Baykal: "Başbakan'ın arkadaşlarının kavgası"

Baykal: Başbakanın arkadaşlarının kavgası
expand

Partisinin grup toplantısında hükümete eleştiriler yönelten CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı yargı-hükümet "kavga"sında kendisine oy veren insanları da taraf durumuna sokmakla suçladı.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Bir bildiri yayınlanırsa kusura bakılmasın, onu cevapsız bırakmak 16,5 milyon seçmenime ihanettir" sözüne, "16,5 milyona ihanet edeceksin, 53,5 milyon ne olacak? Bu kavga 16,5 milyon insanın kavgası değildir. Kavga, Başbakan'ın, arkadaşlarının kavgasıdır" dedi.
 
Baykal, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada, son günlerin temel konusunun, hükümetin, yargı ile savaşı olduğunu ifade etti.
 
Türkiye'nin ilk kez bu kadar açık, derin ve net bir yargı-hükümet çatışması ortamına sürüklendiğini savunan Baykal, bu tartışmanın altında, iktidarın, anayasal düzenini kökten değiştirme anlayışı ve yargıyı siyasete bağlı kılma özleminin yattığını ileri sürdü.
 
Baykal, iktidarın; yargının, özerk bir etkinlik, güç alanı olduğunu ve bağımsızlığını içine sindiremediğini iddia etti.
 
Yargının, bugün söylediklerini daha önce de dile getirdiğini belirten Baykal, olayın, yargının konuşmasından kaynaklanmadığını kaydetti.
 
Baykal, yargının, yapılan haksızlıklar karşısında infialini, tepkisini hissettirmek zorunda kaldığını, bunları dile getirdiğini belirtti.
 
"Sana, bu kavgayı yap diye mi oy verdiler?"
 
Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Bunları söylemezsem, bana oy veren 16,5 milyon insana ihanet etmiş olurum" dediğine işaret ederek, bu sözün Erdoğan'ın zihniyetini yansıttığını söyledi.
 
Baykal, Erdoğan'ın, "yargıyla ben kavga etmiyorum, bana oy veren 16,5 milyon insan kavga ediyor" demeye çalıştığını öne sürdü.
 
Baykal, "Bu kavga 16,5 milyon insanın kavgası değildir, bu kavga halkın, yargıyla kavgası değildir. Kavga, Başbakan'ın, arkadaşlarının kavgasıdır. 16,5 milyona ihanet edeceksin, 53,5 milyon ne olacak? 53,5 milyona ne yapmış olacaksın? Sana oy verenler, sana bu kavgayı yap diye mi verdi? Sen kavgayı yap diye mi oy aldın onlardan? Seçime giderken, 'yargıyla kavga edeceğim, ona göre oy verin' mi dedin?" diye sordu.
 
"Demokrasilerde hiçbir siyasetçi, kendi kişisel kavgasını millete mal etmeye kalkamaz" diyen Baykal, "Sen o kavgayla, değil 16,5 milyona 70 milyona ihanet ediyorsun. Sana oy verenler, anayasayla, yargıyla kavga etmeni istemiyor. Millet adına değil, kendi adına kavga ediyorsun" diye konuştu.
 
"Foyayı ortaya çıkarmak için ayeti, hadisi söylüyorum"
 
Baykal, Erdoğan'ın, "Ben söylersem tu kaka, Baykal söylerse alkış. Baykal, ayetten hadisten söylüyor, mesele yok, biz söyleyince suçlanıyoruz" dediğini ifade ederek, "Deniz Baykal, dini istismar etmek için ayetten ve hadisten söylemiyor. Dini istismar etmek isteyenlerin foyasını ortaya çıkarmak için ayeti, hadisi söylüyor" diye konuştu.
 
"Yargının kumanda ve harekat odası" olarak nitelendirdiği Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda, yapılacak düzenlemeyle Meclis'ten seçilecek kişilerin yer almasının öngörüldüğünü belirten Baykal, böylece, yargının bağımsızlığına en ağır darbenin vurulacağını söyledi.
 
Hukukun gerekirse siyaseti yargılayabileceğini dile getiren Baykal, daha önce "Watergate Skandalı" nedeniyle eski ABD Başkanları Richard Nixon, Bill Clinton, İsrail ve Fransız cumhurbaşkanlarının yargılandığını anımsattı.
 
Baykal, Erdoğan hakkında 13 yolsuzluk dosyası bulunduğunu ifade ederek, "Bakanların hakkında da var, bütün bu kişiler yargılanabiliyor mu?" diye sordu.
 
Başbakan Erdoğan'ın çocuklarının eğitimini finanse eden en yakın dostunun, bir milletvekiline, rüşvet teklif ettiğinin, bugün yargı kararıyla ortaya çıktığını belirten Baykal, "Utanmaz mısınız?" dedi.
 
Baykal, bir kişinin çıkıp "Milli iradeye ram olacaksınız" dediğini dile getirerek, "Demokrasilerde ram olmak var mı? Hesap vermek var. Sen rüşvet vereceksin, olmadık cambazlıklar yapacaksın, hukuk, adalet, laiklik, Cumhuriyet diyenler sana ram olacak... Böyle bir şey olmaz, olmayacak" diye konuştu.
 
"AK Parti bugün var, yarın yok" diyen Baykal, ancak Türkiye'nin var olmaya devam edeceğini, Türkiye'nin, AK Parti'ye sığmayacağını kaydetti.
 
İstanbul'da bir otelde, içki satışıyla ilgili yaşanan soruna işaret eden Baykal, bunun altında, "Belediye olarak, belli inançta olanlara içki satmam" anlayışının yattığını söyledi.
 
"Cumhurbaşkanlığı battal oldu"
 
İktidarın ciddi yanlışlar yaptığını öne süren Baykal, Erdoğan'ın bu yanlışlıklara, seçimden sonra Başbakanlık Müsteşarlığı'na, "Artık Cumhuriyet de laiklik de milliyetçilik de din temellerinde yeniden şekillendirilmelidir" diyen kişiyi getirmesiyle başladığını savundu.
 
Baykal, "milli"ye inanmayan bir kişinin, Milli Eğitim Bakanı yapıldığını öne sürerek, bunlara hata demenin yetersiz kaldığını, bilinçli, planlı operasyonlar olduğunu söyledi.
 
AK Parti'nin önde gelen 3 isminden birinin cumhurbaşkanı seçildiğini, cumhurbaşkanında, toplumu kucaklayan, tarafsız davranması gereken özelliğin bulunmadığını ileri süren Baykal, "Oraya seçildi, ne oldu; cumhurbaşkanlığı battal oldu. Görevini yapamaz oldu. Yanlıştı" dedi.
 
Türkiye'nin, izlenen yanlış politikalar sonucu, hızla ve tehlikeli bir şekilde enerji darboğazına sürüklendiğini ifade eden Baykal, temmuz ayından itibaren gelecek yıllarda elektrik, su ve doğalgaz sağlamada çok ciddi aksamalar yaşanacağını, fahiş fiyat artışları olacağını söyledi.
 
Baykal, bu konuyu, geniş bir şekilde parlamento gündemine getireceklerini ifade etti.

"Ekonomideki gidişat iyi değil"
 
Grup toplantısındaki konuşmasında ekonomi konusuna da değinen Baykal, ekonomide sıkıntıların arttığını, ekonomiye sahip çıkılması gerektiğini belirterek, "Bu gidiş, iyiye gidiş değil. Bu tablo iyi bir tablo değil. Kontrol altına alınmalıdır" diye konuştu.
 
Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün gazetecilere, "AKP'nin kapatma davası ekonomiyi olumsuz etkiliyor, bir an önce bu dava sonuçlansın" diye şikayetlerini ifade ettiğini anımsatarak, "Burada doğru tespite ihtiyaç var" dedi.
 
Türkiye'nin uluslararası ilişkilerinde olumsuz bir gelişmenin başladığını, bunun doğru olduğunu anlatan Baykal, "Ancak bu gelişmenin AKP'nin kapatılma davasıyla doğrudan ilişkilendirilmesinin haklı olmadığını" söyledi.
 
Erdoğan'ın, dava dolayısıyla sermaye girişinin azaldığını söylediğini ifade eden Baykal, "Acaba öyle mi? Acaba kapatma davasından dolayı mı azalmış?" diye sorarak, davanın, 14 Mart 2008 tarihinde açıldığını anımsattı.
 
Baykal, 2007 yılının Ocak ayındaki doğrudan sermaye girişi miktarının 5.9 milyar dolar olduğunu, bunun 2008'in Ocak ayında 960 milyon dolar olarak gerçekleştiğini belirterek, 2007'nin Şubat ayında 1.3 milyar dolar olan sermaye girişinin, 2008 yılının Şubat ayında 470 milyon dolara düştüğünü kaydetti.
 
Baykal, 2007'nin Mart ayında 921 milyon dolar olan doğrudan yabancı sermaye girişinin, 2008'in Mart ayında 2 milyar 131 milyon dolara çıktığını ifade ederek, dava açıldıktan sonra artış olduğunu söyledi.
 
Toplam doğrudan sermaye girişinin ise 8.1 milyar dolardan, 3.5 milyar dolara düştüğünü anlatan Baykal, "Bu ekonominin yanlış yönetildiğini, ocak ayının başından itibaren ekonomik göstergelerin zaten gerilemeye başladığını, gidişatın zaten alarm verdiğini ortaya koyan bir tablodur" dedi.
 
Uluslararası gayrimenkul satışlarından sağlanan gelirlerde de ocak ayında yüzde 22, şubatta yüzde 15, martta yüzde 10.7'lik bir azalma olduğunun görüldüğünü bildiren Baykal, "Kapatma davasından bağımsız olarak, Türkiye'ye yabancı sermaye girişi, ocak ayının başından itibaren çok ciddi şekilde azalmaya başlamıştır. Bunun nedenleri ekonominin yanlış, kötü, olumsuz yönetilmesidir. Bu yansımaya başlamıştır" diye konuştu.
 
"GAP yürek meselesi"
 
Baykal, bir süreden beri iktidarın dikkatini GAP'a çekmeye çalıştığını, hemen hemen her hafta bu konuya değindiğini, bu gayretlerinin olumlu bir yaklaşım yarattığı memnuniyetle gördüğünü dile getirerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün GAP'la ilgili açıklamalar yaptığını anımsattı.
 
Baykal, "Bundan çok büyük memnuniyet duyduğumu söylemeliyim" dedi. "GAP meselesi, bir yürek meselesidir" diyen Baykal, GAP'ın çok uzun süre kenara itilmiş, unutulmuş temel bir konu olduğunu söyledi.
 
Bu projenin, ekonomik, sosyal, siyasal açıdan ne kadar önemli olduğunu vurguluyor olmalarının, toplumda bir sahiplenme yarattığını bildiren Baykal, "GAP meselesini de Türkiye'nin çözmesini mutlaka güvence altına alacağız" diye konuştu.
 
CHP lideri Baykal, GAP'ın enerji ve tarımsal niteliği ağır basan, ancak eğitim, sağlık, kentleşme gibi çok boyutlu bir proje olduğunu ifade etti.
 
Baykal, projeye büyük heyecanla başlandığını ve bugün belli noktaya geldiğini belirterek, Fırat Nehri üzerindeki barajların tamamlandığı, Dicle Nehri üzerindeki barajların ise tamamlanmadığını söyledi.
 
"Deveye kulak takacaksınız"
 
Fırat ve Dicle'deki barajlar sisteminden, bölgedeki 1 milyon 700 bin hektarlık arazinin sulanabileceğini, bu sulama projelerinin henüz tamamlanmadığına dikkati çeken Baykal, sulama projelerin bir an önce tamamlanması gerektiğine işaret etti.
 
Baykal, "Bu sulama projelerinin, derhal ihale edilmesi lazım. Bu, Türkiye'nin yapamayacağı bir iş değil. Barajı kurmuşuz, barajda suyu toplamışız, topladığımız suyu ovaya indireceğiz. Boru döşeyeceğiz, sulama hattı çekeceğiz. En sıradan iş. Ve bunun fiyatı da öyle atla deve kadar değildir. Deveyi zaten almışız, bir kulağını alamamışız. Yapılacak olan, deveye kulak takmaktır" dedi.
 
Sulama projelerinin 2-3 milyar doların yeterli olacağını anlatan Baykal, "Türkiye, bu iktidarla birlikte GAP işini rafa kaldırmıştır. Bu acı bir gerçektir. Bugün Sayın Başbakanı, GAP bölgesinde görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Onun oraya gitmesini sağlamak için her türlü çabayı sergiledik. Bugün o sonucu gördüğüm için sevinç ve mutluluk duyuyorum" diye konuştu.
 
"Teşvik ve yatırımlar azaldı"
 
Baykal, 2002 yılında Güneydoğu Anadolu'ya verilen teşviklerin bütçenin yüzde 1.2'si kadar pay taşıdığını, bunun 2007 yılında yüzde 0.6'ya düştüğünü; GSYİH içindeki payının da yüzde 0.4'den 2007'de yüzde 0.1'e düştüğünü iddia etti.
 
Baykal, AK Parti döneminde Güneydoğu Anadolu'ya verilen teşvik oranının bütçe içinde yarıya, GSYİH içinde de dörte bire düştüğünü ileri sürdü.
 
GAP'a yapılan yatırımların 2005 yılından itibaren düştüğünü anlatan Baykal, 2004 yılı fiyatlarıyla GAP'a yapılan yatırımların miktarlarını verdi.
 
Baykal, GAP'a, 1998 yılında 1.3 katrilyon lira, 1999 yılında 1 katrilyon lira, 2000 yılında 1.5 katrilyon lira, 2001 yılında 689 trilyon lira, 2002 yılında 849 trilyon lira, 2003 yılında 815 trilyon lira, 2004 yılında 818 trilyon lira, 2005 yılında 20 trilyon lira, 2006 yılında 25 trilyon lira, 2007 yılında 24 trilyon lira yatırım yapıldığını söyledi.
 
Baykal, "Olay budur. GAP'a, Türkiye 1998 yılında 1.3 katrilyon harcarken, AKP'nin son 3 yılında 20-25 trilyon harcar noktaya inilmişse, bu GAP'taki gecikmenin nereden kaynaklandığını çok açık şekilde belirtiyor" dedi.
 
Baykal, kuraklık dolayısıyla sıkıntı çeken çiftçilere, devletin yardım elini acilen uzatmasını istedi.
 
"Fındık işçisine ihanet edilmiştir"
 
Fındık fiyatlarına ilişkin değerlendirmede de bulunan Baykal, fındığın pek çok çıkarın çatıştığı, siyasetin bulaştığı bir konu olduğunu ileri sürdü.
 
Baykal, fındık alımı konusunda yetkili kurum olarak ilan edildikten sonra TMO'nun 2006 yılında "2 yıl boyunca aldığımız bu ürünü satmayacağız" diye alım yaptığını ifade etti.
 
Baykal, stokun piyasaya çıkarılmayacağının bilinmesinin fiyatın sağlıklı oluşmasını sağladığını, ancak TMO'nun şimdi elindeki fındığı satışa çıkaracağını ilan ettiğini belirtti.
 
Fındığın bir kez daha siyasete alet edildiğini savunan Baykal, "Fındık üreticisine ihanet edilmiştir. TMO'nun bu kararıyla fındık üreticisi arkasından hançerlenmiştir" dedi.
 
AKP hakkındaki dava
 
Anayasa Mahkemesi 31 Mart'ta AK Parti'nin kapatılması istemini içeren iddianamenin Abdullah Gül dışında kalan bölümünün kabulüne oybirliğiyle, Abdullah Gül yönünden de kabulüne oy çokluğuyla karar verdi.
 
AK Parti yetkilileri, parti hakkındaki kapatma davasında ön savunmayı 30 Nisan'da Anayasa Mahkemesi'ne sundu.
 
AKP hakkındaki iddianame için tıklayın
AKP'nin ön savunması için tıklayın

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow