hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Ankara'da da yargıçlar varmış!"

    Ankarada da yargıçlar varmış
    expand

    Hürriyet köşe yazarı Mehmet Yılmaz, Anayasa Mahkemesi'nin basın özgürlüğüyle ilgili son kararını yorumladı. İşte Mehmet Yılmaz'ın yazısının konuyla ilgili bölümü...

    Anayasa Mahkemesi, bir bireysel başvuru üzerine çok önemli bir karar verdi.

    Karar, üzerinde çok tartıştığımız ve olmamasından yakındığımız basın özgürlüğü ile ilgili.

    Mahkeme kararında şöyle deniliyor:

    “Bir basın suçundan dolayı hapis cezası verilmesinin, gazetecinin ifade ve basın özgürlüğüyle bağdaşmayacağı açıktır.”

    Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği bu karar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) daha önce benzer davalarda verdiği kararla uyumlu.
    AİHM, birçok kararında “ceza tehdidinin varlığının bile basın özgürlüğünü engellediğini” söylüyordu.

    Normal olarak gazetecilerin, yazdıkları, çizdikleriyle ilgili olarak savcılığa ifade için bile çağrılması, bir tür ceza tehdidi olarak kabul edilmeli.

    Nitekim AYM kararında, hükmün açıklanmasının geriye bıraktırılmasının da bir cezalandırılma endişesi yaratarak basın özgürlüğünü engelleyeceğini söylüyor.

    AYM kararından sonra bireysel başvuruyu yapan gazeteci Orhan Pala ile ilgili dava yeniden görülecek.

    Normal olarak mahkemenin, AYM kararına uyması gerekiyor ama dediğim gibi “normal olarak”!

    Bu ülkede mahkemelerin ve savcıların bugüne kadar defalarca AİHM ve AYM kararlarına aykırı hareket ettiklerini çok gördük.

    Onun için “Uygulamayı da görelim” diyorum.

    Uygulamayı görmek için de çok beklemeyeceğiz, Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu’nun açıklamasına göre 150 gazeteci tutuklu olarak hapishanelerde bulunuyor.

    Çoğu hakkında iddianame bile yazılmamış durumda, tutukluluğu bir ceza olarak çekiyorlar.

    İddianamelerin neden yazılmadığı da herkesin bildiği bir “sır”!

    Çünkü bu gazetecilerin ezici çoğunluğu terörist diye tutuklandı ve savcılar onların bir terör örgütüyle ilişkilerini kanıtlayacak delil bulamıyorlar.

    Delil bulunamadığı için de tutukluluk cezaya dönüşmüş bulunuyor.

    Sonunda beraat edecekleri bir suçlamayla hapiste tutuluyorlar.

     

    Yazının tamamını okumak için lütfen tıklayınız.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow