301 uzlaşısı: 'Türklük tanımı korunsun'

Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesi konusunda hükümete öneri sunmak için geçtiğimiz kasım ayından bu yana bir araya gelen sivil toplum kuruluşları, maddede yer alan 'Türklük' tanımının korunması üzerinde prensipte uzlaştı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Sadece DİSK'in katılmadığı madde metni gerekçesinde, Anayasa'nın 66'ncı maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına atıfta bulunuluyor.
 
Sivil toplum kuruluşlarının 8 Şubat Perşembe günü düzenleyecekleri bir basın toplantısının ardından hükümete iletmeyi planladığı madde metni, iki fıkrada düzenleniyor.
 
Bazı yazarlara açılan davalar nedeniyle kamuoyunda tartışma yaratan 301'inci madde ve bu maddede yer alan 'Türklük' ibaresi madde metninde aynen korunurken, 'aşağılama' ifadesi yerine 'tahkir veya tezyif' ibaresi konuldu.
 
Uzlaşılan metinde ceza indirimi de yer aldı. Buna göre, suçun yurtiçi veya yurtdışında işlenmesine bakılmaksızın 'Türklüğü, Türkiye Cumhuriyeti'ni, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni, devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen tahkir veya tezyif edenlere altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilmesi' öneriliyor.
 
Maddenin gerekçesinde de, 'Türklük' ibaresine ilişkin olarak, "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür" hükmü bulunan Anayasa'nın 66'ncı maddesine atıf yapılıyor.
 
Sivil toplum kuruluşları ayrıca, suça ilişkin yorum yapılırken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının dikkate alınmasını da öneriyor.
 
Konuyu bir süredir görüşen sivil toplum kuruluşları, 301'inci maddedeki 'Türklüğün tanımı' konusunda uzlaşamıyordu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ocak'ta yaptığı açıklamada tartışmalar yaratan Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesinin tümden iptalini düşünmediklerini söylemişti.
 
Erdoğan, ''Ben daha önce de söyledim. Değişikliğe varız dedim ve neyin nasıl değişmesi gerekir, bu noktada her türlü teklife varız'' diye konuşmuştu.