5 risk faktörüne dikkat
Prof. Dr. Ölmez, prostat kanserine yol açan risk faktörlerini şu şekilde sıraladı: "Prostat kanseri riski yaşla birlikte artar. 40 yaş altı erkeklerde nadir görülürken, 50 yaş üstü erkeklerde prostat kanseri olma riski hızla artmaya başlar. Prostat kanseri olan bir baba ve erkek kardeşe sahip olmak, hastalık riskini yaklaşık iki kat artırır. Ancak çoğu prostat kanseri vakasında aile öyküsü yoktur. Yapılan araştırmalarda, çok fazla kırmızı et veya özellikle süt ürünleri gibi yüksek yağlı yiyecekler tüketen erkeklerde prostat kanseri olma riski biraz daha yüksek olarak gözükmektedir. Prostat kanseri riskini artırdığına dair net kanıt olmamakla birlikte hastalığa yakalananlarda daha agresif seyirli hastalık ile güçlü ilişkisi vardır."
"Erken evrede belirti vermeyebilir"
Prostat kanserinin erken tanı konulabilen ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Ölmez, şu bilgileri verdi: "Prostat kanseri erken evrede çoğunlukla bulgu vermez. Pek çok prostat kanseri, prostat spesifik antijen (PSA) kan testi veya dijital rektal muayene ile tarama sonucunda tespit edilir. Erkeklerin 50 yaşından itibaren, birinci derece akrabasında prostat kanseri görülenlerin de 40 yaşından itibaren üroloji uzmanına düzenli muayene olması ve PSA testini yaptırması erken tanı konulması açısından önemlidir. Prostat kanserli hastaların çoğu erken evrededir ve prostat bezinin dışına yayılmamıştır. Erken evrede tanı almış prostat kanserinde her hastanın hemen tedavi edilmesi gerekmeyebilir. Tedavi kararı, kanserin büyüme hızına, yayılımına ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişebilir. Hastalığın evresine ve özelliklerine göre farklı tedavi seçenekleri vardır. Erken evrelerde, kişinin belli aralıklarla izlenmesi, prostatın tamamının ameliyatla çıkarılması veya radyoterapi uygulanabilir. Daha ileri evrelerde hormon tedavisi veya kemoterapi, akıllı ilaçlar gibi tedaviler uygulanabilir."