SON DAKİKA
Altın tozlu kahveden cezaevine uzanan yol... Polat ailesini ne bekliyor?
Yaşadığı lüks hayatla dikkatleri üzerine çeken Dilan Polat, en son konuk olduğu bir televizyon programında kahvesine altın tozu dökmesi ve günlük 750 bin lira harcıyorum sözleri ile gündem olmasının ardından MASAK'ın radarına takılmış Polat ailesinin işletmeleri hakkında soruşturma başlatılmıştı. Devamında lüks araçlarına el konulması ve Polat ailesinin gözaltına alınması ile işleyen süreç dün tutuklanarak cezaevine gönderilmeleri ile yeni bir safhaya geçti. Hürriyet yazarı Fulya Soybaş konunun tüm detaylarını, olayın başından beri sosyal medyada takipçileri ile paylaşan ve dosyanın bu denli büyümesinde katkısı olan Avukat Feyza Altun'a sordu...
- Herkes aynı soruyu soruyor: Dilan ve Engin Polat çifti ne kadar ceza aldı?
Henüz ceza almadılar. Şu an için tedbiren, delil karartma şüphesi görüldüğü için, savcılık tutuklamaya sevk etti.
- Peki ne kadar ceza alırlar?
Ne kadar ceza alacaklarını söylemek için henüz erken. İddianame yazılmalı, ki ben yakında yazılacağını düşünüyorum, önce tespit edilen suçları bir görelim. Sulh Ceza Hakimliği tutanağından gördüğümüz kadarı ile “suç işlemek amacı ile örgüt kurmak”, “vergi usul kanunu” ve “7258 sayılı (yasadışı bahis) yasanın ilgili maddelerine muhalefet”, “mal varlıklarını yurt dışına çıkarmak” ile “mal varlığı değerlerinin gayri meşru kaynağını gizlemek” üzerine şüpheler var. Sulh Ceza Hâkimi de tüm bunları, ki suç işlemek amacı ile örgüt kurmak katalog bir suçtur, bir tutuklama nedeni olarak görmüş.
- Yoğun suç şüphesi var yani?
Tutuklama tutanağı ve MASAK’ın hazırladığı ön rapor bana yoğun suç şüphesi olduğunu gösteriyor. Önceden “Bir ihtimal takipsizlik çıkabilir” ya da “Sadece vergi usul kanuna aykırılıktan ceza alırlar” gibi düşünmüştüm ancak gördüklerim karşısında şunu söylemek mümkün ki soruşturma daha da genişleyecek. Başka kişilerin de bu soruşturmaya dahil edilebileceği ve başka suçların da tespit edilebileceği ihtimali olabilir.
- Dilan Polat’ın çocukları olduğu için salıverileceği yönündeki iddialara ne dersiniz?
“Bu ülkede çocukları ile cezaevinde kalan hatta cezaevinde doğum yapan kadınlar var. Çıksaydı onlar çıkardı. Ki böyle bir infaz kanunu da zaten yok. Bugün bir örgütten bahsediliyorsa bunun yüzü- onca paylaşım ve beyandan sonra- hiç şüphesiz Dilan Polat’tır, nereye çıkacak?
Hele de Dilan Polat’ın günde yüz hikâye atıp, “Benim fabrikalarım var”, “Ben iş kadınıyım”, “Çok zeki kadınım. Her şeyi 5 adım geriden planlarım”, “Kimse beni kandıramaz” beyanları ortadayken “Vay ben bilmiyordum”, “Bana dediler de ben öyle yaptım” demesine itibar edilemez. O zaman herkes suç işlesin, “Kocam yaptı, kayınım yaptı” gibi bir savunma ile dışarıda gezsin. Böyle bir savunmanın da zaten hukukta yeri yok.”
- Soruşturma öngördüğünüz gibi genişledi diyelim... O zamana kadar tutuklu mu kalacaklar?
“Soruşturma genişlerse iddianamenin tamamlanması uzun sürecektir. Bu da tutukluluk süresini uzatır. İddianame yazılması 3-4 ay alabilir ama soruşturma genişlerse bu, 1-2 yılda sürebilir. Bu süreç özelinde yargıya yönelik ciddi eleştiriler vardı. Ancak ciddi bir kamuoyu baskısı da var. Hatırlatalım; Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da MASAK raporu sonrası gerekenlerin yapıldığı ve yargının duyarsız olmadığını söylemişti. Tüm bu beyanları beraber ele alınca bu işten öyle kolayca çıkış olmayacağını düşünmüyorum.
Ayrıca adli makamlar sen- ben istedim ya da twit attık diye 12 kişiyi tutuklamaz. Tutanaklara baktığımızda ortada bir örgüt iddiası ve bulguları var. Elbette çocukların anne- babasından ayrı kalması çok üzücü fakat bu işlere girerken çocuklarının refahını kendileri düşünmeliydi. Bugün akıl baliğ olan herkes yaptıklarından hukuk önünde sorumludur.”
- Gazeteci Murat Ağırel MASAK tarafından başka fenomenlerin de incelemeye alındığını söylemişti. Yani insanların sabah 6 da kalkıp, işe gidip evine akşam 9-10’da döndüğü bir zamanda, işe gitmeden 15-20 milyonluk arabalara binen, kısa zamanda havuzlu villalarda yaşamaya başlayanların sorgulanması devletin yaptığı ve yapacağı en yerinde işlerden biri olacaktır.
Bu arada Dilan Polat bu krem satma, güzellik merkezi bayiliği verme işlerinden gerçekten de iyi para kazanmış. Ona özenerek bu işe giren, kendi merkezini açan, kendi kremlerini satmaya başlayan da çok isim var. Mesela Doktor Tayyar Öz. Sattığı ürünlerin altına bırakılan yorumları bir okuyun. İçeriği belli olmayan ürünler... Kaydı dahi yok. Kullananlardan bin bir şikâyet. İnsan sağlığını tehdit ediyorlar. Bir başka fenomen. Adını yarın açıklayacağım. İçinde Arbutin (cilt lekelerini eşitleyen bir madde) olduğunu iddia ettiği kremin içinde ne maddeler olduğu dahi tespit edilemedi, rapor ile sabit bu. Dolayısıyla tavsiyem bilinen marka ya da eczanelerden alışveriş yapın. Hayatlarını paylaşıyorlar, “Aman da ne samimiler” diyerek bu insanlara güvenip, bunların nerede üretildiği ve içinde ne olduğu belli olmayan merdiven altı ürünlerini satın almayın.
Bir uyarım daha var: Ticaretini bizzat yapmadığınız, bilmediğiniz işlerde adınıza şirket açılmasına izin vermeyin. Banka hesaplarınızı kullandırtmayın. Üzerinize haberiniz olmadan şirket kurulmasının söz konusu olmaması için de e-devlete girin. Ticaret Bakanlığı, “ortak/ yetkili olunmasına dair kısıtlama işlemleri” sekmesini açın ki sizden habersiz kimse sizi bir şirket ortağı ya da yetkilisi yapamasın.