"Bize gelen gömleğini çıkartmasın"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, prati kuruluşunu tamamlamasının ardında il röportajını Hürriyet'ten İpek Özbey'e verdi.
Meral Hanım, hiç tereddüt ettiniz mi partiyi kurarken?
Hayır.
Ya tabela partisi olursak, ya umduğumuzu bulamazsak diye…
Referandum sırasında özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bir şey fark ettim. Bir tarafta HDP bir tarafta da AK Parti. İki sert yüz var. Ve ilk defa burada geçmişin özlendiğini gördüm.
CHP’yi bu noktada bir yere koyamıyor musunuz?
CHP geçmişte vardı. Daha doğrusu SHP döneminde buralarda milletvekilleri vardı. Zaman içinde CHP’ye oy verecek insanların hangi alana kaydığını bilmiyorum.1999 seçimlerinde MHP’nin de vekilleri vardı, ondan sonra onlar nereye gitti, bilmiyorum. Görünen iki siyasi alan var.
Ya çok seviliyor ya da hiç sevilmiyorsunuz. Bunlar kim; biliyor musunuz?
Biliyorum. Sosyal medyayı eskisi gibi takip edemiyorum. Ama geçmişte twitter’ımı tamamen kendim takip ettim. Genç bir kesim var. Seküler, Atatürk’ün değerlerine çok bağlı ve korkan. Bir kere “Türkiye elimizden gidiyor” diyenler seviyor. Ama biraz da temkinliler. “Tamam bakalım ne yapacak” diyorlar. Bir diğer kesim, kadınlar. Bana göre daha genç bir kadın grubu. Erkeklerde, muhafazakâr alandan da var, merkez sağ ve kendini milliyetçi olarak tanımlamış insanlarda da var bu sempati.
Susurluk oldu…
Susurluk sonrasında bakan oldum ben. E benim ne alakam var Susurluk ile? Maliyet hesabı bu. Kendini sınıfsal olarak tanımlamış bir politikacı olarak ekonomik güç odaklarıyla da çok fazla haşır neşirliğim yoktu. O günlerde benimle ilgili yapılan tanım, “Fakir köylü kızı”ydı. Aşağılanma için söylenmişti ama ben bunu aldım, başımın üstüne koydum. Nasıl bu gençler, kendilerini Batılılar karşısında değersiz bulmuyorsa, ben de kendimi o günün çok önemli bir şahsının karşısında değersiz veya daha değerli bulmadım. Mesela mutfaklar beni hep sevmiştir. Gazetelerin televizyonların mutfakları da beni hep sevmiştir. Çünkü sınıfsal bir tavır aldım. İçişleri Bakanı’ydım, genel yayın yönetmenlerine hiç beyanat vermedim, o günün muhabirlerine verdim. Çünkü ben küçük bir memur çocuğuydum ve bütün her yere tırnaklarımla kazıyarak geldim. Bakın bugün hakkımda söylenenleri de geçiyorum; Erdoğan’ın etrafındaki bu yazar-çizer takımı nedeniyle ona çok acıyorum. Çünkü onun buraları kontrol etmesi, övüyorum derken lime lime edenleri görmesi mümkün değil. Siyaset şöyle bir şeydir. Herkes birbirinin düşmanı değildir. Gün gelir siyasetçiler, bir zorluk karşısında yan yana gelirler.
Bize gelen gömleğini çıkartmasın
Parti programında FETÖ ile mücadele var. “15 Temmuz gerçeğini ortaya çıkarmak şehitlerimize karşı namus borcumuzdur” diyorsunuz. OHAL ile yürütülen mücadelenin yeterli olmadığını mı düşünüyorsunuz?
Sayın Erdoğan’ın bu konuda samimi olduğunu düşünüyorum. Kişisel olarak 17-25 Aralık’tan bu yana canının yandığına inanıyorum. Fakat öyle bir geçirgenlik ve iç içe geçmişlik var ki, kimin eli kimin cebinde belli değil. Samimiyetle mücadele etmek istediğine inanıyorum ama bu mücadelenin gerçekten olduğuna inanmıyorum. Şöyle bir durum var: Eğer siz FETÖ’cülük üzerinden bir kriter koymazsanız, yani senin FETÖ’cün kaçar, benim FETÖ’cüm tutuklanırsa bu adaleti ortadan kaldırır ve aynı zamanda da işi sulandırır.
Herkesin bir FETÖ’cüsü mü var?
Ben hariç ağırlıkta olduğu görülüyor. Benim sülalemde yok.
Ama siz de FETÖ’ye yakın olmakla suçlanıyorsunuz.
Evet. Mesela bana “Meral Kılıçdaroğlu” diyen İsmail Kahraman “Belam” dediğim için beni mahkemeye verdi. İfade vermeye gittim Çarşamba günü. Bu kişinin bana söylediği sözlerde direk FETÖ suçlaması var. E elin sopası yok, bak damadı kaçak. 1000 yaşında adam. Ben kendisine “İsmail Akşener” desem, ne kadar iğrenç. Defalardır kamuoyuna beyanda bulunuyorum. Bu mücadeleyi yapanları göreve çağırıyorum. Benim dokunulmazlığım yok. Varsa bir terör örgütüne yandaş olmak, sempati duymak gereğini yapmanız lazım. Yok iftiraysa, o zaman o iftirayı atana da gereğini yapacaksınız. Bu nasıl bir devlettir ki, 8 yıldır evinin önünde polis kulübesi olan bir eski İçişleri Bakanı’nın ne olduğunu bilmiyor. Bir kere FETÖ’nün sermayedarları kaçtı kardeşim. Yeni bir iddia var.
15 Temmuz gecesi neredeydiniz?
Evimdeydim. Beylerbeyi’nde, Küplüce denilen yerde oturuyorum. Köprünün ayağına yakın bir yer.
Peki sokağa çıkmayı düşündünüz mü?
Bunu çok dürüstlükle anlatıyorum size ve ilk kez anlatıyorum. “Hadi bakalım” falan olduk. Fakat bir arkadaşımız aradı. Ülke TV’de başlayıp, sonra diğerlerine sirayet eden, bu darbenin başbakanının benim olduğuma dair bir yayın yapıldı. Tam gidelim mi derken, bunun bir provokasyona sebep olabileceğini düşünerek durdum. “Darbecilere destek olmak için çıktı” denilebilirdi çünkü. Asıl ilginç olanı şu, hiç çözemedik. Helikopter hep bizim evin bulunduğu o alanda döndü durdu. Ve iki büyük kurşun bizim polis noktasına geldi. Zırhlı yaptırmıştım ben. Sıyırdı geçti, kıyafetlerini giydikleri konteynırın camlarını indirdi. Fakat sonra, ertesi gün, çok ilginç bir biçimde yayınlar başladı. Onca erkek, sayın cumhurbaşkanı, başbakan, Kılıçdaroğlu, Bahçeli dahil hepsi bir yerlerde, hiçbirini tankın üstünde görmedim, ama tutturdular, “Meral Akşener niye tankın üstüne çıkmadı” diye. Buraya da bir soru işareti koydum.
Ahlat’ta ev tutmanız sadece Türklerin Anadolu’ya girişiyle ilgili değil sanırım. Kürtlere de mesaj veriyor musunuz?
Herkese bir mesaj. “Sen Türksün, ben Kürdüm” diye bir şey yok. Herkes kendinin ne olduğunu bilir. Babamın ailesi Yunanistan’a Diyarbakır’dan gönderilmiş. Ailemin geldiği yer Diyarbakır. Bir de etnik aidiyetin günümüzde psikolojik olduğuna ve buna da saygı duyulması gerektiğine inanıyorum. Aidiyetiniz sizinle alakalı ve çok kıymetli. Karşılıklı saygı göstermeliyiz.
Yazının tümünü okumak için tıklayın
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
MECLİS NE ZAMAN KAPANACAK? TBMM tatil tarihi 2025: TBMM tatili ne zaman başlıyor, hangi tarihte?
Sivas'ta vahşet: 2 kardeşin boğazı kesilerek öldürüldü! Şüpheli kişi gözaltına alındı
HABER... Mattia Ahmet Minguzzi cinayeti davasında duruşma 20 Haziran'a ertelendi
Erdoğan - Bahçeli görüşmesinin kodları! Abdulkadir Selvi yazdı
Bu illerde yaşayanlar dikkat! Meteoroloji'den kuvvetli gök gürültülü sağanak alarmı