Alparslan Arslan yine olay çıkardı

Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin davayla birleştirilen birinci "Ergenekon" davasında mahkeme heyeti, tutuklu sanık Osman Yıldırım'ın çapraz sorgusuna ara vererek sanık ve avukatların taleplerini almaya başladı. Mahkeme heyeti başkanı Köksal Şengün, duruşmada küfür eden tutuklu sanık Alparslan Arslan'ı salondan çıkarttı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanık Osman Yıldırım'ın çapraz sorgusuna devam edildi.
Yıldırım, öğleden önceki oturumda tutuklu sanık İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in kendisine hakaret ettiğini öne sürdü.
Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: "Burada arkamda süper NATO olduğunu söylüyorlar. Süper NATO benim değil onların arkasında. Ankara'daki yargıçların bana 'Osman bey' demediğini söylüyorlar. Ankara'daki yargıçlar bana 'Osman bey' diye hitap ederlerdi. Her söz aldığımda mahkeme heyetine saygılarımı sundukça, mahkeme başkanı Hasan Şatır 'bilmukabil, bizden de saygılar' derdi. Bana sürekli 'Danıştay katili' diyorlar.
Danıştay katili olsam burada olmam. Danıştay katili kendileridir. Kendisine 'başkanım' diyen Alparslan Arslan'dır. Alparslan'a 'Danıştay katili' demiyorlar. Yüce mahkemenin bir üyesinin bana 'bey' dediğini söylüyor. Kendisi geçerken Alparslan'a 'afiyet olsun canım' diyor. Yürüdükçe önüme setler konuyor. Tek başıma yürüdükçe yoruldum. Dost kazanamadım, binlerce düşman kazandım" diye konuştu.
Yıldırım, üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin, "Sedat Peker'i tanıyor musun?" sorusuna "Tanıyorum", "Ne zamandan beri tanıyorsun, aranızdaki ilişki nedir?" sorusuna da "Hukukumuz yok. Rahatsız ettiğim bir iş adamı vardı, o da Peker'e sığınmıştı, ona sahip çıkmıştı. Ona rağmen o iş adamını rahatsız etmeye devam ettim" şeklinde yanıtlar verdi.
"Benim tanıdığım herkesle görüşüyordu"
Hakim Özese'nin, Peker'i en son ne zaman gördüğünü sorması üzerine Yıldırım, hatırlamadığını söyledi.
Yıldırım, Özese'nin, "Alparslan Arslan kiminle görüşüyordu, tanıdığın kimler vardı bunların arasında, kimleri biliyorsun?" sorusu üzerine, "Benim tanıdığım herkesle görüşüyordu. Şimdi burada sıralayamam, hatırlamıyorum" dedi.
Özese'nin, bir kişinin fotoğrafını göstererek tanıyıp tanımadığını sorması üzerine Yıldırım, "Suratı yabancı gelmiyor" yanıtını verdi.
Araya giren Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün, "Her zaman bu kelimeyi kullanıyorsun. Nereden geliyor aklına, nereden tanıyorsun da yabancı gelmiyor sana, nerede gördün?" şeklindeki sorusuna karşılık Osman Yıldırım, hatırlayamadığını, hatırlaması durumunda söyleyeceğini, ancak bu kişiyi çıkaramadığını kaydetti.
Osman Yıldırım, hakim Özese'nin, "Gazete okuyor musun, ne sıklıkta gazeteleri takip ediyorsun?" sorusuna, gazeteleri takip edecek fazla zamanı olmadığı yanıtını verdi.
Özese'nin, Cumhuriyet Gazetesinin bir sayısındaki "Türbanlı domuz" karikatürünü göstererek, bunu ilk defa ne zaman gördüğünü sorması üzerine Yıldırım, Cumhuriyet Gazetesine yapılan 2. bombalı saldırıdan sonra gördüğünü ifade etti.
Vakit gazetesinin başlığı
Yıldırım, Vakit Gazetesinin "İşte o üyeler" başlıklı nüshasını ne zaman gördüğü sorusuna da, "Alparslan Arslan 16 Mayıs gecesi küfür ediyordu. Gazeteyi o zaman gördüm" yanıtını verdi.
"Danıştay saldırısından ne zaman haber olduğu" sorusunu Yıldırım, "Saldırı olacağıyla ilgili bilgi sahibi değilim. Danıştay başkanının araç plakasını neden istediğini sordum. Arabasının bagajından Vakit Gazetesini çıkarıp bana göstererek küfür ediyordu" dedi.
Üye hakim Özese'nin, savcılık sorgusu sırasında adı geçen "Jitemci İsmail"in kim olduğunu sorması üzerine Yıldırım, "Şimdilik cevap vermek istemiyorum" cevabını verdi. Bu kişinin Alparslan Arslan'ı da tanıdığını dile getiren Yıldırım, Arslan'nın Jitemci İsmail'e "Hocam" diye hitap ettiğini ileri sürdü.
Yıldırım, "Nasıl bir dokunulmazlık kazanacaktın, bunun karşılığında ne tür bir hizmet verecektin" sorusu üzerine, "Buna da cevap vermek istemiyorum. Bahsettiğiniz hizmet, vatandaş olarak vatana yapacağım hizmettir" diye konuştu. Özese'nin "Daha önce dokunulmazlık alana şahit oldunuz mu?" sorusunu da Yıldırım, "Bilirim, ama anlatmak istemiyorum" şeklinde yanıtladı.
Alparslan Arslan duruşmadan atıldı
Osman Yıldırım, Özese'nin sorularını yanıtlamaya devam ederken, tutuklu sanık Alparslan Arslan oturduğu yerden bağırmaya ve küfür etmeye başladı.
Bu sırada yanında bulunan jandarmalar da Arslan'ın ağzını kapatmaya çalıştı.
Yıldırım da, "Avukat olmuşsun, gidip tetikçilik yapıyorsun. Senden başka tetikçilik yapan avukat var mı? Okumuşsun, kendini kurtarmışsın, tetikçilik yapıyorsun" dedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Yıldırım'dan soruları yanıtlamaya devam etmesini isterken, "Tamam Alparslan" diyerek Arslan'ı sakinleştirmeye çalıştı.
Alparslan Arslan küfürlü şekilde bağırmaya devam edince, Başkan Şengün jandarmalardan Arslan'ı dışarı çıkarmalarını istedi.
Bunun üzerine Arslan, jandarmalar tarafından duruşma salonundan çıkartıldı.
Başkan Şengün, saatin geç olması nedeniyle Yıldırım'ın çapraz sorgusuna ara vererek, sanık ve avukatların taleplerini almaya başladı.
Tekin: "Örgüt üyesi miyim, örgüt lideri miyim?"
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, sanık ve avukatların talepleri alındı. Duruşmada söz alan tutuklu sanık Muzaffer Tekin, hukuk değil medya tarafından yargılandığını öne sürerek, basının objektif olmasını istediğini söyledi.
Savcıların kendisini bir örgüt lideri, örgüt üyesi olarak suçladığını kaydeden Tekin, "Örgüt lideri miyim, örgüt üyesi miyim? Bir türlü karar vermediler. Sonra baktılar örgüt liderliğine yakışıyorum, örgüt lideri yaptılar. Oysa şimdi bir örgüt de yok, lider de. Bu iddiayı ortaya atanlar bunu kanıtlamak mecburiyetindeler. Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesine yapılan saldırı olayları kene olsa bana yapışmaz" diye konuştu.
Tutuklu Sanık Emin Gürses de Sakarya Üniversitesinde öğretim görevlisi olduğunu ifade ederek, "Eğer elinizde bir mektup varsa, bana sormak istediğiniz bir soru varsa şimdi sorun. Bir şey yoksa, bırakın beni üniversiteme döneyim. Bir şey olursa, gerek duyulursa çağırın beni geleyim o zaman. Burada tek bir talebim var, üniversiteye dönmek istiyorum" şeklinde konuştu.
Tutuklu sanık Oktay Yıldırım da Ümraniye'de el bombalarının ele geçirilmesi sırasında patlayıcı maddelerin delil tespit tutanağının tutulamadığını, fotoğraf ve video çekiminin yapılmadığını ve hemen ertesinde "uyduruk bir imha kararı" ile bu malzemelerin imha edildiğini iddia etti.
Yıldırım, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde, imha etmeye ilişkin yazışmalar yapılırken polis raporları, diğer inceleme raporları ya da askeri inceleme raporlarından hangisine dayanarak yapıldığının açıklanmasını ve tercih nedeninin belirtilmesini istedi.
Küçük: "Ailece savunma yapıyoruz"
Diğer tutuklu sanık Veli Küçük ise bu davadan ne zaman, nerede, neyin çıkacağını ve hangi iftiraya uğrayacaklarını bilemediklerini savundu.
Küçük, "İmdat" diye gizli bir tanığın ortaya çıkarak hakkında çeşitli iddialarda bulunduğunu anlattı.
Küçük, son zamanlarda tahliye olmak isteyenlerin gizli tanık olması gerektiği gibi bir zorunluluğun ortaya çıktığını öne sürerek, gizli tanık "Anadolu" olduğu açıklanan tutuklu sanıklardan Ümit Sayın'ın savcılıkça tahliyesinin istendiğini anımsattı.
Küçük, "Sayın'ın tahliye olmasını yürekten istiyorum, ancak gönül isterdi ki gizli tanık olmadan önce tahliye istemi olsun" şeklinde konuştu.
Gizli tanık "İmdat"ın hakkındaki beyanlarının tamamının gerçek dışı olduğunu savunan Küçük, şunları söyledi: "Savcı Fikret Seçen açıkça suç işleyerek CMK'nın 52, 53 ve 59. maddelerini ihlal etmiştir. Hiç görmediği bir kişinin beyanlarını gizli tanık olarak kaleme almış ve imzalamıştır. İlgili savcı hakkında işlem yapılmasını talep ediyorum. Biliyorum yine tutukluluk halimin devamına karar verilecek ve buna gerekçe olarak 'kuvvetli suç delili' denilecek.
2 seneden beri bu kuvvetli suç şüphesini anlatamadınız bana. 'Tahliye edin' demiyorum. Eğer tahliyem olmayacaksa bu kuvvetli suç şüphesini artık bana açıklayın. Görev yaptığım yıllar boyunca 19 kez tayinim çıktı. Cefakar eşim, 19 kere benimle gelerek eşya düzdü. Şimdi 20. tayin yerim olan Silivri'de eşya düzüyoruz. Burada ailece savunma yapıyoruz."
"İmdat adlı gizli tanık Ali Kalkancı"
Tutuklu sanık Zekeriya Öztürk de sanık olarak 2 yıldır psikolojik işkenceye tabi tutulduğunu ileri sürerek, "Benim bunu söylemem, açıklamam suç mu bilmiyorum, ama suçsa içeride yattığım 2 yıl yeterlidir. Bu gizli tanık İmdat, Ali Kalkancı'dır. Ali Kalkancı benim muhatabım değildir. Muhatapları cevap versin. Biz burada kaldığımız sürece açılımlar, devletin başına örülen çoraplar devam edecektir" şeklinde konuştu.
Öztürk, tahliyesini talep etti. Tutuklu sanık Fikret Emek de Özel Kuvvetler Komutanlığına bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu (STK) Başkanlığından emekli olduğunu ifade ederek, STK'da arama yapılmasına üzüldüğünü söyledi.
Emek, "Görev yaptığım süre içinde STK'da yanlış şeyler yapıldığını görmedim. Ancak, eski mensubu olduğum için üzüldüm. Özel Kuvvetler'de görev yapanlar, birçok özel yeteneği olan kişilerdir. Herkesin görev yapamayacağı bir yerdir burası. Asılsız haberlerle Özel Kuvvetler Seferberlik Tetkik Kurulu ve Türk Silahlı Kuvvetleri küçük düşürülmekte, rencide edilmektedir" şeklinde konuştu.
Tutuklu sanık Ümit Sayın da 7 Aralıkta verdiği ifadeyle ilgili açıklama yapmak istediğini belirterek, önceki oturumda avukatlığını bırakan Mehmet Aytekin'in, akli dengesinin yerinde olmadığından bahsettiğini söyledi.
Sayın, "Depresyon, insanın akli melekelerinin yerinde olmaması anlamına gelmez. 5 aydır matematik çalışıyorum. Üniversite sınavına hazırlanıyorum. Hukuk okumak için. Akli sağlığım tamamen yerinde. Verdiğim beyanların hiçbirisi akli dengemin yerinde olmadığını göstermez" diye konuştu.
Bugünkü duruşmada hakkında çok konuşulduğunu anlatan Sayın, "İfademin baskı altında alındığından bahsedildi. Kendi irademle dilekçeyle başvurdum savcılığa. Tehditle ifade vermem söz konusu değildir. Haleti ruhiyem bozuk olabilir, ama akli dengem yerinde. İlaç tedavisi görüyorum" dedi.
Duruşma, sanık avukatlarının taleplerini sunmasıyla devam ediyor.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
SON DAKİKA | Diyarbakır'daki yangın faciasına ilişkin yeni gelişme! 4 kişi hakkında gözaltı kararı
RESİMLİ KURBAN BAYRAM MESAJLARI 2025 | Anne, Baba, Eş ve Sevgiliye Özel Yeni, Anlamlı, Dualı, Ayetli Kurban Bayramı Mesajları!
1500 rakımda bayram: Mehmetçik vatan nöbetinde
AVRASYA TÜNELİ BAYRAMDA ÜCRETSİZ Mİ? İstanbul'da Marmaray, İETT Otobüsleri, Adalar Vapuru Bayramda Bedava mı? Kurban Bayramı Ücretsiz Köprü ve Otoyollar!
Klasikleşen bayram görüntüleri: Acemi kasaplar hastaneye koştu