hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ahmet Hakan, Necmettin Erbakan'ın evindeki o geceyi anlattı: Beyaz çoraplı bir akşamın tüm öyküsü

    Ahmet Hakan, Necmettin Erbakanın evindeki o geceyi anlattı: Beyaz çoraplı bir akşamın tüm öyküsü
    expand

    Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan, 1996 yılında başbakan seçildiği gecenin ilk akşamında Necmettin Erbakan'ın evindeki 'beyaz çorap' öyküsünü kaleme aldı. İşte Hakan'ın 'Beyaz çoraplı bir akşamın tüm öyküsü' başlıklı yazısı;

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sene 1996.

    Erbakan Hoca’nın başbakan olduğu günün akşamı.

    Erbakan Hoca, başbakanlığının ilk akşamında Zahid Akman ile benim yaptığım programa çıkacak. Yayını Hoca’nın Balgat’taki evinden gerçekleştireceğiz.

    Sürpriz!

    Hoca, aile efradıyla birlikte programa çıkma kararı almış. Eşi Nermin Hanım, kızları Elif, Zeynep ve oğlu Fatih’le birlikte.

    Hoca’nın evine ayakkabılarımızı çıkarıp uzatılan terlikleri giyerek girdik.

    O da ne? Benim ayağımda beyaz çoraplar var.

    Terlik olgusu, beyaz çorapların altını kalın kalın öyle bir çizmekte ki benim beyaz çoraplar bas bas bağırmakta.

    Sonra yıllar içinde bu beyaz çorap üzerinden bana çok yüklendiler.

    Bilhassa Melih Gökçek bunu diline doladı.

    Ukala ve küstah bir Tom Ford edasıyla beni aşağıladı da aşağıladı. “Beyaz çoraplı” falan diye lakap taktı bana.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sadece beyaz çorap mı?

    O akşam giydiğim ceket de korkunçmuş. Kravat feci bir desene sahip. Gömlek krem.

    Stil ikonu ya da stil koçu değildim. Kendi halinde bir gazeteciydim.

    Burjuva bir aileden gelmiyordum.

    Sonuçta muhitimizdekiler nasıl giyiniyorsa ben de öyle giyiniyordum.

    Neyse... Gelelim o akşamla ilgili gözlemlerime:

    Erbakan Hoca, öyle başat bir karakterdi ki aile efradı o başat karakterin gönüllü etkisi altındaydı. Çekingenlik vardı hepsinde. Yanlış bir şey söylemekten çekiniyorlardı.

    O günlerde 17 yaşında olan Fatih ise ailenin en çekingeniydi.

    Şimdi nereden çıktı bu beyaz çoraplı akşamın öyküsü?

    Şuradan:

    Geçenlerde Hürriyet’in tepesinde yer alan haberin başlığı şöyleydi:

    “Beyaz çorabın dönüşü.”

    Spotta yer alan ifadeleri veriyorum:

    “80’lerin vazgeçilmezlerinden beyaz çorap, ilerleyen yıllarda ‘kıro’ ilan edilmiş ve hayatımızdan çekilmişti. Şimdi yine stil ikonlarının defilelerinde boy gösteriyor. Takım elbise altına dahi giyenler var. Yalnız yine de dikkatli kullanmakta ve ‘cool’ çizgisinden ‘kıro’ çizgisine düşmemekte fayda var.”

    Bu haberi gören Toygun Atilla, yönettiği internet sitesinde konunun üzerine hemen atlamış. “Beyaz çorap akımının yaşayan efsanesi Ahmet Hakan’ın yönettiği Hürriyet, ‘beyaz çorabın geri dönüşünü’ birinci sayfasından duyurdu” diye biraz matrak bir habere imza atmış.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Vay arkadaş. Ne talihsiz adammışım ben.

    Beyaz çorap sahalara muhteşem bir geri dönüş yaparak kendini kurtardı, bir.

    Fatih siyasette dikkat çeken bir isim haline gelerek ergen tutukluğunu üzerinden mis gibi attı, iki.

    Ve olan bana oldu:

    Beyaz çorap üzerime yapıştı kaldı. Adımı beyaz çoraptan bir türlü kurtaramadım.

    Hay bin kunduz!

    Demek ki annem boşuna demiyormuş, “Herkes kendini kurtarır, olan sana olur” diye

    Ahmet Hakan, Necmettin Erbakanın evindeki o geceyi anlattı: Beyaz çoraplı bir akşamın tüm öyküsü

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow