BDP'den Erdoğan'a: "Karnından konuşma"

BDPden Erdoğana: Karnından konuşma
expand

BDP lideri Selahattin Demirtaş, geçen hafta BDP'ye sert eleştiriler yönelten, "terör örgütünü desteklemek"le suçlayan Başbakan Erdoğan'a yanıt verdi. Demirtaş, "Yoksa bilgin, belgen elinde karnından konuşma. Hiçbir şey çözmediysek biz senin dizlerinin bağını çözdük" dedi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

BDP grup toplantısında Demirtaş'ın sözlerinin hedefinde, PKK tarafından kurulan ve Taksim'deki bombalama ile gündeme gelen TAK ve Başbakan Erdoğan vardı.

Çünkü TAK, yayımladığı bir bildiri ile Kürt aydınlar Mehmet Metiner, Şivan Perver ve Muhsin Kızılkaya'yı tehdit etmişti.

Demirtaş, "Biz, İfade özgürlüğü konusunda 'ama ve ancak'lı konuşamayız. Bu meselede de böyle davranmayız. Kürt aydınlarına, sanatçılarına yönelik, nereden gelirse gelsin tehdidin, hele hele yaşam haklarına yönelik tehdidin karşısında olmak zorundayız. Asla hoş göremeyiz. Böyle bir şeyi asla kabul edemeyiz. Bize hakaret etse bile hiçbir şekilde yaşam haklarına yönelik tehditleri doğru bulmayız. Açıkça ifade ediyorum, düşünceleri ne olursa olsun, partimize yönelik tarzları ne olursa olsun, biz düşüncelerimizle karşılık vereceğiz. Bunun dışında bir yöntem, bizim tarafımızdan kabul görmez. Yaşam haklarına yönelik tehdidi, biz, kendi yaşam hakkımıza yönelik tehdit olarak algılarız" dedi.

BDP liderinin sözleri bununla sınırlı kalmadı. Demirtaş,  geçen hafta BDP'ye sert eleştiriler yönelten, "terör örgütünü desteklemek"le suçlayan Başbakan Erdoğan'a da yanıt verdi.

Demirtaş, "Yoksa bilgin, belgen elinde karnından konuşma. Hiçbir şey çözmediysek biz senin dizlerinin bağını çözdük" dedi.

"Ergenekon" tutuklamaları

"Ergenekon" davası kapsamında son gözaltı ve tutuklamaları değerlendiren Demirtaş, hükümetin toplumsal muhalefetin üzerinde bir baskı uyguladığını savundu.

Darbe girişiminde bulunanların yargılanmasına kimsenin bir itirazı olmadığını belirten Demirtaş, "Ancak, aynı yapılanma içinde içinde muhalefetin susturulması konusu da var. Onlarla ilgili soruşturma yürütülmüyor. 'Ergenekon' denilen derin devlet yapılanması 1950 yılından beri var Türkiye'de. Ama İstanbul'daki savcıların yürüttüğü soruşturma kapsamında 2003 yılı öncesi ile ilgili tek bir soruşturma yoktur. 'AKP'yi iktidardan düşürmek için iş birliği yaptınız ve bu nedenle dünyanın en büyük suç örgütünü kurdunuz' diyerek önlerine gelen herkesi topluyorlar. Tamam, hükümete yönelik hukuk dışı yönelimler de suçtur, bunu kabul ediyoruz. Ama hükümeti yıpratmak, düşürmek için bir gazetecinin işini yapması da mı suçtur? Herkes sana hizmet mi edecek? Herkes senin hakkında methiyeler mi dizecek?" dedi.

BDP lideri, "Bir gazeteci, senin aleyhine haber yapabilir, kitap yazabilir. Şimdi böyle bir şey bile Ergenekon örgütüne üye olmakla eşdeğer tutuluyor. Savcıların bu tutumu, tarafımızdan dikkatle izlenmekte ve hassasiyetle değerlendirilmektedir. Bunu bilmelerinde fayda var. Savcıların bu yanlı tutumunu, muhalefet olarak yakından izliyoruz. Sanmasınlar ki yalnızca kendileri toplumu izliyor, dinliyorlar. Bunlar da elbet bir gün gün yüzüne çıkacaktır" dedi.

Demirtaş, AK Parti'nin sendika ve sendika mensupları üzerinde de baskı oluşturduğunu, "yandaş sendikaları" desteklediğini ileri sürdü.

Türkiye'de düşünce özgürlüğü konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını, kimsenin cesaret edip konuşamadığını belirten Demirtaş, özellikle gazetecilerin, "Yazarsam başıma ne gelir" diyerek otosansüre başladığını ifade etti.

Gazetecilerin telefonlarının dinlendiğini, bilgisayarlarının, evlerinin izlendiğini kaydeden Demirtaş, böyle bir psikoloji ile özgür olunamayacağını dile getirdi.

Selahattin Demirtaş izlenmeyen, dinlenmeyen hiçbir siyasetçi, aydın ve gazetecinin neredeyse olmadığını ifade etti.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow