Adli Tıp Kurumu'nda yine skandal

Adli Tıp Kurumu'nda üst üste patlak veren skandallara yeni iddialar eklendi. Adli Tıp Enstitüsü Öğretim Üyesi Şebnem Korur Fincancı, bir cumhuriyet savcısının şoförüne otopsi teknisyenliği yaptırdığını söyledi. Kurumdaki skandallara meslek içindeki örgütlerden de tepkiler geliyor. Tabipler Birliği Başkanı Gencay Gürsoy "Adli Tıp Kurumu lağvedilmeli" dedi.

Haberin Devamı

Adli Tıp'taki rapor skandallarına en büyük tepki bugün geldi. Hem de meslek içinden. Türk Tabipler Birliği Başkanı Profesör Doktor Gencay Gürsoy kurumu ağır bir dille eleştirdi.

Gürsoy, kurumun iş adamlarını, panik atak teşhisi ve göz rahatsızlığı raporlarıyla cezaevinde kurtardığını gerçek hastaların ise halen cezaevlerinde bulunduğunu öne sürdü.

Ardından da Adli Tıp Kurumu'nun kapatılmasını istedi.

İstanbul'daki toplantıya bazı sivil toplum kuruluşları da katıldı. Bir de, kurumun eski başkanlarından Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Profesör Şebnem Korur Fincancı konuştu

Profesör Fincancı öyle şeyler söyledi ki inanılır gibi değildi.

Fincancı, "Cumhuriyet savcısı pratisyen hekime otopsi yaptırır, otopsi teknisyenliğini de şoförü yapar. Şoförün günlüğü harcirahı pratisyen hekimden yüksek olur. Çünkü, cumhuriyet savcısı bu ücreti belirler. 75 lira alırlar" dedi.

Adli Tıp Kurumu'na yönelik tartışmalar Hüseyin Üzmez davasında 14 yaşındaki kıza "ruh sağlığı bozulmamıştır" raporu verince başladı.

Ardından Münevver karabulut raporu geldi. Çünkü ilk raporda, genç kızın iç çamaşırında sperm bulunduğu belirtiliyordu. Oysa o spermler, otopsi masasından Münevver'e bulaşmıştı.

Ve son skandal, 2,5 yıl önce İsmailağa Camii'nde işlenen cinayete ilişkin raporla patladı. Çünkü kurum maktülün kanı yerine, bir başkasının kanını inceleyip rapor yazmıştı.