TÜBİTAK Araştırma Projeleri Türkiye finali

TÜBİTAK Araştırma Projeleri Türkiye Finali ödül törenine katılan Devlet Bakanı Mehmet Aydın, "Türkiye'nin bugün havaya, suya ihtiyacı olduğu kadar bilimsel düşünceye ihtiyacı var" diye konuştu.

Haberin Devamı

Mehmet Aydın, TÜBİTAK Ortaöğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Türkiye Final Yarışmasının TÜBİTAK Feza Gürsey Konferans Salonunda düzenlenen ödül töreninde yaptığı konuşmada, törende bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Siyasetle meşgul olsa da tüm yaşamının, okuma-yazma öğrenci yetiştirmekle geçtiğini anlatan Aydın, öğrencilere, "Dolayısıyla sizin bu sevincinizi tahmin edebiliyorum. Bir bakıma size imreniyorum. Çünkü ben sizin yaşınızdayken bugün sizin sahip olduğunuzun şeylerin hiçbirine sahip değildim. Ne okulumuzda internet vardı, ne de renkli, fotoğraflı fen ve tabiat derslerimiz vardı" diye konuştu.

1950'li yıllarda öğrenci iken fizik derslerine giren bir asteğmenin İstanbul'a döndüğünde kendisine tek ciltlik bir fen ve tabiat ansiklopedisi gönderdiğini ifade eden Aydın, "O gece sabaha kadar uyuyamadım sevincimden.

Çünkü resimlerin hepsi renkliydi ve o yıllarda renkli resim görmek kolay değildi. O günün çocuk psikolojisi içinde hala hatırladığımda benim gözlerimi nemlendiren bir hadisedir. O bakımdan gerçekten iyi bir zamanda dünyaya geldiniz. Bunun kıymetini sizin ve bizim bilmemiz lazım" diye konuştu.

Bakan Aydın, salonda bulunan öğrencilere, "Yaşadığınız yılları bir daha geriye getiremiyorsunuz. Şu anda 15-16 yaşındayken, yapmanız gerekenleri sakın (ileride nasılsa yaparım) demeyin. Çünkü o yılların ayrı zorlukları olacak ve siz bugün ihmal ettiğinizi o gün telafi edemeyeceksiniz" diye seslendi.

TÜBİTAK, etkinliklerini 4 katına çıkardı

TÜBİTAK'ın son 4 yılda hemen hemen tüm etkinliklerini 4 katına çıkardığını, Hükümet olarak, TÜBİTAK'a verilen destekte de 4-5 kat artış yapıldığını vurgulayan Aydın, TÜBİTAK Eski Başkanı'nın bir gazeteye verdiği, "Biz ancak 60-70 trilyon bütçeye sahiptik. İç kaynaklarımızla bunu ancak 90-100 trilyona ancak çıkarıyorduk" beyanatını hatırlatarak, "Bugün 500'ün üzerinde. Yani 5 kat artmış bir kaynakla çalışıyoruz. Her alanda önceki seneye göre yüzde 40, 50, 100 artış gösteriyoruz" dedi.

Araştırmacı sayısı 40 bini aştı

2010-2012 yıllarına gelindiğinde Türkiye'de araştırmacı sayısının 40 bine ulaşmasını istediklerini anlatan Aydın, "Ama memnuniyetle ifade ediyorum ki, 6-7 ay önce biz 40 bini geçtik, geride bıraktık. TÜBİTAK'ın ilgilendiği hangi alanı açarsanız orada çok büyük ilerlemenin katkının olduğunu görüyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin geleceğinin, bilime bağlı olduğunu vurgulayan Aydın, şunları kaydetti:

"Bilimin geleceği de sizin bilim adamı olmanıza bağlıdır. Eğer bundan sonra biz bilimi üreten ve bilimi kullanan bir toplum olmazsak, bilimi bugün ödünç almayla idare etmeye çalışırsak geleceğimizin güvence altında olduğunu söyleyemeyiz. Şimdi dahi önümüzdeki yıllarda kendi bilgisini ve kendi teknolojisini kendi üretmeyen ülkelerin geleceği sıkıntılı olur. Demek ki sadece sahip olmak yetmiyor. Hem üretip hem de sahip olmak geliyor."

1969 yılından beri TÜBİTAK'ın düzenlediği proje yarışmalarında 2005 yılında bölge merkezlerinin 8'e, bu yıl da yüzde 50 artışla 14'e çıkarıldığını bildiren Aydın, "Ümit ediyorum, bu çok hızlı bir artış gösterecek. 3 bin 337 öğrenciden, bin 925 proje gelmiş. Bunların artacağından hiçbir endişem yok. Eğer bizde, tembellik hissederseniz bize yazın, çizin. Bizim sizi teşvik etmeye, sizin de bizi teşvik etmenize ihtiyacımız var" diye konuştu.

"Bir buçuk gözüm çalışma masamda"

Gençlerin bilimle uğraşmasının önemine değinen Bakan Aydın, "Bugün siyasetteyim. İktidardayız ve bakanlık görevi yapıyorum. Bütün samimiyetimle söylüyorum bir gözüm değil, bir buçuk gözüm hala çalışma masamdadır. Günde ortalama üç saatten aşağı değil, 2-3 saatini bilgi ve düşünce tarafına ayırmam gerekiyor. Yani bilim adamı olma, araştırmacı olma üretmek hakikaten mutlu edici bir şeydir" dedi.

Proje yarışmasına bu yıl dahil edilen sosyoloji alanının dışında diğer bilimlerin de gelecek yarışmalara dahil edilmesini isteyen Bakan Aydın, şöyle devam etti:

"Çünkü beşeri bilimlere büyük bir önem verme niyetiyle yola çıktık. Bu, hem proje bazında olacak, hem destek bazında olacak. Çünkü gerçekten sosyal bilimler bizim ülkemizde hak ettiği ilgiyi görmemiştir. Bilimsel bilgi, düşünme dediğimiz şey sosyal bilimler olmadan olmaz. Türkiye'nin bugün, havaya, suya ihtiyacı olduğu kadar bilimsel düşünceye ihtiyacı var."

Tüm sorunların yüzde 70-80'inin bilimsel düşüncede arzu edilen seviyeye ulaşılamamasından kaynaklandığını ifade eden Aydın, bu sağlandığında, bugün karşı karşıya bulunulan sorunların büyük bir kısmının sorun olmaktan çıkacağını belirtti.

TÜBİTAK gibi kurumların Türkiye'de belli bir noktaya gelmesinde birinci derecede emeği olan Mustafa Kemal Atatürk'ün "Hayatta En Hakiki Mürşid İlimdir, Fendir" sözünü hatırlatan Aydın, hangi alan olursa olsun, din alanı, ahlak alanı dahil olmak üzere güvenilir bilginin önemine işaret etti.

Kız öğrencilere "Proje yapın" çağrısı

Proje yarışmasına katılan kız öğrencilerin oranının artmasının kendisini memnun ettiğini ifade eden Bakan Aydın, kız öğrencilere de "Yeterli değil, Yüzde 50'den asla aşağı olmayın. Size (kız öğrenciler mühendis olamaz) denirse asla dinlemeyin.

Olamayacağınız hiçbir şey yoktur. Başaramayacağınız hiçbir mesele yoktur. Nüfusumuzun yüzde 50'si kadındır, kız öğrencilerimizdir, kardeşlerimizdir. O nüfusu ihmal eden bir ülkenin geleceği asla parlak olmaz. Hepinizi destekleyeceğiz" şeklinde seslendi.

TÜBİTAK Başkan Vekili Prof. Dr. Nüket Yetiş

TÜBİTAK Feza Gürsey Konferans Salonundaki ödül töreninde konuşan TÜBİTAK
Başkan Vekili Prof. Dr. Nüket Yetiş, bugünün TÜBİTAK için heyecan ve gurur verici bir gün olduğunu ifade etti.

Yetiş, "Çünkü Türkiye'deki bilim camiasına çok değerli genç beyinleri, bilim adamlarını hanımefendileri ve beyefendileri katmak için bir aradayız" dedi.

TÜBİTAK Başkan Vekili olarak göreve geldiğinde "Neden buradayım?" sorusunu kendine sorduğunu, ancak o yılın Mayıs ayında Altınpark Fuar alanındaki proje sergisini gezdiğinde ilk defa "İyi ki bu görevdeyim ve iyi ki bu görevde bu işleri yapıyorum" dediğini aktaran Yetiş, bu heyecanı her yıl duyduğunu bildirdi.

2004 yılı içinde sergiyi gezerken, hep aynı okullardan farklı projeler geldiğini fark ettiğini anlatan Yetiş, "Sonraki yıllarda en az her ilden bir proje ekibi olmalı, bu Türkiye sathına yayılmalı" diye düşündüğünü kaydetti.

Sadece tek aşamalı ve Ankara'da yapılan elemeleri öncelikle 8 bölgeye çıkardıklarını ifade eden Yetiş, sayının arttığını ancak Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan yine çok az başvurunun yapıldığını belirterek, buradaki okulların öğretmenleri için özel bilim rehberliği çalıştayları düzenlediklerini ve böylece başvuruları arttırdıklarını kaydetti.

Yarışmaya bu bu yıl ilk kez sosyoloji alanının dahil edildiğini anımsatan Yetiş, bu alanda 12 projenin Ankara'da sergilendiğini bildirdi. Yetiş, bu alanda katılımı sağlayan öğrencilere ve öğretmenlere teşekkür etti.

"Bilim ve bilginin insanı insan yapan en önemli unsurlardan biridir" diyen Yetiş, öğrencilere "Bu yolda devam etmeniz için TÜBİTAK olarak sonuna kadar arkanızdayız. Hayatınızın her döneminde destek vermek için hazırız. Bu yolda devam edin, sakın başka bir yola girmeyin" diye seslendi.

99 proje yarıştı

Bu yılki yarışmada 12 bölge merkezine yapılan toplam bin 925 proje başvurusu farklı üniversitelerde görevli öğretim üyelerinin oluşturduğu jürilerce değerlendirildi; bunun sonucunda 639 proje 15-17 Nisan günleri arasında 12 bölge merkezinde sergilendi.

Bunlar arasından seçilen 99 proje de Altınpark Fuar Alanında 23 Mayıs'ta sergilenmeye başladı.

Bu yılki yarışmanın "bilgisayar" dalındaki birincilik ödülü, "Labirentteki Bir Farenin Davranışlarının Bilgisayarda Simülasyonu" projesiyle İstanbul Lisesi'nden Mustafa Erkam Özateş ve Bekir Kaya'ya verildi.

"Biyoloji" alanında birinciliği "Absisisk Asidin (ABA) Bovine Herpesvirus Tip 1 (BHV-1) Cooper Suşu Üzerine Antiviral Etkisinin Araştırılması" isimli projeleriyle Ankara Fen Lisesi'nden Atakan Kaya ve Ezgi Ergun ile "Mikrobiyal Olarak Üretilen Hidrojen Gazından Elektrik Üretimi Ve Çeşitli Atıkların Bunun Üzerine Etkisi" isimli projeleriyle İstanbul Atatürk Fen Lisesi'nden Mehmet Köstek ve Arda Küçükgüven arasında paylaştırıldı.

"Kimya" dalının birincisi ise "Biyopil" isimli projeleriyle İstanbul Özel Kültür Fen Lisesi'nden Ayşe Ferda Yalçın ve Orhun Küpeli oldu.

"Matematik" alanın birincilik ödülleri de "Öklid Düzleminde Homojen Fonksiyonların Geometrik Eşitlik Eşitsizliklere Uygulanması" isimli projeleriyle Ankara Fen Lisesi'nden Çağatay Güleç ve Atabey Arslan ile "Çift Merkezli Dörtgende Özellikler" projeleriyle Ankara Özel Samanyolu Fen Lisesi'nden Sefa Açıkgöz ve Muhammed Sabri Şahin'e verildi.

"Sosyoloji" dalının birincisi "Yatılı Ortaöğretim Öğrencileri Arasındaki Kültürel Etkileşim ve Değişimler" isimli projesiyle Ankara Prof. Dr. Mehmet Kaplan Sosyal Bilimler Lisesi'nden İbrahim Barış Sayar oldu.

"Yer bilimi" alanında birincilik ödülü de "Düşük Kaliteli Linyit Tarımda Değerlendirilmesi" isimli projesiyle İstanbul T.V Özel Şişli Terakki Fen Lisesi'nden Ulaş İzmen Yardımcı ile İrem Gülersönmez'e verildi.

Törende, ayrıca yarışmaya katıldıkları dallarda ikinci ve üçüncü olanların yanı sıra teşviğe değer bulunan projeler ile "yılın genç araştırmacısı" ödülleri de sahiplerine verildi.