Ağca'nın ailesi ölüm orucunda

Ağcanın ailesi ölüm orucunda
expand

Mehmet Ali Ağca'nın yeniden cezaevine konulmasına tepki gösteren ailesi ölüm orucuna başladı. Eyleme, Ağca ailesinin 15 ferdi katılıyor.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Ölüm orucu, Mehmet Ali Ağca'nın kız kardeşi Fatma Yıldırım ile ağabeyi Adnan Ağca'nın Malatya'da karşılıklı bulunan evlerinde başladı.
 
Yıldırım, Ağca'nın kardeşi Adnan Ağca'nın bugün cezaevinde görüş günü olması nedeniyle kendisiyle görüşmek istediğini, ancak buna müsaade edilmediğini öne sürdü.   
 
Bunun üzerine Mehmet Ali Ağca'nın annesi, Adnan Ağca'nın ailesi ve kendi ailesi olmak üzere 15 kişiyle ölüm orucuna başladıklarını belirten Yıldırım, şunları söyledi:
 
''Ağabeyime özgürlük istiyoruz. Ölüm orucu başlatıyoruz. Ölmek gerekiyorsa, biz öleceğiz. Mehmet Alimiz, 27 yıldır cezaevindeydi. Ağabeyimi neden ikinci kez içeriye aldılar? Bugün görüş günü olduğu halde, kardeşim ile görüştürülmedi. Ağabeyim öldü mü, idam mı ettiler, ölüm orucu mu başlattı? Biz açlık grevi başlatıyoruz. Bunun adı ölüm orucu.''
 
Ağabeyinin tekrar cezaevine konulmasına tepki gösteren Fatma Yıldırım, "ya adalet tecelli edecek, hak, hukuk ne ise adalet verecek, ya da biz burada öleceğiz" dedi.
 
"Bizi Vatikan'a göndersinler"
 
Ağca'nın tahliyesi ve sonradan yeniden tutuklanmasına anlam veremediklerini söyleyen Yıldırım, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'i de eleştirdi.
 
Yıldırım, Ağca'ya yapılan uygulamaların hiçbir Türk vatandaşına yapılmadığını, bu nedenle kendilerinin hiçbir vatandaşlık hakkından  yararlanmayacaklarını belirtti.
 
Çocuklarını okula göndermeyeceklerini ifade eden Yıldırım, ''bizi Vatikan'a göndersinler. Çocuklarımızla 15 kişi birden öleceğiz. Adalet nerede, yargı nerede?” diye konuştu.
 
Tartışmalı tahliye
 
12 ocakta tahliye edilen Abdi İpekçi'nin katili ve Papa suikastı hükümlüsü Mehmet Ali Ağca, Türkiye'ye iadesinden sonra Fruko fabrikası gaspından 10 yıl, bir kuyumcunun gasp edilmesinden 10 yıl, cezaevinden firar suçundan ise 3 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
 
Ağca, İpekçi cinayetinden ise idam cezası almıştı. Ancak, son yasal düzenlemelerle idam cezası kalktığı için bu ceza, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüşmüştü.
 
Papa suikastı suçundan dolayı Üsküdar Birinci Ağır Ceza Mahkemesi, İtalyan mahkemelerin hüküm kurması nedeniyle yeni bir hüküm kurmaya gerek görmedi.
 
Eğer hüküm kursaydı, Ağca bu durumda eski TCK'nın devlet başkanlarına suikast hükmünü içeren 156'ncı maddesine göre yargılanacak, en üst sınırdan müebbet hapis cezasına çarptırılabilecekti.
 
Ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Ağca'nın, İtalya'da geçirdiği 20 yıllık süre yeni TCK'nın 16'ncı maddesi gereğince 36 yıldan düşüldü. Ağca'yı hapisten kurtaran Türk Ceza Kanunu'nun 16'ncı maddesi oldu. TCK'nın 16'ncı maddesi şöyle diyor:
 
"Nerede işlenmiş olursa olsun, bir suçtan dolayı yabancı ülkede gözaltında, gözlem altında, tutuklulukta veya hükümlülükte geçen süre aynı suçtan dolayı Türkiye'de verilecek cezadan mahsup edilir."
 
ANAP döneminin affı olarak da bilinen 3712 No'lu kanun Ağca'ya uygulanmadı. Eğer uygulansaydı Ağca çok daha erken, hatta Türkiye'ye iade edildiği gün tahliye edilebilirdi.
 
Geriye kalan 16 yıllık süre, 10 yıl daha düşülerek 6 yıla indi. Ağca'nın Türkiye'den kaçmadan önce cezaevinde geçirdiği 153 günlük süre de hesaplamaya dahil edilince 12 ocak 2006 günü tahliye edildi.
 
Adalet Bakanlığı'nın başvurusunu değerlendiren Yargıtay, 20 ocakta Ağca’nın tahliyesi ile ilgili kararı hatalı bularak bozdu. Yargıtay bozma gerekçesinde Ağca’nın İtalya’da yattığı 19 yıl cezanın Türkiye’deki cezasından mahsup edilemeyeceğine karar verdi.  

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow