hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Sosyal çevrenizdeki en büyük tehlike! Her yaştan insan bunu yaşıyor

    Sosyal çevrenizdeki en büyük tehlike Her yaştan insan bunu yaşıyor
    expand

    Toplumsal baskı ve önyargılar kişinin ruhsal sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Hemen hemen her yaştan ve cinsiyetten insan sosyal çevresindeki baskıyı üzerinde hissediyor. Küçük yaşlardan itibaren içinde gizli baskı olan sorulara maruz kalan kişiler ileriki yaşlarında kendilerini yetersiz hissediyor ve zorluklara karşı göğüs germekte zorlanıyor. Ruh sağlığı problemlerinin toplumda sıklıkla görülmesinin sebeplerini uzman isim detaylarıyla açıkladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Toplumun çoğunluğu tarafından benimsenmiş davranış biçimleri, toplumun tüm bireylerine benimsetilmeye başlandığında toplumsal baskılar ortaya çıkıyor. Genellikle sosyal çevresindeki insanlarla aynı düşünceleri paylaşmayan, farklı yaklaşımları olan insanlar bu baskıyı üzerinde daha çok hissediyor. Kişinin özel hayatına müdahale niteliğindeki "Neden iş bulmuyorsun? ya da "Neden evlenmiyorsun?" gibi sorular ise insanların kendisini daha çaresiz ve yalnız hissetmelerine yol açabiliyor. Ruh sağlığı problemlerinin toplumda sürekli görülmesinin sebebinin büyük bir çoğunluğunun ekonomik sıkıntılardan kaynaklandığını söyleyen Uzman Klinik Psikolog Dr. Fahriye Nuşin Akbaş, bu durumun sosyal çevrelerde birçok zorluğa sebep olduğunu anlattı.

    "Ekonomik zorluklar ruh sağlığını doğrudan etkiliyor. Dünya Sağlık Örgütü sağlığın tanımını yaparken ruhsal ve sosyal durumları da tanıma dahil ediyor. Sosyal ve ruhsal refah açısından bireyin çevresel faktörlerinin etkisi çok büyük. Çevresel faktörler arasında temel hizmetlere erişimde güçlük/yetersizlik, ayrımcılık, adaletsizlik, cinsiyetler açısından eşitsiz uygulamalar, savaş veya afete maruz kalma olarak belirtiliyor."

    Toplumsal kaynaklı stresin ve baskıların her insanı etkilediğini söyleyen Dr. Fahriye Nuşin Akbaş, bu baskıyı üzerinde hisseden her kişinin hayatını sosyal ve toplumsal doğrulara göre düzenlediğini dile getiriyor.

    "Bireyin kendisi ve çevresiyle uyumlu bir denge yakalayabilmesi sağlıklı genetik faktörler ile beraber ruh sağlığının da iyi olması gerekir. İnsanlar yaşamları boyuna birçok zorlukla karşı karşıya kalır. Kuşkusuz kişinin sosyal çevresi hayatını doğrudan etkiler. Bu nedene dayanarak kişi davranışlarını bulunduğu toplumun sosyal kültürel değerlerine göre düzenlemeye çalışır. Kişiyi etkileyen toplumsal kaynaklı streslere bakıldığı zaman savaş, işsizlik, azınlık ayrımları, cinsiyetler arası eşitsizlik, hızlı toplumsal değişmeler, göç, ağır düzeyde toplumsal bunalımlar, sosyal ve ekonomik yoksunluklar ve buna benzer faktörlerin etkili olduğu söylenebilir."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Toplumsal baskıyı üzerinde küçük yaşlardan beri hissettiğini söyleyen Nurcan C. özellikle insanların hayatlarının bir sıraya koyulduğunu belirtiyor. Önce okul, sonra güzel bir iş ve sonrasında evlilik ve tabii ki çocuk...

    Ne zaman partnerimle evlenmeyeceğimizi söylesem bu konuda tepki çekiyorum. 'Aa, öyle olur mu öyle şey, evlenmelisin.' ya da 'Ne demek evlenmeyeceksin?' gibi sorulara maruz kalıyorum. Toplumun bu sıralamasına karşı geldiğinde özellikle yakın çevresinin tepkileri ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Nurcan C. bu durum karşısında kendisini yetersiz ve uyumsuz hissettiğini söylüyor.

     

    Her insanın ruh sağlığını korumak için güvenli ve rahat koşullara sahip bir ortamda bulunması gerektiğini söyleyen Dr. Akbaş, kişinin kendi hayatını kontrol altında tutması gerektiğini belirtiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Ruh sağlığı kişisel, sosyal ve çevresel olarak üç grupta kümelenebilir. Kişinin sağlıklı toplumlar ve gelişimin sürdürülmesine katkı sağlaması gerekir. Güvenli bir ortam barınma, çalışma koşulları olumlu eğitim deneyimleri istihdam ve destekleyici politik ruh sağlığını korumak için şart. Ayrıca kişinin kendi hayatını kontrol altında tutması da gerekir. Her bireyin katılımcılık, farklılıklara hoşgörülü olma ve karşılıklı sorumluluk gibi becerilerle sosyal dünyaya dahil olması önemlidir.. Her bireyin duygusal ve düşüncelerle baş edebilme, hayatını yönetebilme ve duygusal dayanıklılık yetilerine sahip olması gerekir."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow