Mimar Sinan’ın memleketi: Ağırnas Kasabası
Ağırnas kasabası, eşsiz mimari eserleri ile dünyanın dört bir yanında tanınan Mimar Sinan’ın doğum yeri. Kuruluşu bundan 3500 yıl öncesine dayanan bu tarihi kasaba, görkemli taş evleri ve muhteşem doğasının yanı sıra uçsuz bucaksız tünelleri ve yeraltı şehirleriyle de görenleri kendine hayran bırakıyor.
Haberin Devamı
/

Kayseri’nin Melikgazi ilçesine bağlı bir mahalle olan Ağırnas, Kayseri şehir merkezine yaklaşık 27 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Özel aracı ile yola çıkanlar, ortalama 35-40 dakikada bu tarihi yerleşim yerine ulaşabiliyor.Biz de güzelliği ile şarkılara konu olan Gesi Bağlarının etkileyici manzarasını geride bırakıp, Ağırnas’a doğru yola koyuluyoruz. Bu ıssız yol bizi, 3000-3500 yıllık bir tarihe sahip olan Ağırnas kasabasına ulaştırıyor. Aslında gezi planımızda olmayan ama rehberimizin, ‘burayı mutlaka görmeniz gerek’ sözüne güvenip gittiğimiz Ağırnas kasabası, görüntüsü ile aklımızı başımızdan alıyor.
/

Ağırnas kasabası uzun yıllar Rumlar ve Türkler’in birlikte yaşadığı bir yerleşim yeri olduğu için bölgede camilerin yanı sıra çok sayıda tarihi kilise görmek de mümkün. 1857 yılında yapılan ve bugün hala kullanıma açık olan Agias Prokopis Kilisesi de, o dönemlerin izlerini taşıyor. 1924 yılında yaşanan mübadele döneminde Ağırnas’tan göçmek zorunda kalan ve Yunanistan’da ‘Arkides’ isimli bir köy kuran Rum aileler, Ağırnas Kültür Sanat Festivali kapsamında Ağırnas’a gelerek, yıllar sonra bölgedeki insanlarla buluşmuş.
Haberin Devamı
Mimar Sinan’ın doğduğu ev
/

Havaların soğuduğu kış aylarında Ağırnas’ta yaşayan çoğu kişi şehir merkezindeki kışlık evine gittiği için kasabada büyük bir sessizlik hâkim. Taş evlerin ihtişamıyla birleşen bu sessizlik Ağırnas sokaklarında oldukça gizemli bir atmosfer yaratıyor. Hava çok soğuk olduğu için bir an önce kendimizi kapalı bir yere atmak istiyoruz. Hal böyle olunca da, Mimar Sinan Evi’ni ziyaret edenlere gönüllü olarak rehberlik eden aynı zamanda da evin bakımını üstlenen Mustafa abinin yanına gidip, Ağırnas gezimize başlıyoruz.
/

Mimar Sinan’ın doğumundan 22 yaşına kadar yaşadığı bu ev, daha kapıdan girer girmez güzelliğini yüzümüze vuruyor. Giriş kapısından başlayıp, evin tamamına yayılan kemer, niş ve işlemeler ise hem bölgedeki mimari ustalığı hem de Mimar Sinan’ın estetik algısının nereden geldiğini gözler önüne seriyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Ağırnas Belediyesi tarafından satın alındıktan sonra Kayseri Valiliği, Erciyes Üniversitesi ve ilgili kurumların desteği ile restore edilen bu binanın tamamı kesme taştan yapılmış. Günümüzde müze eve dönüştürülerek ziyarete açılan yapıda dikkat çeken en önemli nokta ise çoğu bölümün restore edilmeden orijinal hali ile bırakılması.
/

Evin zemin katında bulunan mutfak ve kiler bölümlerinin tamamı tüf zeminin oyulması ile oluşturulmuş. Kapadokya’daki evleri andıran bu görüntü ilk başta zindan gibi kasvetli görüntü oluştursa da, mimariyi inceledikçe o kasvetli havanın da dağıldığını hissedebilirsiniz.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Ağırnas’ın Ustaları Dünyaya Açılmış
/

Ağırnas’ta çok verimli topraklar olmadığı için yöre halkı tarım yerine el dokumacılığı, duvarcılık, sıvacılık, taş işleme ve inşaat ustalığına yönelmiş. Hatta ustalıkları kendi kasabalarının da dışına taşmış ve birçok Ağırnaslı, Cezayir, Rodos, İstanbul, Girit, Kıbrıs, Şam, Halep, Kahire, Belgrad gibi uzak şehirlere çalışmaya gitmiş. Bu durum kasabadaki evlerin mimarisini de etkilemiş ve yıllar içerisinde ortaya sanat eserini andıran bir kasaba çıkmış.
/

Bu göz alıcı kasabayı ziyaret edenler, ilk Hıristiyanlık dönemine ait olduğu bilinen yer altı şehri ve yer altı ocaklarını, Mimar Sinan Evi’ni, 1857 yılında yapılan Agias Prokopis Kilisesi’ni, bir kısmı yer altında bulunan Agii Anargiri Kilisesi’ni ve Mimar Sinan tarafından inşa edilen Ağa Pınarı ve Sinan Pınarı çeşmelerini görmeyi ihmal etmemeli.