hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Olimpiyat Oyunları'nın tarihçesi

    Olimpiyat Oyunlarının tarihçesi
    expand

    Dört yılda bir yapılan Yaz Olimpiyat Oyunları, tüm dünyanın gözünü spor olgusuna çevirmesi, barış ve kardeşlik duygularını aşılaması, ülkelerin tanıtımına ve gelirlerine yaptığı katkılar açısından dünyanın en prestijli spor organizasyonu olarak varlığını sürdürüyor.

    Dünyanın en önemli spor olayı Yaz Olimpiyat Oyunları, dört yılda bir tüm dünyanın gözünü spor olgusuna çevirmesi, barış ve kardeşlik duygularını aşılaması, ülke tanıtımına ve gelirlerine yaptığı katkılarla ülkeler için düzenlenmesi oldukça cazip bir organizasyon olarak varlığını sürdürüyor.
     
    Tarihi eski Yunan uygarlığına dayanan Olimpiyat Oyunları'nın kurucusu efsanelere göre Herakles'tir. Ama oyunlar tarihte ilk kez yapıldığı M.Ö.776 yılından itibaren anılmaya başlandı. Bu dönemde oyunlar, beş yılda bir yapılır ve tapınağı elinde bulunduran Yunan site devleti tarafından düzenlenirdi.
     
    İ.Ö.776 yılında yapılan ve Birinci Olimpiyatlar diye adlandırılan oyunların programında, 192 metrelik sahanın boyuna eşit ''stadion'' diye adlandırılan tek bir yarışma vardır ve bu yarışmanın galibi olan Coroebus da ilk Olimpiyat Şampiyonu olarak kabul edilir. Geleneklere göre her Olimpiyat Oyunu, bu yarışı kazanan atletin adıyla anılmaktadır.
     
    Zamanla yarışma sayısı arttırıldı ve program da bir günden beş güne dek çıkarıldı. 12 yüzyıl bu biçimde süren oyunlarda, daha sonraları genç erkekler için bazı yarışmalar da programa alındı.
     
    Klasik Olimpiyatlar'da bayanlara yer yoktur. Bayanlar, seyirci olarak dahi stada alınmazken zamanla, Olimpiyatlar sırasında ama saha dışında olmak üzere Tanrıça Hera adına bayanlar için de program düzenlendi.
     
    Daha sonraki yıllarda Romalılar ile Yunanlılar arasında bir çekişme konusu olan oyunlara o dönemde en büyük darbeyi, oyunların yapılmasını yasaklayan Roma İmparatoru İkinci Theodosius vurdu. İkinci Theodosius, Olympia'daki tapınakları yıktırdı ve binaları da kiliseye verdi.
     
    MODERN OLİMPİYATLAR 
     
    Modern Olimpiyat Oyunları'nın kurucusu Fransız Baron Pierre De Coubertin'dir. Fransız spor adamı, gençliğin yalnızca kapalı sınıflarda değil, aynı zamanda açık alanlarda spor yaparak yetişmesine inanmıştı.
     
    Ülkesi Fransa'da bu görüşlerinde gerekli desteği bulamayan Coubertin, bunun üzerine ufkunu ülkesi dışına taşıyarak, dünya gençliğini bir yerde toplamak ve onların birbirlerini anlamalarına olanak yaratmak amacıyla 1894 yılında Sorbonne Üniversitesi'nde 12 ülkeden gelen 79 temsilcinin katıldığı ''Uluslararası Spor Kongresi'' sırasında Modern Olimpiyat Oyunları'nın ilkinin 1896 yılında Atina'da düzenlenmesi kararını aldırttı.
     
    İlki, tüm sorunlara karşın doğduğu ülke olan Yunanistan'da 1896 yılında organize edilen oyunlarda, yıllar içinde terör ve boykot gibi çeşitli olaylar da oyunlar tarihine damgasını vurdu.
     
    1896 Atina
     
    Politik ve mali zorluklar nedeniyle oyunların Atina'da yapılmasına karşı çıkan Yunan hükümetini sonunda razı eden Baron Pierre De Coubertin'in davet mektuplarını geç yolladığı için ilk oyunlara 13 ülkeden 295 sporcu katıldı ve dokuz dalda mücadele etti.
     
    İlk olimpiyat şampiyonu, üç adım atlamada ( o zaman sadecec iki adım atılıyordu), oyunların başlamasından sadece bir gün önce Atina'ya varabilen ABD'li James Connolly oldu. Daha sonra ünlü bir gazeteci ve romancı olarak tanınan Connolly, yüksek atlamada ikinci ve uzun atlamada da üçüncü sırayı aldı. Bu oyunlarda bayan sporcular yer almadı.
     
    1900 Paris
     
    22 ülkeden 11 bayan ve 1320 erkek sporcunun mücadele ettiği oyunlarda sporcular 17 dalda yarıştı. Paris Dünya Fuarı kapsamı içinde düzenlenen oyunların beş aylık bir süreye yayılması nedeniyle birçok atletin olimpiyatlarda yarıştığından haberi bile olmadı.
     
    Bu oyunlardaki organizasyon bozukluğu eleştirilere yol açarken, bayanlar ilk kez kendilerini gösterme fırsatı buldu. İngiliz tenisçi Charlotte Cooper ilk bayan şampiyon olarak tarihe geçti.
     
    1904 Saint Louis
     
    ABD'nin uzaklığı nedeniyle yalnızca 12 ülkeden 682 erkek ve altı bayan sporcu katıldı ve 14 dalda mücadele etti. Dört yıl öncenin hataları aynen tekrarlandı ve yine Dünya Fuarı içine sıkıştırılan oyunlar dört buçuk aylık bir zamana yayıldı.
     
    Birçok Avrupa ülkesi oyunlara katılmazken, Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Baron Pierre De Coubertin'in bile gelmeyişi dikkati çekti. Katılan sporcuların sadece 42'si ABD dışındandı.

    ABD'li jimnastikçi George Eyser tahtadan yapılam sol bacağına rağmen altı altın madalya kazandı. Saint Louis, birinciye altın, ikinciye gümüş ve üçüncüye bronz madalya verilen ilk olimpiyatlar oldu. Boks ve serbest güreş ilk kez programda yer aldı.

    1908 Londra
     
    22 ülkeden iki bin erkek ve 36 bayan sporcu, 21 dalda mücadele etti.  Roma'da yapılması gereken bu oyunlar, İtalya'nın ekonomik sorunları nedeniyle Londra'ya alındı.
     
    Oyunlar tarihe, Rusların Finlandiya, İngiltere'nin de İrlanda Cumhuriyeti bayrağını protesto etmesiyle geçti. Ülkelerin bayraklarıyla stada girip, sporcularının grup halinde yürüdüğü bildiğimiz anlamdaki açılış seremonisi ilk kez Londra'da yapıldı.
     
    Atıcılıkta (koşan geyiği vurma) altın madalya kazanan 60 yaşındaki Oscar Swahn olimpiyat tarihinin en yaşlı şampiyonu oldu. Maratonda İtalyan Dorando Pietri stada giren ilk atlet olmasına rağmen beş kez düşüp finişe görevliler tarafından taşındığı için diskalifiye edildi.  
     
    1912 Stockholm
     
    27 ülkeden iki bin 490 erkek ve 57 bayan sporcu, 13 dalda mücadele etti. Modern Pentatlon ile birlikte bayanlarda yüzme ve dalma sporları ilk kez olimpiyat programına dahil edildi, boks İsveç'te yasak olduğu için bu oyunlarda yer almadı.
     
    Burada uluslararası federasyonlar, oyunlardaki derecelerin otomatikman dünya rekoru olarak kabulünü kararlaştırdı. Atletizm yarışmalarında (resmi olmayan) zamanın elektronik aletlerle ölçülmesi ilk kez Stockholm'de hayata geçirildi. 
     
    Bu olimpiyatlarda tartışmasız şekilde ön plana çıkan kavram 'dayanıklılık' oldu. 320 kilometrelik bisiklet yarışı tüm zamanların en uzun olimpiyat mücadelesi olurken, Rus Martin Klein ve Fin Alfred Asikainen arasındaki grekoromen orta sıklet yarı finali 11 saatte sonuçlandı.

    1916 Berlin
     
    Olimpiyat Oyunları, Birinci Dünya Şavaşı nedeniyle yapılamadı.
     
    1920 Antwerp
     
    Birinci Dünya Savaşı'nın yıkıcı sonuçlarını hafifletmek amacıyla Belçika'ya verilen organizayonda 29 ülkeden 2 bin 543 erkek ve 64 bayan sporcu, 21 dalda mücadele etti. Olimpiyat bayrağı ilk kez Antwerp Oyunları'nda yer aldı.
     
    Organizasyonun başarılı olduğu bu oyunlarda, Uluslararası Olimpiyat Komitesi, büyük bir tarihsel hata yaparak, Birinci Dünya Savaşı'nın yenik devletleri Avusturya, Macaristan,  Türkiye, Almanya ve Bulgaristan'ı çağırmadı.

    Oscar Swahn (72) atıcılıkta (koşan geyiği vurma) gümüş madalya kazanarak oyunlar tarihinde madalya alan en yaşlı sporcu oldu. Fransız bayan tenisçi Suzanne Lenglen oynadığı 10 sette sadece dört oyun kaybederek şampiyonluğa ulaştı.
     
    1924 Paris
     
    Olimpiyatların sloganı "Citius, Altius, Fortius"un (daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü) ilk kez kullanıldığı ve bugünkü şekliyle kapanış seremonisinin ilk kez yapıldığı oyunlarda 45 ülkeden 2 bin 956 erkek ve 136 bayan sporcu, 17 dalda mücadele etti.
     
    1920 Olimpiyatları'nda üç altın madalya alan ''Uçan Finli'' lakaplı Paavo Nurmi, bu kez beş altın madalya alarak başarısının doruğuna ulaştı. Nurmi 1500 metre yarışını kazandıktan sadece 55 dakika sonra 5000 metrede de birinci olarak inanılması güç bir zafere imza attı.
     
    Daha sonra Hollywood'da "Tarzan" rolüyle ünlenecek olan ABD'li Johnny Weissmuller'in yüzmede iki altın madalya kazandığı 1924 Paris Oyunları'nı Almanya, Fransa ile olan sorunları nedeniyle boykot etti.
     
    1928 Amsterdam
     
    Ekonomik belirsizlik ve savaş yıllarından sonra tam anlamıyla bir barış ve uyum havası içinde geçen oyunlarda 46 ülkeden 2 bin 724 erkek ve 290 bayan sporcu, 14 dalda mücadele etti.
     
    Bayanların ilk kez atletizm ve jimnastik yarışmalarına katıldığı, Asyalı sporcuların ilk kez altın madalya kazandığı oyunlarda olimpiyat meşalesi de ilk kez yakıldı. 
     
    Avustralyalı kürekçi Henry Pearce'ın çeyrek final yarışında bir grup ördeğin geçmesine izin vermek için mücadeleye ara vermesi, Amsterdam Oyunları'ndaki barış huzur ortamını yansıtması açısından en güzel örnekti. Pearce hem o yarışı, hem de finali kazanarak altın madalyanın sahibi oldu.
     
    1932 Los Angeles
     
    "Büyük Buhran" dönemine denk gelmesi nedeniyle Amsterdam'a göre katılım neredeyse yarı yarıya azaldı; 37 ülkeden 1281 erkek ve 127 bayan sporcu, 14 dalda mücadele etti.
     
    Erkeklerin ilk kez Olimpiyat Köyü'nde kaldığı (bayanlar lüks otellerde kaldı) organizasyonun başarısı dikkati çekerken, 100 bin kişilik Olimpiyat Stadı katılanları büyüledi. 
     
    Otomatik zaman tutucu ve foto-finiş aleti ilk kez bu oyunlarda kullanıldı; 1932 Los Angeles Olimpiyatları 16 gün süren ilk oyunlar olarak tarihe geçti. 1900-1928 arasında yapılan organizaasyonların en kısası 79 gün sürmüştü, Los Angeles'tan bu yana olimpiyatların süresi 15 ila 18 gün arasında değişiyor.

    14 yaşındaki Japon yüzücü Kusuo Kitamura 1500 metre serbestte altın madalya kazanırken, herhangi bir spor dalında birincilik elde eden en genç erkek sporcu olarak adını tarihe yazdırdı.

     

    1936 Berlin
     
    49 ülkeden 3 bin 738 erkek ve 328 bayan sporcunun 19 dalda mücadele ettiği 1936 Berlin Olimpiyatları, Ari ırkın üstünlüğü teorisini kanıtlamaya çalışan Adolf Hitler'in başarısız girişimiyle hatırlanır.
     
    ABD'li siyahi sprinter ve uzun atlamacı Jesse Owens (üstte) dört altın madalya alarak, Hitler'in kuramının saçmalığını kanıtladı. Uzun atlama yarışında Alman sporcu Luz Long, Nazilerin önünde Owens'a dostluğunu gösterdi.
     
