Bilim insanlarından çarpıcı keşif: Vücuttaki karbon atomları 400.000 ışık yılı yoldan gelmiş olabilir

Bilim insanlarından çarpıcı keşif: Vücuttaki karbon atomları 400.000 ışık yılı yoldan gelmiş olabilir
expand
KAYNAKEuronews Türkçe

Bilim insanları, karbon atomlarının sadece yıldızlararası boşluklarda dolaşmakla kalmayıp, galaksilerdeki yıldız oluşumunu sürdüren devasa bir geri dönüşüm sisteminin parçası olduğunu keşfetti.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

İnsan vücudundaki her bir karbon atomunun anlatacak inanılmaz bir hikayesi var. İnsana dahil olmadan önce bu atomlar sadece başka canlıların bir parçası olmakla kalmayıp yıldızlararası boşluklarda süzülerek uzun bir yolculuk yaptı

Şimdi ise bilim insanları bu yolculukla ilgili çarpıcı bir keşif yaptı: Karbon atomları uzayda amaçsızca sürüklenmiyor. Onlar evrenin 'yıldız üretim fabrikalarını' çalıştıran devasa bir galaktik geri dönüşüm sisteminin bir parçası.

Bu dikkat çekici araştırma Washington Üniversitesi'nden doktora adayı Samantha Garza liderliğindeki bir ekip tarafından yapıldı. Bulgular Samanyolu gibi galaksilerin, yıldız oluşumunu nasıl sürdürebildiğine dair karmaşık döngüye ışık tutuyor.

Karbon ve insan vücudu

Karbon atomları yaşamın yapı taşları. Bu atomlar insan vücudunun büyük bir kısmını oluşturur. Aslında vücut ağırlığının yaklaşık yüzde 18’i karbondan geliyor.

Karbon; proteinler, yağlar, karbonhidratlar ve DNA gibi nükleik asitler dahil olmak üzere tüm organik moleküllerin temelini oluşturur. Bu moleküller enerji taşıma ve hücreleri inşa etme gibi tüm hayati işlevler için gerekli.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Örneğin karbon atomlarından oluşan basit bir şeker olan glikoz, hücreler için ana enerji kaynaklarından biri. Karbon olmadan bu hayati moleküllerin hiçbiri var olamazdı.

Aynı zamanda solunum yoluyla oksijen alındığında vücut karbon bazlı molekülleri parçalar ve bu süreçte ihtiyaç duyduğu enerjiyi üretir. Karbondioksiti (CO2) dışarı vererek de karbon dengesini korur.

Uzaydaki karbon döngüsü

Galaksiler, Dünya’nın su döngüsüne benzer bir sistemle karbon ve oksijen gibi elementleri dolaşıma sokuyor. Ancak bu döngü su yerine yıldızlararası maddeleri içeriyor.

Bu sistem galaksilerin görünür sınırlarının ötesine uzanan devasa bir taşıma bandı gibidir. Yıldızların süpernova patlamalarıyla dışarı attığı ağır elementler zamanla tekrar galaksilere çekilir ve yıldız ile gezegen oluşum döngüsünü devam ettirir.

Earth.com'a göre, Washington Üniversitesi’nden Jessica Werk bu sistemi 'galaksilerin geri dönüşüm programı' olarak tanımladı. Eğer bu döngü bozulursa, yeni yıldızların oluşumu da durabilir.

Karbonun yolculuğu

Araştırmacılar Hubble Uzay Teleskobu’nu kullanarak, galaksilerin çevresindeki karbonun 400.000 ışık yılı uzaklığa kadar uzandığını tespit etti. Bu mesafe Samanyolu’nun çapının dört katı.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Bu keşif, 2011 yılında yapılan bir araştırmayla başlayan yıldız oluşum galaksilerinin çevresinde bulunan sıcak, oksijen açısından zengin gazların varlığını doğrulayan çalışmalara dayanıyor. Şimdi ise Samantha Garza’nın ekibi bu geri dönüşüm akışının soğuk karbon gibi materyalleri de içerdiğini gösterdi.

Garza, “Bu döngüyü sürdürebilirseniz, yıldız oluşumu için yeterli yakıt sağlanabilir,” diyor. Ancak bu süreç yavaşlarsa veya durursa, galaksiler yeni yıldızlar oluşturmayı bırakabilir.

Kozmik geri dönüşümün önemi

Araştırma, karbon atomlarının yalnızca yıldız tozu olmadığını, aynı zamanda sürekli bir yaratım ve yenilenme döngüsünün aktif katılımcıları olduğunu gösteriyor. Her nefes alışınızda bir zamanlar bu kozmik geri dönüşüm sisteminin bir parçası olmuş karbon atomları soluyoruz.

NASA ve Ulusal Bilim Vakfı tarafından desteklenen araştırmadaki bulgular Astrophysical Journal Letters’da yayımlandı. Bu tür araştırmalar, galaksilerin nasıl evrimleştiği ve neden bazı galaksilerin yıldız oluşturmayı bıraktığı gibi büyük sorulara ışık tutuyor.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Gece gökyüzüne baktığınızda, yalnızca yıldızlara değil, milyarlarca yıl boyunca çalışmaya devam eden devasa bir kozmik geri dönüşüm sistemine bakıyorsunuz. Bu sistem, sizi siz yapan atomları oluşturmuş olabilir.

 

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow