Kendini fesheden "Çarşı"nın veda mektubu

Kendini fesheden Çarşının veda mektubu
expand

Beşiktaş'ın ünlü taraftar grubu "Çarşı", kendini feshetme kararı aldı. "forzabesiktas.com"da grup adına Alen Markaryan imzasıyla veda mektubu niyetinde bir açıklama yayınlandı.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

"Ligtv.com.tr" adresli internet sitesinin haberine göre, "Çarşı" ile ilgili "Asi Ruh" belgeselinin Beşiktaş Kültür Merkezi'nde dün geceki galasında konuşan tribün lideri Alen Markaryan, "Çarşı"nın Beşiktaş'ın önüne geçtiği yönündeki eleştiriler ve türlü spekülasyonlardan yakındı.
 
Markaryan, "Çarşı kendini feshetmiştir. Çarşı artık yok" diye konuştu.
 
Bu arada "Çarşı" grubunun resmi sitesi "forzabesiktas.com"da, Alen Markaryan adına açıldığı belirtilen başlıkta da haberin doğru olduğu teyit edildi ve "Kanallarda ve internet sitelerinde geçen haber doğrudur. Çarşı ismi bitmiştir" ifadesi yer aldı.
 
Çarşı'nın veda mektubu

"forzabesiktas.com"da grup adına Alen Markaryan imzasıyla veda mektubu niyetinde bir açıklama yayınlandı. "Hakkınızı Helal Edin" başlıklı yazının tam metni:
 
"Çeşitli badirelerin, sayısız hüzünlerin ve nice sevinçlerin dışa vurumudur bu film.

Aslında bu film, bir hayatın yollara nasıl aktığının bir belgeselidir de...
 
Gönül isterdi ki şampiyonlukla kucaklaşılmış bir senede bacak bacak üstüne ataraktan "inanın çocuklar başardık" şarkılarını söyleyerekten ve de şöyle 32 dişimizle gülerekten bir fotoğraf karesinde olalım.
 
Lakin, çok sakin bir şekilde söyleyelim ki; Beşiktaş Camiası'nı o fotoğraf karesinde buluşturmak istemeyen güçler var.
 
Amatör ruh, profesyonel düşünce içinde hazırlanmış bu filmde belki birşeyler hissedeceksiniz.
 
Kıpır kıpır olan yanınıza kulak verin. Çünkü o yanınız size mutlu bir fotoğraf karesinin adresini söyleyecektir.
 
Beşiktaş'ı yaşamak, Çarşı'yı hissetmek, tutkunlarına bir peri masalı gibidir.

Dinleyenlerine bir zamk gibi yapışan bu aşk yaşayanlarına neler eylemektedir?
 
Hiç düşündünüz mü?
 
Devamlı sırtında kamburla dolaşan, ama negatif ama pozitif mutlaka eleştirilen, her daim içine çomak sokulan, dudak dudağa bile hayalken, göz göze sevişmelerine bile ferman çıkartılan bu coğrafyayı...
 
Hiç düşündünüz mü?
 
Bağırıyorken de, bağırmıyorken de her şekilde her dönemde para alıyorlar diye suçlanan, seviyesiz muhabbetlerin odak noktası bu haritanın ızdıraplarını hiç düşündünüz mü?
 
Ve siz "karşı" olmak ne demektir bilir misiniz?
 
Düşünün bakalım.
 
Tam 1,5 saatiniz var.

Mahallenin hep kötü çocuğuyduk.
 
Hep içimizden, gönlümüzden birşeyler katmaya çalıştık.
 
Ama yalnızca çalıştık.
 
Zaman denilen amansız girdapla hep dalga geçtik.
 
Zamanın tümünü Beşiktaş'la geçiren bu kitlenin ne yaptığını "zaman" bile anlayamazdı eminiz.
 
İyi, kötü, güzel, çirkin, farklı, ayrıcalıklı, hit ve hep bir numara birçok imzamız oldu.
 
Her şeyi Beşiktaş için yaptığımıza kalıbımızı basardık.
 
Hala da basarız.
 
