Türkiye'de fanus içinde bir cennet! ‘Yeryüzünün en özel yeri’ olarak adlandırılıyor...
Antalya'da, Ortaçağ'dan bugüne kültürel ve tarihi izleri barındıran, Akdeniz'in en temiz denizine sahip Kekova, saf güzelliğiyle ziyaretçilerini hayran bırakıyor. (FOTOĞRAFLAR:ALAMY)
Haberin Devamı
/

Antalya'da, Ortaçağ'dan bugüne kültürel ve tarihi izleri barındıran, Akdeniz'in en temiz denizine sahip Kekova, saf güzelliğiyle ziyaretçilerini hayran bırakıyor.
/

Kekova, Antalya’nın batısında Demre’yle Kaş arasında, aynı adı taşıyan bir ada ve daha küçük adacıkların çevrelediği saklı bir cennet. Kemer yakınlarındaki Olympos’tan Fethiye’ye kadar uzanan antik Likya bölgesinin en korunaklı koylarına sahip.
Haberin Devamı
/

Doğanın ve tarihin, denizin mavisiyle boyandığı bir yer. Bu mavi o kadar özel ki, 'Kekova mavisi' diye bir renk tanımı bile var. Bu mavi o kadar özel ki, 'Kekova mavisi' diye bir renk tanımı bile var. Kekova Adası'nın tarihsel adı 'Dolichiste'. Bugün kullandığımız adın nereden geldiğine ilişkin çeşitli rivayetler var.
/

Bunlardan biri Kekikova’dan geldiği... Çünkü çevrede kekik doğal bir bitki örtüsü gibi, yaygın; ticari amaçla bile yetiştirilip, pazara çıkarılıyor. Kekova Adası'nın kuşattığı koyun içinde (Demre İlçesine bağlı) iki yerleşim var.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

İlki Üçağız Köyü (Theimiusa). Kaş ve Demre yönünden deniz ve karayoluyla ulaşabilirsiniz. Deniz yoluyla ulaşım Demre’den çok daha kısa ve kolay. İkincisi sadece deniz yoluyla ulaşabileceğiniz Kaleköy (Simena). Her iki yerleşimin yakın çevresi asırlık zeytin ve harnup (keçiboynuzu) ağaçları ve çok sayıda görkemli Likya lahitleri ile dolu.
/

Artık Kekova, sahip olduğu kültürel, tarihi ve doğal zenginlikleriyle girdiği UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nden kalıcıya geçmeyi hedefliyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Uzun yıllar Likya Uygarlığı'nın daha sonra da Roma, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu'nun etkisinde kalan yörede, bugün de küçük yerleşim alanları bulunuyor.
/

Doğal güzelliklerin yanı sıra antik ve tarihi eserlerin zenginliği, bölgeyi arkeoloji turizmi açısından çekici kılıyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Bölge, Likya yazısı ile yazılmış kitabeli mezarlar, kıyıda su içinde Likya tipi lahitler, mendirek ve yapı kalıntıları, Ortaçağ Kalesi'nin içinde kayaya oyulmuş tiyatro, kaya mezarları, su sarnıçları, kuzeyde lahitlerden ve az sayıda kaya mezarlarından oluşan nekropol sahası, antik mezarlarla su içinde kalmış rıhtım, antik kent içinde yüzlerce yıllık Osmanlı camilerinden oluşan zengin bir tarihi mirasa sahip. Batık kenti barındıran bölge, tertemiz deniziyle de ilgi çekiyor.
/

Denizcilerin sığınak yeri, gemi inşa ve onarım üssü olarak kullanılan, bugün ‘batık kent’ olarak adlandırılan adanın kuzeybatı kıyılarındaki kalıntılar, MÖ önce 5. yüzyıldan beri ticari ve askeri merkez olarak kullanılmış olan Kekova'nın en renkli köşesi.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

‘Yeryüzü cenneti’, 'Yeryüzünün en özel yeri' gibi sıfatlarla nitelendirilen Kekova, 2000 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası Geçici Listesi'ne girdi.
/

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, Kekova'nın Ortaçağ'dan bugüne kadar kesintisiz her topluluğa ev sahipliği yaptığını söyledi.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Bugün de yerleşim alanlarının bulunduğunu anlatan Çevik, tarihi ve kültürel kalıntıların yanında bölgenin eşsiz bir doğal güzelliğe sahip olduğunu belirtti.
/

Kekova'yı bir fanusa benzeten Prof. Dr. Çevik, "Turkuaz sulara gömülü batık kent, dağdan denize uzanan Kale ve tüm yolları denize çıkan Üçağız adeta fanus içindeki güzellikleri sergiliyor" dedi.