hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    10 Ekim katliamı davasında duruşma salonu karıştı

    10 Ekim katliamı davasında duruşma salonu karıştı
    expand
    KAYNAKAA

    DEAŞ'ın Ankara Garı önünde 102 kişinin ölümüyle sonuçlanan 10 Ekim 2015'teki Barış Mitingi'ni hedef alan bombalı saldırısıyla ilgili 36 sanığın yargılandığı davada, sanıklardan Mehmedin Baraç, müşteki avukatlarını tehdit etti. "Bütün PKK ve DHKP-C'liler leştir" diye bağıran DEAŞ'ın katliam sanığı Baraç'a, salonda bulunanlar tepki gösterip pet şişe fırlattı. Mahkeme Başkanı duruşmaya ara verdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ankara Garı önünde 102 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısıyla ilgili 36 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, müştekiler, yaşamını yitirenlerin yakınları, tutuklu sanıklar ve avukatları ile çok sayıda müşteki avukatı katıldı. Duruşmayı, bazı milletvekilleri de izledi.

    Duruşmada, okunan kayıt ve belgelere karşı müşteki vekillerinin beyanlarının alınmasına devam edildi. Müşteki avukatı Senem Doğanoğlu, sanıkların kendilerini DEAŞ ile eylemsel, fikri ve vicdani birliktelik içinde tarif etiklerini, bu nedenle burada olduklarını söyledi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin DEAŞ'ı tarif ederken kullandığı ifadelere dikkati çeken Doğanoğlu, BM'nin DEAŞ'ı "sivillere karşı ağır ve sistematik, yaygın eylemleriyle, dini, etnik zemini de kapsayarak bütün kültürel mirası ortadan kaldırma eylemleriyle, doğal kaynakları kontrolüyle, yabancı savaşçıları tedarik etmesiyle evrensel ve eşi görülmemiş bir tehdit" olarak gördüğünü belirtti.

    BM'nin DEAŞ'a yönelik bu tanımının, sanıkların tutukluluk incelemesi ve kovuşturmanın genişletilmesi talepleri yönünden önem taşıdığını bildiren Doğanoğlu, mahkemenin davadaki tavrının, bundan sonra bu kapsamda yargılanacakların nasıl cezalandırılacağı açısından da önem arz ettiğini kaydetti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu sırada müşteki avukatlarından Ahmet Özdel, sanıklardan birinin kendisine dönerek hakarette bulunduğunu söyledi. Avukatların da itirazları üzerine kısa süreli gerginlik yaşandı. Daha sonra söz alan avukat Özdel, iddianamenin gar saldırısından sonra kamera kayıtlarından geriye gidilerek belirlenen kişilerden elde edilen dijital delillere dayandığını, kovuşturma aşamasının da bu sınırları aşamadığını söyledi.

    Kovuşturmanın genişletilmesi taleplerini yineleyen Özdel, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun mahkemeleri, fail ve fiille bağlı kılmasının delil toplama konusunda sınırlandırmadığını dile getirdi. Polis amirlerinin mahkemede tanık olarak dinlenmesini istediklerini ifade eden Özdel, tüm insanlık için sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep ettiklerini belirtti.

    Ardından söz verilen sanık avukatları, tutukluluk itirazlarını dile getirdi.

    Sanık Suphi Alfidan'ın avukatı Akın Deniz, bir yıldan bu yana 3 polis memurunun ifadesinin alınamadığını, bunun maddi gerçeğin açığa çıkmasını engellediğini, aynı zamanda tutuklu yargılanan sanığın adil yargılanma hakkının ihlal edilmesine neden olduğunu savundu. Deniz, ifadelerin mahkemede alınmasını istedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Gizli tanığın ifadelerine karşı savunma yaptılar

    Duruşmada, mahkemeye gelen bilgi ve belgelerle gizli tanık "Piramit"in ifadeleriyle ilgili sanıklara savunma yapmaları için söz verildi.

    Müşteki avukatlarına yönelik suçlamaları tepki çekti

    Sanıkların tamamı, terör örgütü DEAŞ üyeliğini ve saldırıyla alakalı oldukları iddialarını reddederken, bazı sanıklar, savunmalarında Kuran'dan ayetler kullandı. Sanıklardan bazıları da müşteki avukatlarını "PKK'lı olmak" ile suçladı. Bu sanıklardan Talha Güneş'in, müşteki avukatlarının kendisini gizli tanık "Piramit" ve hakkında ifade veren tanıkların sözleriyle suçladığını belirterek, "İşkenceyle alınan ifadeler ve yalanlarla insanların mahkum edilmesini istiyorlar. Kişi başkasının ellinin kirliliğinden bahsederken, kendi ellerinin temiz olmasına bakması lazım. Avukatların terör örgütü PKK ile ilişkisi ortada olan HDP ile ilişkileri..." demesi salondan tepki aldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    'Ben şeriat istiyorum ama terörist değilim'

    Sanıklardan Yakup Karaoğlu da terör örgütü DEAŞ'la ilgisi olmadığını belirterek, "Evet IŞİD katliam yaptı. Ancak birileri de çıkıp Suruç'ta yatağında şehit edilen polisleri de söylesin. 40 yıllık bebek katili hala İmralı'da yatıyor, ben terör örgütünün içine konuluyorum. Buradakilerin derdi İslamiyet'i yargılamak. Evet ben şeriat istiyorum, Allah'ın kanunlarının uygulanmasını istiyorum. Bunlar suç ise beni bunlarla yargılayın. Terörist değilim, terör örgütü üyesi değilim. Ben inancımı savaşla değil, fikirlerimle söylerim. Evet IŞİD'in söylemleri buna benziyor olabilir, eleman kazanırken İslami camiayı kullanıyor olabilir ama ben onlardan değilim" diye konuştu.

    Sanık Karaoğlu'nun "Şeriat istiyorum" sözlerine bir müşteki, "O zaman Arabistan'a git" diyerek, tepki gösterdi. Sanık, Karaoğlu ise bu kişiye "Sen de Kuzey Kore'ye git. Sen de komünistsin" diye karşılık verdi.

    Avukata parmak sallayıp tehdit etti

    Sanıkların bu yöndeki savunmalarına müşteki avukatları, sık sık itiraz etti. Mahkeme başkanı, sanıkları sadece suçlamalar yönünde savunma yapmaları konusunda uyardı; ancak söz alan sanıklardan Mehmedin Baraç, müşteki avukatlarını hedef alarak, şunları söyledi: "Ben hiç bir şekilde milletine ihanet etmeyen bir insanım. Milliyetçi kişiliğim nedeniyle PKK'lılar tarafından sevilmezdim. Müşteki avukatlarının maddi gerçeğin ortaya çıkması gibi bir dertlerinin olduğunu düşünmüyorum. Dijital verilerde ortaya çıkan PKK ile IŞİD'in işbirliğinden hiç biri bahsetmiyor. Sanık koltuğuna devleti oturtmaya çalışıyorlar. Salonda, PKK ve DHKP-C'li leşlere şehit, askerlere ölü denildi. Cumhurbaşkanı ve askere küfür edildi."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bunun üzerine bir müşteki avukatı söz alarak, "Bu mahkemede ölen hiç kimseye leş denilmesini doğru bulmuyoruz" dedi.

    Sanık Baraç ise işaret parmağını kaldırıp, avukata yönelik "Bütün PKK ve DHKP-C'liler leştir" diye bağırdı. Salonda bulunan müştekilerden bazıları, mahkeme başkanına "Bunlara neden izin veriyorsunuz" diye bağırdı. Bazı müştekilerin, ellerindeki pet şişeleri sanıklara atması üzerine salon karıştı. Mahkeme başkanı da duruşmaya ara vererek, salonu boşalttırdı.

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow