Sık seyahat edenlere beslenme tüyoları
Şehirdışı veya yurtdışı seyahatleri ve tatilleri, turizm amaçlı olduğunda gidilen yerlerin kültürel değerlerini tanıma adına yoğun gezi ve alışveriş ağırlıklı; iş ile ilgili olduğunda toplantılar, kongreler, müşteri ziyaretleri, fuar gibi ticari etkinliklerle; spor, hobi amaçlı olduğunda ise kayak, dalış gibi spor aktiviteleri ile sınırlı zamanda hızlı tempo ile sürüyor.
Doğal olarak da bu yoğun aktiviteleri yaşarken beslenme tarzımız, yemeğe ayırılan zaman ve kalite düşmektedir. Damak zevklerimizin farklı olduğu başka ülkelerin veya şehirlerin yiyeceklerine alışmaya ve tüketmeye çalışırken bir bakmışız ara öğünler atlanmış ,ana öğünlerin saatleri normalden epey kaymış olabiliyor.
Uzun süren uçak yolculuklarında saat farkı iklim farkı metabolizmamızı da etkilemektedir. Bilindiği gibi vücut, biyolojik saat dediğimiz, gece uyuma ve gündüz aktif olmaya ayarlı doğal bir ritme sahiptir. Bu denge bir sebeple bozulursa dikkat dağınıklığı, bitkinlik, halsizlik, iştahsızlık gibi problemlere yol açıyor. Seyahat yurtdışına olacaksa gittiğimiz ülkenin mutfak kültürü, yemekleri de bizi oldukça etkilemekte ve yeri geldiğinde olumsuz tablolarla karşımıza çıkmaktadır.
Uzman Diyetisyen Zülal Yalçın konu hakkında bilgiler verdi.
Seyahatlerimde yediklerime nasıl dikkat edebilirim?
-Yolculuğa çıkmadan önce hafif bir şeyler yemelisiniz, çok tok veya tersine çok aç karnına olmamanız gerekir.
-Uçakta maruz kalınan basınç, su kaybına neden olur. Sıvı kaybına sebep olan içeceklerden; alkol, kahve, çay, kafeinli içeceklerden uzak durmalısınız.
-Uçak yolculuğu sırasında salata veya kepekli ekmeklerle hazırlanmış sandviçleri yemeniz daha sağlıklı öğün tercihi olacaktır.
-Yola çıkmadan önceki son öğün karbonhidrat bakımından zengin, protein bakımından fakir olsun. Jet-Lag etkisinden kurtulmak için seyahatin bittiği gün ise hafif yiyecekler tüketin. Ertesi sabah kahvaltıda protein bakımından zengin olan süt, peynir, yumurta gibi besinlere yer vermeye özen gösterin ve bol sıvı alın.
-Herhangi bir metabolik hastalık veya hamilelik gibi bir durum varsa seyahat öncesi doktorunuzla görüşmeniz olası riskleri en aza indirmenize yardımcı olacaktır.
-Seyahat edeceğiniz yerin mutfağı konusunda mutlaka önceden bilgi edinin. Örneğin, Çin mutfağının tatlı, tuzlu, ekşi, acı bazen birkaçının yan yana geldiği yoğun lezzetleri, kullandıkları soya yağı damak tadınıza uymayabilir. Singapur kültüründe böcek ağırlıklı beslenme, açıkta pişirilen yiyecekler. Filipinlerde ki egzotik meyveler veya diğer Uzakdoğu mutfağında yer alan deniz ürünleri yosunlar besin alerjisine, zehirlenmesine neden olabilir. Eğer Türk mutfağından çok farklı beslenme alışkanlıkları olan ülkelere gidiyorsanız tadı, kokusu, görünüşü de değişik olan, içeriğini bilmediğimiz, açıkta satılan, iyi pişmemiş, çiğ besinleri tüketmeyiniz. Hijyen kurallarına pek dikkat edilmeyen bölgelere seyahatlerinizde ise, şişede satılan sular, kutuda satılan ve bilinen marka meyve sularını tercih etmeli, çok sıcak da gelse nasıl hazırlandığını bilmediğiniz buzları içeceklerinize ilave etmeyiniz.
-Havuzlardan, denizden, klimalardan bulaşacak hastalıklar konusunda da bilinçli olmak gerekir. Seyahatlerde en çok gözlenen hastalıklar; turist isalleri, kolera, tifo, zatürre gibi hastalıklardır. Seyahatler sırasında ayrıca kabızlık gibi bağırsak problemleri de yaşanabiliyor. Meyve tüketerek, lifli gıdalar ile beslenerek ve bol su içerek bu sorunu çözebilirsiniz.
-Avrupa- Amerika gibi batı mutfak kültürünün hâkim olduğu yerlerde veya nüfusun kozmopolit olduğu büyük şehirlerde, özellikle 5 yıldızlı otellerde, birkaç mutfak kültürünün ürünlerini seçme imkânınız olacağından pek sorun yaşamazsınız. Burada ise sorun açık büfe ürünleridir. Her şey dahil programı çerçevesinde sunula, 24 saat ikram edilen yiyecekler, limitsiz alkol, yeme sınırlarınızı ve beslenmenizi kötü etkiler. Seçimlerinizde kontrollü olmanız gerekir. Ara öğünlerde krema, mayonez, cips, dip soslarından, kuruyemişlerden ve aşırı yağlı yiyeceklerden kaçınmanız gerekir. Meyve ve yoğurtlar, aşırıya kaçmamak kaydıyla kuru kayısı, ceviz, kepekli bisküvi gibi besinler ara öğünler için idealdir. Seyahat sırasında bu yiyecekleri bulmak zor oluyor ise bavulunuza bir-iki paket koyabilirsiniz. İki ana öğünden birinde sebze tercih edilmelidir. Burada yemek seçiminizi ızgara-haşlama gibi pişirme yöntemlerinin uygulandığı tarzda seçmelisiniz. Domuz eti içeriğinden çekiniyorsanız, balık-tavuk gibi seçenekler, salat, haşlanmış sebze ve meyve ağırlıklı seçimler yapmanız daha yerinde olur. Öğün atlamamaya özen göstermelisiniz.
-Güne iyi bir kahvaltı ile başlamak gerekir. Tereyağlı omletler, yağ içeriği çok yüksek peynirler ve şarküteri ürünleri yerine, az yağlı peynir, haşlanmış yumurta, salatalık, domates veya taze meyve, yulaf, müsli gibi kahvaltılık tahıllarla süt veya yoğurt ilavesini tercih edebilirsiniz. Yine de siz sürprizlere hazır olun, birçok ülkede kahvaltı alışkanlıkları da çok farklıdır. Örneğin; Fransızlar peyniri kahvaltıda değil de yemek sonrası tüketiyorlar, İspanyollar iki kez kahvaltı ediyorlar, Uzakdoğu da ise güne pilav yiyerek hatta balık yiyerek başlıyorlar.
-Yarım pansiyon konaklamalı tatillerde, genellikle yapılan yanlış iki öğüne ağırlık verilip, ara öğünlerin geçiştirilmesi oluyor. Özellikle akşam öğünlerinde açık büfe servislerinin yapıldığı organizasyonlarda, kontrol edilmeyen açlık duygusu ile ağır yağlı ve tatlı yiyecekleri tüketme eğilimi artıyor. Unutmayın, sık ve azar azar beslenme metabolizmayı hızlandırdığı gibi, kan şekerinin kontrol edilmesini de sağlar.
-Fazla vakit ayrılamayan öğle öğünlerinde, makarna, pizza gibi yiyecekleri tek başlarına başka yiyecek ilaveleri olmadan tüketebilirsiniz ya da ağır soslar içermeyen, limon ve baharatlarla tatlandırdığınız salata veya hindi etli, ton balıklı, yeşillikler ilave edilmiş, kepekli ekmekler veya tam tahılla hazırlanmış sandviçler de iyi birer seçim olabilir. Her porsiyonu dev kaloriler içeren fast food menülerinden uzak durmanız en doğru hareket olur. Akşam ise kaliteli proteinler tüketmeli, ızgarada pişmiş et, balık, tavuğun yanında makarna, pilav yerine salata, haşlanmış sebze, yoğurtlu mezeler, zeytinyağlı sebze seçeneklerini değerlendirmeli, yemek üstüne meyve tercih edebilirsiniz.
-Kabuklu deniz mahsullerinin kalori ve kolesterol değerleri çok yüksektir. Belki bir öğün ile sınırlamak koşulu ile tatilde bu özgürlüğünüz olabilir.
-Alkolü de kontrollü tüketmek gerekir. 2 kadeh ile kendinizi sınırlamanız yerinde olur. Eğer ölçüyü kaçırırsanız, ertesi gün bol su tüketin, ana öğünlerde balık, potasyumdan zengin koyu yeşil yapraklı sebzeler yiyin, ara öğünlerde ise meyveye ağırlık verin. Sebze potasyum açısından yüksek olduğu için lenf dolaşımınızı düzene sokar ve alkolün vücuttan hızla atılmasına yardımcı olur. Ayrıca o gün başka alkol tüketmemeye özen gösterin.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Menopoz döneminde kemik ve mineral kaybının önüne geçmek mümkün
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu açıkladı: Yaşlanmayı hızlandıran ZOMBİ HÜCRELERİ YOK EDİYOR! Sofranızdan eksik etmeyeceksiniz! Kuversetin zengini 10 besin
“Sürekli nezleyim, bir türlü iyileşemiyorum'' diyorsanız dikkat! Sebebi alerjik rinit olabilir! Alerjik rinite karşı 10 etkili öneri...
Çocuklarda bağırsak enfeksiyonu ve hijyene dikkat
Bu hastalıkta erken tedavi ölüm oranını düşürüyor