Lakin bunları yaparken,
galiba
sanırım
zannediyorum
ve hissediyorum ki zarar veriyormuşuz.
 
Şanlı, şerefli camiamızı rahatsız etmeye başladığımızı hissettik sanki. Biz fazlaysak, biz birilerinin adamıysak, biz Beşiktaş'sız bir hayat yaşamaya başlamışsak ve biz zarar veriyorsak hemen gidebilirdik.
 
Herşey Beşiktaş için değil miydi?
 
Aslında herşey geçen sene "satılmış Çarşı" diye bağırıldığında başladı.
Yazık kere yazıktı. Tam bırakıyorduk ki...
 
24 Saat Beşiktaş'ı yaşarken Beşiktaşsızlık nasıl bir duyguydu ki?
Ve biz nereye gidiyorduk?
 
Dedik ki zamansız ayrılıkları sevmiyoruz, uygun zamanını bulalım öyle terkedelim diyarı.
 
Ama baktık ki; hakaret almış başını gidiyor ve dayanılmaz bir ızdırap var içimizde ve biz kimin hakaret ettiğini bile göremiyoruz, masket takmış bir sürü insan atıp tutuyor...
 
Sessizce ve kimsesizce ayrılmak geçti içimizden, hem bu limandan, hem bu can evimizden.

Bu kararı verirken kaburgamızın tam ortasına saplanan bir hain hançeri sizle paylaşmak istiyorum:
 
"Çarşı Beşiktaş'ın üstüne geçti"
 
İşte bu halisünasyon ve sınırı belli olmayan dedikodulardan dolayı...
 
Beşiktaş neresiydi, Çarşı kimdi? Bu ne yaman çelişkiydi ki...
 
Şanlı Beşiktaş olmasa Çarşı olur muydu ki?
 
Neyse...

İnşallah geriye bayrağı göklerde, şerefi yedi düvelde bir tribün bırakıyoruz.
 
Dinlenmek ve yapılacakları görmek bizim de hakkımız sanırım.
 
Hakkımız geçtiyse size hakkınızı helal edin.
 
Biz bizimkileri sizlere helal ediyoruz.

ÇARŞI adına Alen Markaryan"
 
Wikipedia'da Çarşı'nın tarihi
 
Beşiktaş Çarşı Grubu, Beşiktaş Kulübünün taraftarlarından oluşan belli bir grubun ismidir. 1982 yılında kurulan Çarşı grubu, futbol maçlarını ağırlıklı olarak Kapalı tribünde izler. En bilinen sloganları "Çarşı Atatürk harici her şeye karşı"dır.
 
Bu grup diğer taraftarlardan ya da taraftar gruplarından ilginç bir bileşen olmasıyla ayrılmakta, maçlarda takındığı tavırlar, açtığı pankartlar, dile getirdiği tezahüratlarla farklı bir taraftar profili çizmektedir. 1980'lerin ortalarından itibaren belirginlik kazanan, 1990'lardan sonra iyice bilinir hale gelen grup, aslında homojen bir yapıdan oluşmamakta ya da belli başlı üyelerden ibaret sayılmamaktadır.
 
Farklı sosyal tabakalardan, kültürel çevrelerden ve etnik kimliklerden, farklı ve hatta çatışan politik ve ideolojik alanlardan insanlar Çarşı Grubu adı altında toplanmaktadır. Bununla birlikte genel olarak muhalif bir görünüm ve söylem Çarşı Grubunun özelliği olarak işaret edilebilir.
 
Beşiktaş Kulübüyle doğrudan ilişkili grup üyeleri olabildiği gibi, özerk ve bağımsız taraftar olarak kendini ifade eden üyeler de söz konusudur. Ağırlıklı olarak üniversite öğrencilerinin de içinde yer aldığı bir grup olarak bilinmektedir. Bunun sonucu olarak grubun öne çıkan özelliği hazır cevap ve mizahi yönü gelişmiş bir topluluk olmasıdır.
 
Grubun içindeki insanlar sürekli bir değişkenlik arz etmekle birlikte, belirli bir anlamda Çarşı Grubunun kendine özgü söylemi ve özgün tarzı sürekli geliştirilmekte, belirli bir doğrultuda sürdürülmektedir.
 
Muhalif "Çarşı"

Bununla birlikte Çarşı Grubu denilence akla gelen daha çok tribünlerde görmeye alışık olunmadık tarzda muhalif bir söylem kullanması, sol politik söyleme ait kavramları ve sembolleri benimsemesi, güncel politik konulara ilişkin çoğu zaman beklenmedik tavır takınması olmaktadır.
 
Örneğin Çarşı yazarken A'yı anarşizmin sembolü olan yuvarlak içindeki a şeklinde yazmaları, genelde milliyetçi ve ülkücülerin egemen olduğu kabul edilen tribünlerde başlı başına bir ilginçlik olarak görünmektedir.
 
Belirgin bir özellik olarak anti-faşist bir söylem görülmektedir grubun belli çıkışlarında. Ayrıca grup içinde kendilerini demokrat, sosyal demokrat, sosyalist, ekolojist vb. şeklinde de ifade edenlerin varlığı da söz konusudur.
 
32'nci Gün özel programı

İlginç yapısı nedeniyle dikkat çeken Çarşı Grubu bu nedenle medyada pek çok kere özel programlar ve haberlerle yer almıştır. Mehmet Ali Birand'ın sunduğu haber programı 32'nci Gün Çarşı için özel bir program yapmıştır.
 
Ayrıca, pek çok dergi ve gazetedeki yazı dizisine konu olan Çarşı Grubu, popülerliği ve söylemleri ile TV dizilerinde de yer bulmuştur.
 
Fatih Terim'in Mehmet Ağar ile birlikte gazetelerde resimleri yayımlanıp imparator diye tanımladığı sırada Çarşı Grubu "imparatorluk değil tam demokrasi" diye pankart açarak tavır sergilemiştir.
 
Ayrıca "Çarşı Alayına karşı" sloganı da söz konusu grubun hem öteki takımlara hem de politik kimliklere karşı duruşunu ifade etmektedir. Bülent Ecevit'in ölümü üzerine resmi sitelerine koydukları "Kara Kartal seni unutmayacak Karaoğlan" sloganıyla ilgi çekmiştir.
 
Hepimiz Eto'yuz

Dikkat çekici eylemleri arasında Barcelona CF'nin Kamerunlu siyahi oyuncusu Samuel Eto'ya La Liga'da hemen her maçta yapılan ırkçı tezahüratlar nedeniyle "çArşı ırkçılığa karşı -hepimiz Eto'yuz" pankartları ile destek vermeleri gelmektedir.
 
Grup, 1995-1997 yıllarında "Forza Beşiktaş" adında hiç bir yayın grubuna bağlı olmadan bir fanzin tarzında haftalık dergi çıkarmıştır. Bu dergi sadece bir spor kulübünün taraftarlari tarafından hazırlanıp, yayınlanan ilk süreli yayın olmuştur.
 
Çarşı grubunun dikkat çeken bir diğer tavrı Nükleer enerji santrallerine karşı duruşudur. 2005/2006 sezonunda bazı maçlardan önce açtıkları "Çarşı Nükleer Santrallere Karşı" yazılı pankartlarla dikkat çekmiş ve 2006/2007 sezonunda İnönü Stadyumu'nda oynanan Galatasaray derbisinde ise Greenpeace örgütü ile birlikte "Nükleersiz Türkiye" yazılı bir pankartla gösteri yapmışlardır.
 
2007 yılında kuruluşunun 25'inci yılını kutlayan Çarşı, bu sebeple düzenleyeceği etkinliklere Kızılay'a topluca kan bağışında bulunarak başlamıştır. 21 Nisan 2007 günü oynanan lig maçı öncesi Beşiktaş'ta kurulan çadırlarda 250'den fazla kişi kan vermiştir. 25'inci yılın anısına düzenlenen bir başka sosyal etkinlik ise "Hediyeni kap, Minitürk'e gel" sloganı ile 25 Nisan 2007'de kimsesiz çocuklara oyuncak ve kırtasiye dağıtılan organizasyon olmuştur.


Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow