“SESİMİZİN HER ZAMAN O KAPILARDA DUYULDUĞUNU BİLDİK”
Annesi 64 gün boyunca yoğun bakımda kalan ve ardından annesini kaybeden Yelda Kocagil, “Annemi çok yeni kaybettik. Sağlık problemleri vardı ama bu aşamaya geleceğini biz de hiçbir zaman düşünemiyorduk. En son 19 Şubat’ta nefes sorunuyla bir sabah kalktı. İlk önce ambulans çağırdık ve hastaneye gittik. Oradan da şükür ki buraya yönlendirildik. Buraya geldikten sonra aslında bizim hayatımız ve annemin hayatı başladı. Yoğun bakım denildiğinde, karmaşık karışık, kalabalık bir süreç gibi gözükse de aslında yoğun bakımın gerçekten öyle bir yer olmadığını, içeride gayet belirli bir düzenin, kurulu bir yaşamın olduğu bir yer olduğunu fark ettim. En güzeli de siz orada acı çekerken o koridorlarda beklerken, hastanız için kaygılanırken içeride, yaşamla ölüm arasında o ince çizgide size uzanan eller, hastanıza uzanan eller… Bunu hissetmek gerçekten ayrı bir duyguydu. Sesimizin her zaman o kapılarda duyulduğunu bildik. Bu şekilde biraz kendimizi ayakta tuttuk. Annem bu süreçte çok mutluydu. Bilinci açıktı ve bizimle iletişim kurabildi. Konuşamıyordu ama kendisi bizden bir defter isteyerek bütün duygularını anlatabiliyordu” dedi.
“SERPİL HOCA’NIN UMUTLANDIRMASI BENİ HAYATA DÖNDÜRDÜ”
Kovid-19 nedeniyle 1 ay boyunca yoğun bakımda kalan Yüksel Ayaz ise şunları kaydetti: “Durumum çok ağır olduğu için beni yoğun bakıma aldılar. Yoğun bakıma giderken ‘eyvah gidiyorum’ dedim. Yüz maskesi takmaya çalıştılar kabul etmedim. Ardından beni ikna ettiler. Ardından maskeyi çıkardım ‘beni buradan çıkarın’ dedim. Resmen gece gündüz uyuyamıyor, kâbus yaşıyorsun. Sağ olsun Serpil hocamız geldi, bileğimden tuttu. ‘Rahat olun, ben sizi iyileştireceğim. Benim oğlum da burada hastaydı, iyileşti. Sen de iyileşeceksin’ dedi. Serpil hocanın beni bu şekilde umutlandırması beni hayata döndürdü diyebilirim. Ardından meşakkatli bir yolculuk başladı. Orada kalmak korkutucuydu ama sağ olsun hemşire kızlarımızın her sabah ‘günaydın’ diyerek bizi motive etmeleri bile mutlu ediyordu. Ardından çok şükür yoğun bakımdan çıktım.”
“PALYATİF BAKIM BENİ HAYATA MOTİVE ETTİ”
Ayaz, “Bu süreçte ailemle görüntülü konuşabildim. Yoğun bakımdan çıktığımda 18 kilo vermiştim. Bu yüzden beni palyatif bakıma aldılar. 1 aya yakın da orada kaldım. Fiziksel olarak ve zihinsel olarak kendimize geldim. Palyatif bakım beni hayata motive etti" dedi.