabilir mi tüm ayrıntılarıyla sizler için anlattı.
İnsan ömründe genel olarak, iki büyük dönüm noktası vardır; biri ergenlik diğeriyse orta yaş dönemleridir. Bireylerin, ergenlik dönemini yaşayışları farklılık gösterse de genel olarak; ergenliği ne çocuk ne de yetişkin olarak sayılmadığımız ve bu aradalığın oluşturduğu baskı dolasıyla fırtınalı bir dönem olarak tanımlayabiliriz. Orta yaş dönemi de birçok kişi için fırtınanın ikinci raundu olabilir.
Orta yaş sendromu nedir?
İnsan ömrünün, teknolojiye bağlı olarak uzaması ile 40 yaşından, 50’lilerin sonuna kadar olan dönemden, orta yaş olarak bahsederiz. Bazı durumlarda, kişinin algılayışına bağlı olarak 37 yaşından itibaren orta yaş krizi deneyimlenmeye başlanabilir. İnsanların, büyük çoğunluğu; özellikle, erkek bireyler, orta yaş sendromu yaşamaktadır. Orta yaş sendromu diyebilmemiz için ayırıcı düşünceler vardır. Örneğin; artık çok geç, son yaşayışlar ya hep ya hiç olarak yaşamalıyım gibi çarpıtılmış düşüncelerin kişiyi ele geçirmiş olmasıdır.
Gençlik yıllarım geride kaldı olarak düşünen bireyler, gençliğe dair ne varsa katılmalıyım gibi bir inanç geliştirebilirler. Örneğin; kişi evli olmasına rağmen, genç sevgili arayışına girip kendisini, gençliğinin devam ettiği şeklinde kendisini ikna edebilir. Orta yaş ile birlikte, hayatın adeta bilançosu çıkarılır. Bu yaşıma kadar neler yaptım; nasıl yaşadım, işim, mesleğim, evliliğim, evlatlarım ve kök ailem beni ne kadar memnun ve tatmin etti gibi sorularla bireyin, hayatı ve kendisi sorgulama dönemidir. İnsanın, belli aralıklarla kendisini sorgulaması aslında, faydalıdır ve bu sorgulama neticesinde kendisini ve hayallerini gerçekleştirebilir. Ergenlikteki hayata sıfırdan başlama ve gelecek kaygısı, orta yaşlarda finansal olarak stabilite sağlamış ve hatta kariyerinin doruk noktasında olan bireyler tarafından yeterince yaşayamama hissi ve ölüm korkusuyla karakterize olur. 40 ve 60 yaş arasındaki bireyler, çevrelerinden ve yakınlarından kalp krizi, sağlık sorunları ve ölüm haberlerini daha çok almaya başlarlar. Bu noktada bireyler, 40 yaşından itibaren yaşamda daha çok hareket etmeliyim; daha fazla yaşamalıyım gibi bir baskı hissedebilirler.
Orta yaş sendromu kimlerde sık görülür?
Orta yaş sendromu, küçük yaşlardan itibaren hayat mücadelesi içinde olup gençlik yıllarını, hareket kabiliyeti daha geniş bir zeminde yaşayamamış ve kendi seçimlerini yapamamış bireylerde daha çok görülmektedir. İstatiksel olarak daha çok erkek bireylerde gördüğümüzü belirtmiş olsam da elbette, kadınlar da bu durumdan etkilenirler. Bir anda, evde eşini ve evlatlarını geride bırakıp yeni bir hayata başlayan ya da depresyonun ağına takılan birçok kadın birey vardır. Orta yaş döneminde, depresyonu daha çok kadınlarda, büyük hayat değişimleri ve riskli davranışlara da daha çok erkeklerde rastlarız.
Ne kadar zorlayıcı ve korkutucu gözükse de hayatınızın anlamını keşfettiğiniz ve kendinize her zamankinden daha çok değer gösterdiğiniz bir dönemin başlangıcı olabilir. Çıkmazda hissettiğiniz veya yol ayrımında kararsızlık yaşadığınız durumda psikoterapiden faydalanmak sağlıklı bir seçimdir.
Yaşlanmaktan korkma ve sonsuz gençliği bulma arzuları orta yaş krizini şiddetlendirir
45 yaşında iş ve sosyal hayattaki deneyimlerle, olaylara karşı geliştirdiği sakinliğiyle ve cinselliğini tanımasıyla insan bambaşka ve huzur veren bir olgunluğa erişebilir; her dönemi canlı yaşamak için tabulardan olabildiğince uzak durmaya çalışabilirsiniz. Yaş aldıkça gelen bilgeliğin hazzını deneyimlemek için yapmamız gereken benlik algımızı geliştirmek ve kendimize değer vermektir. Sizi değersiz hissettirenlerden, onlara ait olan tutumlarıyla kendilerini baş başa bırakıp uzaklaşabilirsiniz. Hayat, her gün yaptığımız seçimler ve bunların sonuçlarından oluşur. Ünlü isimler, şaheserlerini orta yaşlarında ortaya koymuşlardır. Tüm dünyada çok farklı alanlarda ortaya konan önemli eserlerin, gençlik döneminden ziyade ileriki yaşların derinliğiyle ortaya çıktığını araştırarak öğrenebilirsiniz.
Kabullenmek neden önemlidir?
Ortada olan bir durumu reddetmek, kendisini şiddetli şekilde göstermesine ve kabul etmek zorunda bırakmasına neden olur. İnsan ömrünün sonu olduğu ve biyolojik yaşın artmasıyla birlikte bazı şeylerin form değiştireceği gerçeğini, ne kadar erken kabul edebilirsek o kadar sağlıklı yaş almak ve sosyal hayata uyum sağlamak mümkün olur çünkü, bir yandan orta yaş krizi yaşadığını inkar edenler vardır. 20’li yaşlarda benimsenen yeme ve uyku ve spor alışkanlıklarına revize etmeden devam etmek ve sağlık kontrollerini aksatmak bu durumun göstergesidir.
İkinci doğum olan orta yaştaki krizi anlamlı ve canlı bir hayata dönüştürmek mümkündür
Tüm hayatınızı dengelemek ve yeniden düzenlemek için büyük bir fırsat olarak görmek tamamen kişinin düşünce tarzına bağlıdır. Unutmayın ki siz bitti demeden hiçbir şey bitmez! Seksologlar yani cinsellik üzerine bilimsel araştırma yapan bilim insanları,40’lı yaşların kadınlar için en iyi cinsellik yaşama dönemi olduğunu söylüyorlar. Özellikle kolektif toplumlarda kadınlar, bu yaşlarda hem sosyal hem mesleki hayatlarında daha çok özgürleşme imkânı bulurlar; özgüvenleri gelişir ve cinselliklerini tam anlamıyla keşfederler.
Araştırmalar ve bilim elbette genellemeler sunsa da konu insan psikolojisiyse kesin yargılardan uzak durmakta fayda vardır. Tüm bu söylemler, kişinin psikolojik ve fiziksel sağlığı açısından farklılık gösterir. Halihazırda, özgüveni gelişmiş, benlik saygısı yüksek ve finansal özgürlüğü olan 40 yaşında bir kadınla, benlik saygısı ve özgüveni düşük veya sosyal hayatı neredeyse olmayan bir kadının kendisine, cinselliğine ve dünyaya bakış açıları elbette çok farklıdır.
Cinsellik ve kadınlardan özellikle bahsetmemin sebebi; toplumdaki güzellik algısının gençlikle, kadınlığınsa doğurganlıkla bağdaştırılıyor olmasıdır. Kendi ruhsal ve fiziksel sağlığına özen göstermiş bir kadın asıl orta yaşlarında her şeyin başladığı yerdedir. Bu dönem, erkekler için de mesleki ve entelektüel birikimlerin, tavır ve bilgelikle harmanladığı yerde her anlamda yeniden doğuştur.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
İngiltere'den yeni araştırma: Tempolu yürüyen kalbini koruyor
MUTLULUĞU ARTIRAN MEYVELER! 'Yalnızca fiziksel sağlığa değil, ruh haline de iyi geliyor!'
Sağlıklı bağırsakların sırrı bu besinlerde!
Obezite ve Fast-food tüketimi: Sessiz bir salgın büyüyor
Araştırma: Egzersiz, kanser tedavisinin yan etkilerini azaltabiliyor