1995 yılında ilk kez düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’ndan (COP) sonra doğanları temsil eden COP neslinin yarısından çoğu iklim felaketinin kendi ömürleri boyunca önlenebileceği konusunda iyimser.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, bu yıl Birleşik Arap Emirlikleri’nde tamamlanırken dünya liderleri yeniden hedeflere bağlılığını ortaya koydu. Epson da ilk kez 1995 yılında düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’ndan sonra doğanları temsil eden COP neslinin çevreye yönelik bakışını ortaya koyan bir anket hazırladı.

Ortadoğu ve Afrika Bölgesi’nde (MEA) Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 10 ülkede yapılan eğitim araştırması, COP neslinin yarısından çoğu iklim felaketinin kendi ömürleri boyunca önlenebileceği konusunda iyimser olduğunu gösterdi.

Yine geçtiğimiz ay açıklanan İklim Değişikliği Barometresi de Türkiye’deki insanların %44.9’unun, iklim felaketini kendi ömürlerinde önleyebileceğine dair iyimser olduğunu ortaya koymuştu. Bu oran COP nesli için %51.4 iken, 30 yaş ve üstü için %42.8 çıkmıştı.

Eğitim araştırmasına göre gençlerin çoğunluğu basılı materyallerin hala anlamaya dijitalden daha fazla yardımcı oluduğunu söyledi. Ancak çok fazla baskı yapmanın dünyaya zarar vereceğini belirterek endişe taşıdıklarını da belirttiler.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Her baskıda çevre endişesi

Açıklanan eğitim araştırmasının sonuçlarına göre gençler yüzde 90’dan fazla oranda basılı materyallerin anlamaya dijitalden daha iyi yardımcı olduğunu belirtti. Çok fazla baskı yapmanın israf ve dünyaya zarar vermesi olarak görülebileceğinden endişeleniyor musunuz? sorusunun yanıtı da ezici oranda ‘evet’ çıktı.

Gençler, baskı yapmadan önce çevre konusunda endişe yaşadıklarını vurguladılar. Hatta çevreyle ilgili endişeler nedeniyle bazı belgeleri yazdırmaktan kaçındıklarını söyleyenlerin oranı da yüzde 89’a ulaştı.

İstanbul’daki su kıtlığı, yükselen sıcaklıklar ve orman yangınlarıyla birlikte Türkiye’deki en büyük sorunun iklim değişikliği olduğunu vurgulandı.
Türkiye’de insanların yüzde 65,2’si iklim değişikliğinin en büyük sorun olduğunu söyledi.