    İlk kez bu oyunlarda Olympia'da yakılan ateş yedi ülkeden geçerek, üç bin sporcu tarafından taşındı ve stada getirildi. Türkiye, tarihindeki ilk olimpiyat altın madalyasını, Berlin'de güreşçi Yaşar Erkan ile kazandı.

    12 yaşındaki Danimarkalı yüzücü Inge Sorensen'in bronz madalya kazanarak spor tarihinde madalya kazanan en genç bayan sporcu unvanını aldığı Berlin Olimpiyatları, bir şekilde televizyondan yayınlanan ilk oyunlar oldu. 1936 Olimpiyatları, Berlin'in çeşitli yerlerinde kurulan 25 dev ekrandan izlendi.
     
    1940 Helsinki, 1944 Londra
     
    İkinci Dünya Savaşı nedeniyle yapılamadı.
     
    1948 Londra
     
    59 ülkeden 3 bin 714 erkek ve 385 bayan sporcu, 17 dalda mücadele etti. 1948 Londra, İngiltere'de çok az kişinin evinde de olsa, televizyondan takip edilen ilk olimpiyat oldu. 
     
    Uluslararası Olimpiyat Komitesi, tarihsel hatasını bir kez daha yineleyerek, İkinci Dünya Savaşı'nın yenik devletleri Almanya ve Japonya'yı oyunlara çağırmadı.
     
    Hollandalı 30 yaşındaki iki çocuk annesi atlet Fanny Blankers Koen 100 metre, 200 metre, 80 metre engelli ve 4x100 bayrakta dört altın madalya kazandı. Koen, dünya rekorunun sahibi olduğu yüksek ve uzun atlamada kurallar gereği yarışamayınca muhtemel iki altından oldu.
     
    Güreşte altı altın madalya kazanan Türkiye, olimpiyatlar tarihindeki en başarılı performanslarından birini sergiledi.
     
    1952 Helsinki
     
    69 ülkeden 4 bin 407 erkek ve 518 bayan sporcu, 17 dalda mücadele etti. Sovyetler Birliği ilk kez Helsinki Olimpiyatları'nda boy gösterdi.
     
    ''Çek Lokomotifi'' unvanı verilen Çek atlet Emil Zatopek, aynı olimpiyatta 5,000, 10,000 ve maraton yarışlarını kazanarak spor tarihinde bugüne kadar tekrarlanamayan bir başarıya imza attı.
     
    1956 Melbourne
     
    67 ülkeden 2 bin 958 erkek ve 384 bayan sporcu mücadele etti.
     
    İlk kez güney yarımkürede gerçekleştirilen bu olimpiyatları, Rusların Macaristan'ı işgalini protesto eden Hollanda, İspanya ve İsviçre ile İsrail'in Süveyş Bölgesi'ni işgaline tepki gösteren Irak, Mısır ve Lübnan boykot etti.
     
    Oyunlarda binicilik müsabakaları, Avustralya'ya dışarıdan hayvan sokulması yasak olduğu için, Temmuz ayında İsveç'in başkenti Stockholm'de yapıldı.
     
    Maraton yarışını kazanan Fransız atlet Alain Mimoun, o zamana kadar sürekli geçildiği eski dostu Emil Zatopek'i finiş çizgisinde bekledi. Zatopek mücadeleyi altıncı sırada tamamladı.

    1960 Roma
     
    84 ülkeden dört bin 738 erkek ve 610 bayan sporcu, 17 dalda mücadele etti.
     
    Bu oyunlarda pek çok ülke madalya kazanarak, büyük ülkelerin bu konudaki tekeline bir bakıma son verdi. Maratonda Etiyopyalı Abebe Bikila çıplak ayakla koşarak, altın madalya kazandı.
     
    Roma Olimpiyatları, yedi kez birincilik kürüsüne çıkan Türkiye'nin en fazla altın madalya kazandığı oyunlar oldu.
     
    1964 Tokyo
     
    94 ülkeden dört bin 457 erkek ve 683 bayan sporcu, 19 dalda mücadele etti. Judo ve voleybol ilk kez olimpiyat programına dahil edildi.
     
    İlk kez Asya kıtasında organize edilen oyunlar, tam da bu özelliği yüzünden Kuzey Kore ve Endonezya'nın boykotuyla karşılaştı.
     
    Etiyopyalı Abebe Bikila (sağda), bu kez ayakkabıyla koşarak, maraton dalında yine altın madalyanın sahibi oldu.
     
    1968 Mexico City
     
    113 ülkeden 4 bin 750 erkek ve 781 bayan sporcu, 18 dalda mücadele etti.
     
    Tarihte en yüksek rakımda yapılan bu oyunlarda, bu özellikten dolayı atletizm ve yüzmede pek çok dünya rekoruna sahne oldu.
     
    Ancak mesafe koşularında az oksijen nedeniyle atletler zorluk çekti. ABD'li iki siyah atlet Tommie Smith ve John Carlos, ABD bayrağı göndere çekilirken, siyah eldivenli yumruklarını havaya kaldırarak protesto gösterisinde bulununca takımdan çıkarıldı.
     
    Bu oyunlarda erkekler uzun atlamada Bob Beamon'ın 8.90 metrelik rekoru, tam 27 yıl boyunca kırılamadı.
     
    1972 Münih
     
    122 ülkeden 6 bin 659 erkek ve 1171 bayan sporcu, 21 dalda mücadele etti.
     
    Astım hastası ABD'li yüzücü Mark Spitz'in yedi dünya rekoru kırarak yedi altın madalya kazandığı bu oyunlara terör gölgesi düştü.
     
    İsrail'de tutuklu bulunan arkadaşlarının bırakılmalarını isteyen Filistinli teröristler, Olimpiyat Köyü'nü basarak, 11 İsrailli sporcu ve yöneticiyi öldürdü. Bu olay nedeniyle oyunlara 34 saat ara verildi.
     
    1976 Montreal
     
    92 ülkeden 4 bin 915 erkek ve 1274 bayan sporcu, 21 dalda mücadele etti.
     
    Afrika ülkelerinin pek çoğu, o dönemde ırkçı bir politika izleyen Güney Afrika'ya maç yapmaya giden Yeni Zelanda'yı protesto etmek için oyunlara katılmadı. 
     
    Organizasyonda aksaklıkların görüldüğü bu oyunlarda, Finli atlet Lasse Viren, Münih'de olduğu gibi beş bin ve 10 bin metrelerde altın madalya kazandı.
     
    Oyunların diğer bir yıldızı, jimnastikte 14 yaşında yedi adet 10 tam puanla altın madalyaları toplayan Rumen Nadia Comaneci'ydi.
     
    1980 Moskova
     
    81 ülkeden 4 bin 320 erkek ve 1192 bayan sporcu, 21 dalda mücadele etti. 
     
    Eski SSCB'nin bir yıl önce Afganistan'ı işgalini protesto etmek için ABD ve Türkiye'nin de  aralarında bulunduğu pek çok batılı ülke oyunları boykot etti.
     
    Bu oyunlarda seyirci ve hakemlerin partizan ve taraflı tutumları iyi karşılanmadı.
     
    1984 Los Angeles
     
    140 ülkeden beş bin 458 erkek ve 1620 bayan sporcu, 21 dalda mücadele etti. 
     
    Bu kez de eski SSCB ve Romanya dışındaki tüm Doğu bloku ülkeleri, güvenlik mazaretini öne sürerek oyunlara katılmadı.
     
    Çin Halk Cumhuriyeti ilk kez katıldığı bu oyunlarda oldukça başarılı olurken, oyunların yıldızı atletizmde dört altın madalya alan ABD'li atlet Carl Lewis oldu.
     
    1988 Seul
     
    160 ülkeden dokuz bin 689 sporcu, 24 dalda mücadele etti.
     
    Organizasyondaki bazı hatalar ve hakemlerin aşırı taraf tutmaları tepki çekerken, birkaç ülke dışında boykot görülmemesi sevindirici oldu.
     
    Atletizmde erkekler 100 metrede dünya rekoru kıran Kanadalı sprinter Ben Johnson'un yanı sıra bazı Doğu Bloku sporcularının da dopingli çıkmaları şok etkisi yarattı.
     
    Türk halterci Naim Süleymanoğlu, altı dünya ve dokuz olimpiyat rekoru kırarak, ''Cep Herkülü'' unvanı kazandı.
     
    1992 Barcelona
     
    172 ülkeden 11 bini aşkın sporcu, 27 dalda mücadele etti.
     
    En fazla katılımlı ve boykotsuz bu oyunlarda dağılan SSCB, son kez Bağımsız Devletler Topluluğu adı altında mücadele ederek birinciliği yine kimseye kaptırmadı.
     
    Dört doping olayının yaşandığı Barcelona'da, yeni kurulan cumhuriyetler de ilk madalyalarını aldı. Kadrosunda Magic Johnson, Larry Bird ve Michael Jordan gibi basketbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük yıldızları arasında gösterilen üç yıldızı barındıran ABD'nin 'Rüya Takımı' zorlanmada şampiyon oldu.
     
    BDT'den jimnastikçi Vitaly Sherbo altı altın madalyayla yıldızlaştı. Küba iki boykottan sonra yeniden oyunlar sahnesine çıkarken, 10,000 metreyi kazanan Etiyopyalı atlet Derartu Tulu, ilk Afrikalı bayan olimpiyat şampiyonu unvanını aldı.
     
    1996 Atlanta
     
    197 ülkeden 10 bin 320 sporcu, 30 dalda mücadele etti. Geniş bir katılımın görüldüğü bu oyunlarda, Avrupa'da dağılan devletler ilk kez oyunlar sahnesine çıktı. 79 farklı ülkenin madalya, 53 farklı ülkenin altın madalya kazanmasıyla olimpiyat tarihinde bir ilk yaşandı.
     
    ABD'li atlet Carl Lewis, dördüncü kez üstüste uzun atlamada altın madalya kazanırken, Michael Johnson da 200 ve 400 metrelerdeki performansıyla göz kamaştırdı.
     
    Bir kez daha terör gölgesinde gerçekleşen oyunlarda, Olimpik Park'ta patlayan bomba nedeniyle bir ABD'li ve bir de Türk TRT kameramanı yaşamını yitirdi.
     
    Stat ve salonlarda dokuz milyon seyircinin izlediği oyunları, dört altın, birer de  gümüş ve bronz madalyayla kapayan Türkiye, 1960 Roma'dan sonra en iyi sonucu aldı.
     
    2000 Sydney
     
    199 ülkeden 10 bin 500 sporcu mücadele etti.  Başarılı organizasyonu ve geniş katılımıyla dikkat çeken oyunlarda, yedi doping olayı yaşandı.
     
    Türk sporcuları açısından özellikle güreşte fiyasko ve skandallarla sonuçlanan bu oyunlarda, güreşte Hamza Yerlikaya ve halterde Halil Mutlu, üst üste ikinci kez altın madalya aldı.
     
    Türkiye, ilk kez judoda altın, tekvandoda da bronz madalyaya ulaştı. Halterde Naim Süleymanoğlu'nun dördüncü kez üstüste altın madalya alma düşü  gerçekleşmezken,  yüzmede 15 dünya rekoru kırıldı.
     
    Atletizmde doping kullandığı sekiz yıl sonra ortaya çıkacak olan ABD'li Marion Jones ve yüzmede Avustralyalı Ian Thorpe üçer altın, ikişer de gümüş madalya alarak yıldızlaştı.
     
    İngiliz kürekçi Steven Redgrave üst üste beşinci kez olimpiyat altın madalyası alarak tarihe geçerken, efsanevi Rus güreşçi Alexander Karelin, 13 yıl sonra ilk kez bu oyunlarda yenildi ve dördüncü olimpiyat şampiyonluğuna ulaşamadı.
     
    2004 Atina
     
    201 ülkeden 10 bin 625 sporcu, 28 spor dalında yarıştı. 1996 Atlanta'dan sonra, Milli Olimpiyat Komitesi'ne sahip tüm ülkelerin katıldığı ikinci olimpiyatlar oldu.
     
    Mark Spitz'in 1972 Münih'teki yedi altın madalya rekorunu kırmayı hedefleyen ABD'li yüzücü Martin Phelps altı altın madalyada kalırken, pistin yıldızı göz kamaştırıcı kariyerini 1500 ve 5000 metrede iki olimpiyat altınıyla kapatan Faslı Hicham El Guerrouj'du.
     
    Milli halterci Halil Mutlu'nun üçüncü olimpiyat şampiyonluğuna ulaştığı 2004 Atina, Çin'in büyük çıkışına sahne oldu. Toplam 63 madalyayla ABD'nin ardından ikinciliği elde eden Çin'den erkekler 110 engellide Xiang Liu ve bayanlar 100  engellide Xing Huina ülkelerinin 32 birinciliğinden ikisine imza attı.
     
    3.9 milyar kişinin televizyondan takip ettiği Atina'daki Olimpiyat Oyunları'na katılan sporcuların 19'unun doping yaptığı belirlendi ve bu alanda rekor kırıldı.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow