Schengen vizesinde son durum: Başvurular durduruldu mu? Randevular neden kısıtlı? Bot krizi aşıldı mı? Başvuruda yapılan hatalar neler? Vize konusunda kolaylık sağlayan ülkeler hangileri?
Vize Danışmanı Okan Büyükgür, CNNTurk.com'a verdiği özel röportajda Schengen vizesi başvurularının durdurulmadığını ancak randevu kotalarında ciddi kısıtlamaya gidildiğini belirtti. Vize alımının zorlaşmasında kısa süreli vizelerin ve yanlış vize kullanımının etkili olduğunu vurgulayan Büyükgür, yapay zekâ botlarının randevu sistemindeki olumsuz rolüne dikkat çekerek konsoloslukların aldığı önlemleri anlattı. Ayrıca, 'Cascade kuralı' hakkındaki yanlış algıları düzelterek vize reddi nedenlerini ve vize konusunda kolaylık sağlayabilen ülkeleri açıkladı.

Schengen vizesi başvurularının zorlaşmasının temel nedenlerinden birinin verilen kısa süreli vizeler olduğunu belirten Okan Büyükgür, "Normalde yılda 1 kez başvuru yapan vatandaşlar, kısa vize süreleri nedeniyle şu an 3-4 defa başvuru yapmak zorunda kalıyor. Bu da başvuru sayısını artırarak kota sıkıntısı yaratıyor." dedi. Avrupa Birliği Komisyonu'nun bu kısıtlamalarla ilgili net bir açıklama yapmamasının belirsizliği artırdığını ekledi.

Vize Danışmanı Büyükgür, vize alımını zorlaştıran bir diğer etkenin ise bazı vatandaşların vizeleri yanlış kullanması olduğunu vurguladı. "A ülkesi vizesi alınıp ilk seyahatin B ülkesine yapılması gibi durumlar, bir sonraki başvurularda konsolosluklar tarafından olumsuz değerlendiriliyor." ifadelerini kullandı. Vize sürelerinin uzamasıyla randevu krizinin de azalabileceğine işaret etti.

Bazı aracı kurumların yapay zekâ destekli botlarla vize randevusu aldığı iddialarının doğru olduğunu doğrulayan Okan Büyükgür, "Randevular kısıtlı olduğu için maalesef yapay zekâ bot yazılımları devreye giriyor ve bunlar genellikle yurt dışı bağlantılı oluyor." dedi. Konsoloslukların bu duruma karşı önlem aldığını belirten Büyükgür, "Randevu sistemine girişlerde artık OTP (tek kullanımlık şifre) sistemi üzerinden ilerliyoruz. Telefon numarasına veya e-posta adresine gelen doğrulama kodu ile sisteme erişim sağlanıyor. Bu, bot yazılımlarının önüne bir nebze geçti ancak tamamen engellemedi." şeklinde konuştu.

Bot sistemlerin, pasaport bilgileri önceden tanımlanmış olduğu için erken randevu alabildiğini ve hatta normalde görünmeyen randevuları kendi bünyelerine aktarabildiğini aktaran Büyükgür, kendilerinin ise istenilen bilgileri randevu alma aşamasında sisteme girdiklerini ifade etti. İhracat-ithalat firmalarının tedarik zincirini aksatmamak adına yüksek fiyatlarla bu bot yazılımları kullanmak zorunda kaldığını belirtti.

Bot yazılımı sorununa çözüm olarak iki alternatif sunan Büyükgür, "Randevusuz sisteme geçilerek, Kültür ve Turizm Bakanlığı veya TÜRSAB'a bağlı acentelere konsoloslukların günlük belirli bir kota belirlemesiyle (örneğin 10-15-20 dosya) bu sorun aşılabilir." dedi. İkinci alternatifin ise randevu kotalarının artırılması ve insanların normal randevu sistemine geçiş yapması olduğunu ifade etti.

Schengen vizesi başvurularında 'Cascade kuralının' yeni bir uygulama olmadığını, 25-30 yıldır var olduğunu belirten Büyükgür, bu kuralın şu an 'askıda' olduğunu ve konsoloslukların uzun süreli vize verme mecburiyetinin bulunmadığını vurguladı. Sosyal medyadaki bazı Influencer'ların 'Cascade kuralıyla şu kadar süreli vize aldım' şeklindeki açıklamalarının yanlış algıya yol açtığını belirten Büyükgür, "Konsolosluklar bağımsız kurumlardır ve vize onayı verme hakkına sahiptirler. 'Cascade' kuralını her zaman uygulayacak diye bir durum söz konusu değil." şeklinde konuştu.

Bireysel başvurularda yapılan en büyük hataların başında otel rezervasyonlarının iptal edilmiş olması (2. madde) ve seyahatin inandırıcı bulunmaması (10. madde) geldiğini söyleyen Büyükgür, "Konsolosluklar şüphelendiği takdirde otelleri arayarak teyit alabiliyor. Eğer rezervasyon konfirmeli değilse dosya hiç açılmadan ret verilebiliyor." uyarısında bulundu.
10. maddede ise sunulan banka hesabındaki paranın yetersiz olması veya yüklü miktarın randevudan kısa süre önce aktarılması gibi durumların ret nedeni olduğunu belirtti. Büyükgür, banka hesap dökümlerinin son 3 aylık, ıslak imzalı ve kaşeli olması, paranın da 3 ay önceden aktarılmış olması gerektiğini vurguladı.

Schengen vizesi konusunda kolaylık sağlayabilen ülkeleri de sıralayan Büyükgür, "Yunanistan, Hollanda ve Fransa'nın vize konusunda biraz daha iyimser olduğunu söyleyebilirim." dedi. Ancak bu durumun randevu kotaları için geçerli olmadığını ve başvuru dosyasında eksik veya kişisel bir sorun (sabıka, vergi borcu gibi) bulunmadığı takdirde bu ülkelerin çok girişli vizeye daha olumlu yaklaştığını ekledi. Yanlış aktarım gibi olmaması için "Herkese değil" diye altını çizdi. Bu ülkelerin de ret verdiğini söyledi.

Schengen vizesi krizinden en çok etkilenen sektörlerden birinin seyahat acenteleri olduğunu dile getiren Büyükgür, "Yaklaşık 1 yıldır, özellikle son 4 aydır büyük bir kriz yaşıyoruz. Yunanistan için örnek verecek olursak, kayıtlı her acentenin günlük sadece 2 adet dosya verme hakkı var. 'Haftada 10, ayda 40 adet dosya verebilirsin' diyor. Neredeyse günlük 1 adete gelecek. 1 ayda bunun yaklaşık 4-5 katı dosya verirken, şimdi bu sayılara indik. Ayakta kalmak için ticari çalışma, aile birleşimi, öğrenci vizelerine yöneldik." ifadelerini kullandı.
Büyükgür, gemi ve charter uçuş turlarının da durma noktasına geldiğini söyledi. Misafirlerine somut bir neden sunabilmek için Avrupa Birliği'nin olumlu veya olumsuz bir açıklamasını rica ettiklerini belirterek sözlerini tamamladı.