Geremi: "Ankara'ya Ümit Özat için döndüm"

Geremi: Ankaraya Ümit Özat için döndüm
expand

Ankaragücü'nün devre arasında renklerine bağladığı Geremi, transferinde, yıllar önce Gençlerbirliği'nde birlikte forma giydikleri dönemde büyük desteğini gördüğü Ümit Özat'ın çok etkili olduğunu söyledi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Geremi, Gençlerbirliği'ndeki günleri, dünya futbolunun devleri Real Madrid ve Chelsea'deki deneyimleri ve yeniden Ankara'ya dönüşüyle ilgili açıklamalarda bulundu.

32 yaşındaki futbolcu, Ankara'ya ilk geldiğinde Türkçe'yi hiç bilmediğini, İngilizcesinin de çok iyi olmadığını belirterek şunları söyledi:

"Fakat o zaman takım arkadaşım olan Ümit Özat bana adeta kardeşi gibi ilgi gösterdi. Gençlerbirliği'ne alışmamda ve başarılı olmamda çok büyük desteğini gördüm. Şimdi de Ankaragücü'nde Roger Lemerre'in yardımcılığını yapıyor olması ve beni istemesi transferimde önemli rol oynadı.

"Ümit Özat beni aradı ve buradaki ortamı, taraftarı, potansiyeli, Ankaragücü tesislerinin güzelliğini ve en önemlisi de yeni oluşumu anlattı. Bu oluşumu duyduktan sonra, bunun içinde olmam gerektiğini düşündüm. Daha sonra gelip tesisi, ortamı ve taraftarların da coşkusunu görünce, daha fazla düşünmeme gerek olmadığını anladım."

"Avrupa'daki kariyerime Gençler'de başladım"

Avrupa'daki kariyerine Gençlerbirliği'nde başladığının altını çizen Geremi, futbol yaşantısında kırmızı-siyahlı kulübün çok önemli bir yerinin bulunduğunu, burada edindiği deneyim sayesinde büyük kulüplere transfer olduğunu söyledi.

Zor bir insan olmadığını ifade eden deneyimli futbolcu, çok genç yaşta, büyük futbolcularla oynadığını ve onlardan çok şey öğrendiğini kaydetti.

Artık kendisinin gençlere yardımcı olma ve deneyimlerini aktarma zamanının geldiğini belirten Geremi, Ankaragücü'ne transferinden önce Türkiye'den birkaç kulüple iletişiminin olduğunu, fakat o dönemde İngiltere'de vatandaşlık almayı beklediği için, gelen tekliflerin tümünü reddettiğini kaydetti.

"Türk futbolu çıtayı yükseltti"

Geremi, futbol karakteri olarak İngiliz futbolunun "mücadele" ve "sert oyun", İspanya futbolunun ise "çok pas" ve "kolektif oyun" özelliklerinin ön plana çıktığını belirterek, "önceleri büyük isimler Türkiye'ye gelmiyorlardı. Ligler arasındaki farklar nedeniyle Türkiye'yi tercih etmiyorlardı. Fakat şu anda Türkiye'de futbolun seviyesi yükseldi. Bunu da Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası'nda elde ettiği başarılarla bütün dünyaya gösterdi. Türk futbolu gün geçtikçe çıtayı daha da yükseltiyor" dedi.

İspanya'dan Türkiye'ye futbolcuların gelmesinin ya da Türk futbolcuların İspanya'ya transfer olmasının artık çok normal olduğunu kaydeden Geremi, kendisinin Gençlerbirliği'nden Real Madrid'e transfer olduğunu hatırlatarak, Turkcell Süper Lig'de mücadele eden genç futbolcuların da kendisi gibi Avrupa'nın üst düzey kulüplerine transfer olabileceğini kaydetti.

"Real Madrid dünyanın en büyüğü"

Formasını giydiği büyük kulüplerden Real Madrid ya da Chelsea'nin taraftarı olmadığını kaydeden Geremi, "buna karşılık, dışarıdan baktığım zaman dünyanın en büyük kulübünün Real Madrid olduğunu söyleyebilirim" dedi.

Bir kulübe transfer olduğunda, oraya bütün kalbini ve benliğini verdiğini söyleyen Geremi şöyle devam etti:

"Yeni kulübümdeki insanlar artık benim kardeşim, arkadaşım ve ailem olmuştur. Bu yüzden 'oynadığın takımlar arasından hangisini seçersin' sorusuna cevap veremem. Örneğin Gençlerbirliği'nde çok güzel günlerim oldu. Sonra Real Madrid'de, Middlesbrough'da, Chelsea'de inanılmaz güzel günler yaşadım. Real'de iki kere Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu sevinci yaşadık. Chelsea'de de Premier League şampiyonluğu yaşadım."

"Türk ve İngiliz taraftarların benzeri yok"

Dünyada İngiliz ve Türk taraftarının yerinin ayrı olduğunu kaydeden Geremi, "onların benzeri dünyada yok. İstekleriyle, hırslarıyla, bir maça geldikleri zaman her şeylerini vermeleriyle diğer taraftarlardan ayrılıyorlar" dedi.

Geremi, taraftarların Türkiye ve İngiltere'de, işinden, ailesinden fedakarlık ederek, var gücüyle takımını desteklediği değerlendirmesini yaptı.

Ankaragücü taraftarının da coşkulu olduğunu ve futbol takımıyla bütünleştiğini ifade eden Geremi şöyle devam etti:

"Takımlarını cesaretlendirmek için stada geliyorlar. Onlara çok saygı duyuyorum. Taraftarlarımızın stattan yüzleri gülerek ayrılmalarını sağlamamız lazım. Akşam eve gittiklerinde veya arkadaşlarıyla kahve içtiklerinde mutlu olmalılar. Onların istedikleri tek şey galibiyet. Bizler, sakatlanma pahasına da olsa, onları mutlu etmeliyiz."

Futbolun içinde olacağım"

Futbolu bıraktıktan sonra hayatını nasıl sürdüreceği konusunu henüz düşünmediğini söyleyen Geremi, "ben Ankaragücü'ne geldiğimde büyük bir mücadelenin içine girdiğimin farkındaydım. Mücadeleden hiçbir zaman kaçmadım ve kaçmayacağım. Burada da bu oluşumun içinde mücadeleme devam edeceğim. Şu anda sadece buna konsantre oldum. Fakat ilerisi için şunu kesinlikle söyleyebilirim; her zaman futbolun içinde olacağım" diyerek sözlerini tamamladı.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow