GDO yasası mı yamalı bohça mı?

GDO yasası mı yamalı bohça mı
expand

Kamuoyunda tartışmalara neden olan genetiği değiştirilmiş organizmalara yasak getiren Biyogüvenlik Yasası'yla ilgili sorunlar bitmek bilmiyor. Şimdi de yasa doğru düzgün yapılmadığı için kanser araştırmalarının durması söz konusu.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTA) Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Koç, yasağın laboratuvarlarında yürüttükleri kanser araştırmalarını da durduracağını söyledi.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Koç, Türkiye'nin son 10 yılda gen mühendisliği alanında laboratuvar ve akademisyen yatırımı yaparak büyük ilerlemeler kaydettiğini, bu dalda Avrupa ve ABD'deki araştırmaları yakaladıklarını, bazı araştırmalarda öne geçtiklerini ifade etti.

İYTE'de Fen Fakültesi bünyesinde oluşturulan laboratuvarlarda insan yaşamını iyileştirecek biyolojik sistemler üzerinde çalışma yürüttüklerini, özellikle yaşlanma ve kanser üzerinde yoğun faaliyet gösterdiklerini dile getiren Koç, yaşlanmaya karşı etkili olan antioksidan genleri tespit ederek yaşlanmayı geciktirici fonksiyonlarını anlamaya çalıştıklarını belirtti.

Hücreleri kanser oluşumuna karşı koruyan genleri de tespit etmeye çalıştıklarını kaydeden Koç, maya hücreleri, toprak solucanı, sirke sineği veya fare gibi canlılarda yaptıkları genetik araştırmalar sonucu buldukları genlerin yaşam süresini nasıl uzattığını bulmaya çalıştıklarını, bu çalışma sonuçlarına göre aynı genlerin insanda da etkili olabileceğine inandıklarını dile getirdi.

Kanser araştırmalarına yasak getiren yasa!

Bu alanda dünyada yapılan en ileri düzeyde çalışmaları sürdürdüklerini kaydeden Koç, çalışmaların belli düzeyde gen aktarımını gerektirdiğini ancak yeni çıkan Biyogüvenlik Yasası'nın buna yasak getirdiğini belirtti.

Faaliyetlerinin geleceğinden endişeli olduklarını kaydeden Koç, şu bilgileri verdi:

"GDO yasası, moleküler biyoloji ve genetik alanında yapılan çalışmaları neredeyse durdurma noktasına getirdi. Bu çalışmaların devamı ve ileriki vadede insana uygulanabilirliği konusunda ciddi şüphelerimiz var. Yasa, Resmi Gazete'de yayınlandı, 6 ay içinde uygulamaya geçecek. Yasa içindeki maddelere baktığımızda gen aktarımı değişiklikleri çalışmalarını yapmak için çok uzun prosedürlerden geçmek lazım.

Bir araştırma için 1 yıla yakın izin beklemeniz gerekiyor. Tıbbi amaçlı yürüttüğümüz bu çalışmaların Tarım Bakanlığı'nın yaptığı GDO Yasası kapsamında düşünülmemesi şart. Umarım yasanın uygulama esaslarını belirlerken tıbbi ve biyomedikal araştırmalarda model organizmaların genetiklerinin değiştirilmesinin bir sakıncası olmadığını kanısına varılır.

Aksi taktirde Türkiye'nin öncelikli gelişme alanı olarak belirlediği gen mühendisliği ve biyoteknoloji alanında ilerlemesi ciddi oranda duracak. Türkiye, bu alanda Avrupa ve ABD karşısında geride kalacak. Tarım ve gıda için çıkarılan GDO yasağı kanser araştırmasını, insanın yaşam süresini artırmayı amaçlayan araştırmayı da durduracak.

Türkiye'de bu alanda son 10 yılda ciddi kıpırdanmalar oldu. Devlet kurumlarının desteğiyle birçok proje başladı. Tarım Bakanlığı'nın bunları engelleyecek bir kanunu getirmesi işleri karıştırdı. Türkiye büyük yatırımlarla dünyanın en iyi laboratuvarlarını kurdu, yasa bu şekilde uygulanırsa 6 ay sonra kapatılmak durumunda kalabilir. Yasanın uygulama esaslarının bu konu değerlendirilerek çıkarılması çok önemli."

Doç. Dr. Ahmet Koç, moleküler biyoloji ve genetik alanında ülke çapında yürütülen tüm araştırmalarda aynı tedirginliğin bulunduğunu, konuyla ilgili verdikleri raporların şu ana kadar değerlendirilmediğini belirterek, konu hakkında yasa çıkaran kurumların daha dikkatli olması konusunda çalışmalara devam ettiklerini sözlerine ekledi.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow