Anayasa Mahkemesi'nden türban uyarısı

Anayasa Mahkemesinden türban uyarısı
expand

Anayasa Mahkemesi'nin 43'üncü kuruluş yıldönümünde, Başkan Mustafa Bumin türban uyarısında bulundu ve "türbanın bir simge olduğu, mahkeme kararlarıyla sabittir" dedi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Anayasa Mahkemesi, 43'üncü kuruluş yıldönümünü törenlerle kutluyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da devlet protokolünün hazır bulunduğu törende Anayasa Mahkemesi Başkanı konuştu, ama her yılkinden farklı bir üslupta ağırlıklı olarak türban konusunda uyarılarını sıraladı.
 
Bumin konuşmasında, yargının sorunları, Anayasa Mahkemesi'nin yeniden oluşumu, Anayasa Mahkemesi'ne kişisel başvuru hakkı tanınması ve uluslararası anlaşmaların iç hukuktaki yerine ilişkin görüşlerini açıkladı.
 
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Meclis Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yardımcısı Abdullah Gül ve Abdüllatif Şener ile Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in dinlediği Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin, "türban takılarak kız öğrencilerin okula, ya da türbanlı olarak kadınların resmi dairelere girmelerini sağlayacak tüm düzenlemeler anayasaya aykırı olur. Bumin bu konuda Anayasa'ya madde konsa bile bu da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun düşmez" dedi. 
 
Bumin, yargının bu kararlardaki değerlendirmesinin, dinsel nedenlerle türbanla boyun ve saçların örtülmesine resmi dairler ve üniversitelerde de serbestlik tanınmasının bir tür yönlendirme ve bir anlamda zorlama olduğuna işaret etti.
 
Bumin, türbanla öğrenim yapılabileceği yönündeki açıklamaların ise, din duygularını kullanarak siyasi avantaj sağlamaya yönelik olduğunu söyledi.
 
Bumin'in uyarılarının ardından tamamladığı konuşmasını Cumhurbaşkanı Sezer uzun süre alkışladı. Törene katılan bazı bakanlarınsa konuşma bittikten sonra Anayasa Mahkemesi üyelerine veda etmeden binadan ayrıldıkları görüldü.
 
Yargının sorunları

Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, yargının sorunlarının giderek daha da ağırlaşan biçimde devam ettiğini belirterek, ''üzülerek söylüyorum, tüm iktidarlar süratli, etkin biçimde faaliyet gösteren yargı yerine, ağır ve hantal çalışan, uyuşmazlıkları yıllar sonra karara bağlayan mahkemeleri yeğlemişlerdir'' dedi. 
 
Bumin, Türkiye'de insanların, taraf olarak mahkemelere başvurdukları zaman ancak yargının sorunları olduğunu fark ettiklerini, yargısal sürecin ağır işlemesinden yakındıklarını belirtti.
 
Anayasa Mahkemesi'nin hem Yüce Divan olarak baktığı dava sayısının, hem de iptal davalarının sayısının arttığına işaret eden Bumin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) makul süre içerisinde davaların sonuçlandırılamamasını 'adil yargılanma hakkının' ihlali olarak gördüğünü anımsattı.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow