hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Soğuk algınlığı değil alerjik rinit

    Soğuk algınlığı değil alerjik rinit
    expand

    Hapşırık, burun akıntısı, burun tıkanıklığı gibi belirtiler çoğu zaman soğuk algınlığı ile karıştırılıyor. Uzmanlara göre, iki hastalığı birbirinden ayırmak için önemli bir kriter var: Yakınmalarınıza ateş eşlik etmiyorsa alerjik rinitinizin olması kuvvetle muhtemel.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    ALERJİK RİNİT NE TÜR YAKINMALARA NEDEN OLUR?

    Hapşırık, burun kaşıntısı, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı alerjik rinitte en sık görülen yakınmalardır.

    Birçok hastada boğaz, kulak ve damak kaşıntısı da olur.

    Duyarlı olunan alerjene maruziyetle şikayetlerin tetiklenmesi tipiktir.

    Yakınmalar belli aylarda olabildiği gibi alerjenin özelliğine göre yıl boyu da sürebilir.

    Gözlerde kızarıklık, kaşıntı, sulanma ve ışığa duyarlılık daha çok polen alerjisi olan hastalarda tabloya eşlik eder.

    Burun akıntısı çoğunlukla su gibidir. Koyu ve sarı-yeşil olması sinüslerin enfeksiyonunu düşündürmelidir.

    Geniz akıntısı da eşlik eden yakınmalardandır; öksürüğe ve boğazda tahrişe neden olabilir.

    Burun tıkanıklığı, alerjik rinitte hastaları genellikle en fazla rahatsız eden yakınmadır. Geceleri daha fazla olan burun tıkanıklığı horlamaya ve koku

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    kaybına neden olabilir.

    Horlamanın uyku kalitesini bozmasıyla yorgunluk, halsizlik, uykuya eğilim ortaya çıkabilir. Uyku kalitesinin bozulması ve rinit yakınmaları konsantrasyon bozukluğuna neden olarak iş ve okul performansını da olumsuz yönde etkiler.

    Önemli noktalardan biri alerjik rinitin ateşe sebep olmayacağını bilmektir.

    ŞİKAYETLERİN GÜN İÇİNDE YOĞUNLAŞTIĞI SAATLER VAR MI?

    Şikayetlerin şiddeti maruz kalınan alerjen yoğunluğuyla ilişkilidir. Bu yüzden de gün içi şikâyet şiddeti dağılımı duyarlı olunan alerjene göre değişir. Örneğin, söz konusu alerjen polen ise havadaki polen miktarı mevsime, hava durumuna, ısıya ve günün zamanına göre değişir. Bu da şikâyet yoğunluğunun gün içinde olduğu gibi günden güne de değişmesine sebep olur.

    Ancak genel olarak polen sayısı genellikle sabah erken saatlerde ve öğle saatlerinde yoğun olarak bulunur. Bu nedenle de polen alerjisi olan bireylerde alerjik şikayetlerin en yoğun olduğu günün zamanları bu saatlerdir. Yağmur yağdıktan sonraki ilk birkaç saat ve akşam saatlerinde polen yoğunluğu büyük oranda azalır.

    TANI NASIL KONULUR?

    Alerjik rinitte tanı hasta öyküsü, ayrıntılı fizik muayene ve yardımcı laboratuvar testlerine dayanır.
    IgE (kanda alerji varlığı gösteren bir belirteç) aracılı alerjik hastalıkların tanısında deri prik testi önerilir. Testin yapılabilmesi için uygun şartlar ve eğitimli sağlık personeli gerekir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Alerjene özel serum spesifik IgE ölçümü de tanıda kullanılır. Yani hastadan bir miktar kan alınarak alerjiye ilişkin bilgiler elde edilebilir.
    İster prik testi ister kanda IgE ölçümü olsun, sonuçların hasta öyküsüyle desteklenmesiyle tanı konulur.

    NASIL TEDAVİ EDİLİR?

    Alerjik rinit tedavisinde istenilen düzeyde kontrol, korunma önlemleri ve ilaç tedavisi ile birlikte başarılır.

    Günümüzde alerjik rinit tedavisinde ilk seçenek ilaç, sprey kortizon ve ağızdan veya burundan kullanılan alerji ilaçlarıdır (antihistaminikler).

    Alerjik rinitli bir hasta için en uygun ilacın seçiminde bazı önemli noktalar var. Hastalığın şiddeti, belirtilerin süresi, hastanın tedaviye uyumu, eşlik eden hastalıklar gibi bazı hususlara göre ilaç seçimi yapılıyor.

    İlaç tedavisi ve önlemlere rağmen hastanın yakınmaları devam ediyorsa veya hastanın ilaç kullanımını engelleyecek özel bir durumu varsa immünoterapi (aşı tedavisi) devreye girebilir. Bu tedavide söz konusu alerjen madde, iğne ya da dilaltı tablet yoluyla hastaya gittikçe artan dozlarda uygulanır. Tedavi en az 3 yıl devam eder.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İmmünoterapi, alerjik hastalığın doğal gidişini değiştirebilen tek tedavi yöntemidir. Yapılan çalışmalarda uygun hasta, doğru alerjen seçimi ve hastanın yeterli doz ve sürede, muntazam aralıklarla alerjen alabilmesi sonucunda bu tedavinin başarılı olduğunu gösteriyor.

    ALERJİK ASTIMLILAR SONBAHARDA DİKKATLİ OLMALI

    Astım hava yollarının uzun süreli (kronik) mikropsuz iltihabıdır. Bu hastalıkta egzersiz, alerjen, hava değişimi veya viral enfeksiyonlar gibi tetikleyicilerle akciğer içi hava yollarında (bronşlarda) daralma olur. Daralmaya bağlı olarak da öksürük, hırıltı, hışıltı, nefes darlığı gibi şikayetler görülür.

    Alerjisi olan herkesin astımı yoktur. Astımı olan herkesin de alerjisi yoktur. Ancak alerjenler duyarlı olan bazı astımlı kişilerde astım yakınmalarını ve astım ataklarını tetikleyebilir, buna da alerjik astım denir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    BAŞKA ALERJİLER EŞLİK EDEBİLİR

    Alerjik astım genellikle çocukluk çağında başlar.

    Alerjik astımlı bireylerin büyük çoğunluğunda alerjik rinit, egzama, gıda veya ilaç alerjisi gibi alerjik hastalıklara yönelik bulgular mevcuttur.

    Alerjik rinitte olduğu gibi duyarlı olunan alerjen sonbaharda yaygın olan bir alerjen ise alerjik astımlılar için sonbahar riskli bir mevsim olabilir. Bunların dışında tüm astım hastaları için viral enfeksiyonların artması nedeniyle sonbahar mevsimi astım atak gelişimi için riskli bir mevsimdir.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow