Çatlı'nın kayıp çantası mahkemeye getirildi

"Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından Sami Hoştan, Susurluk'taki trafik kazasından sonra kaybolduğu öne sürülen Abdullah Çatlı'ya ait çantayı mahkeme heyetine teslim etti.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen "Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından Sami Hoştan, Abdullah Çatlı'ya ait olduğunu söylediği çantayı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün'e verdi.
Çantayı inceleyen Başkan Şengün, daha sonra çantayı duruşma salonunda bulunan Sami Hoştan'ın yakınlarına iade etti. Köksal Şengün, tutuklu sanık Sami Hoştan'ın kendilerine sunduğu çantaya ilişkin "Boş çanta bize yaramaz. Veririz yine hatıra olarak saklarsınız" dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada söz alan Sami Hoştan, bir hafta önce Susurluk'taki trafik kazasından sonra kaybolduğu belirtilen Abdullah Çatlı'ya ait bir çantadan bahsettiğini hatırlatarak, mahkeme heyetine bu çantayı karardan sonra kendilerine vereceğini söylediğini anlattı.
Ancak çantaya ilişkin çok sayıda haber yayımlandığını ve Tamer Korkmaz'ın bazı yazılar yazdığını ifade eden Hoştan, bu nedenle çantayı şimdi vereceğini kaydetti.
Hoştan, "Saygı Öztürk, Meral Çatlı ile görüşmüş. Meral Çatlı, 26 bin Mark ve bir kolyenin kendisine verildiğini anlatmış. Çantanın da hatıra olarak bende bırakıldığını söylemiş. Çanta şu anda arkada oturan kardeşimde. Size vereceğim" dedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, "Boş mu verecek siniz?" diye sordu.
Hoştan'ın, çantanın boş olduğunu belirtmesi üzerine Başkan Şengün, "Boş verdikten sonra bir anlamı yok" dedi.
"O meşhur çanta işte" diye konuşan Hoştan, Tuncay Güney'in emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün "Drej Ali" diye tanınan Ali Yasak'a aldırttığını iddia ettiği çanta olduğunu söyledi.
Başkan Şengün, "Tamam bir inceleyelim. Ancak boş çanta bize yaramaz. Veririz yine hatıra olarak saklarsınız" dedi.
Duruşma salonundaki görevli bir subay tarafından kontrolü yapılan kahverengi deriden evrak çantası, mübaşir tarafından Başkan Köksal Şengün'e götürüldü. Sami Hoştan bu sırada, bu çantadan iddianamede de bahsedildiğini, kendisine sorguda da sorulduğunu belirterek, mahkemeye göstermek istediğini anlattı.
Başkan Şengün, inceledikten sonra çantayı Hoştan'ın yakınlarına iade etti.
Şengün, "Basın da duruşmayı izlemeye gelenler de çantayı gördü. Ama maalesef boş" diye konuştu.
Hoştan'ın, "Zaten boştu" sözlerine Başkan Şengün, "Onu bilmiyoruz" karşılığını verdi. Başkan Şengün ile Hoştan arasındaki bu diyaloglar, salonda gülüşmelere neden oldu.
Hoştan, daha önceki bir duruşmada, Susurluk'taki trafik kazasının ardından kaybolduğu iddia edilen Abdullah Çatlı'ya ait çantanın kendisinde olduğunu bildirmişti.
Kazayı ilk duyduğunda olay yerine gittiğini, Çatlı'nın cenazesini alan ve gömenin kendisi olduğunu belirten Hoştan, Çatlı'nın eşyasını alıp ailesine de kendisinin teslim ettiğini söylemişti.
Hoştan, "Çanta da bende. Karar günü size teslim edeceğim" demiş; bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, "Çanta boş mu?" diye sormuştu. Hoştan da "Boş" diye cevap vermişti.
Hoştan, çantanın içinde Çatlı'nın kızına ait bir kolye, arabasının satılmasından dolayı 26 bin Mark para olduğunu, bunları da Çatlı'nın eşine eşyayla birlikte teslim ettiğini bildirdi.
Sami Hoştan, bunları eşine teslim ederken çantanın da boş olarak kendisinde kaldığını ifade etti.
Hoştan, çantanın içinde herhangi bir belge ve bilginin bulunmadığını öne sürerek, böyle bir belge ya da bilgi bulunması halinde bundan mutlaka haberinin olacağını sözlerine ekledi.
Hürriyet gazetesi yazarı Saygı Öztürk, bu durumu CNN TÜRK'te yorumladı:
"Abdullah Çatlı'nın çantası efsane haline gelmişti. Varlığı 'var' deniliyordu ama kesin değildi. 199 yılında Haluk Kırcı cezaevine girmeden önce ifade verdi. Çantanın kayıp olduğunu, bulunmasıyla birşeylerin ortaya çıkacağını söyledi. Sami Hoştan'ın açıklamasıyla da 'çanta' yine manşetlere oturdu.
Haluk Kırcı, hangi şartlarda o ifadeyi verdi? Kırcı da bilir ki, Çatlı günlük tutmazdı. Meral Çatlı'nın ağabeyi ile konuştuğumda, 'Hoştan'ın anlattığı doğrudur. Çantanın içinde, Çatlı'ya ait eşya ve kızına ait kolye vardı. Hoştan çantayı saklamak istedi, biz de verdik. Ama çantanın içinde başka birşey var mı bilmiyoruz' dedi.
Çantanın içinde 44 bin lira, kol saati, çamaşırları olduğu söyleniyor. Kaza olduğunda Çatlı'ya ait olduğu iddia edilen çanta birileri tarafından alındı. Ama kimlerin aldığı bilinmiyor.
Meral Çatlı ile konuştum. Meral Çatlı, 'Eşimin çantasının içinde ajanda olduğunu biliyorum. Ama içinde yazı var mı, yok mu bilmiyorum. Aldığım terbiye gereği okumam' dedi.
Gerçekten ajanda içinde yazılı birşey var mı, bunu bilen kimse yok. Hatta ajandanın olup olmadığı konusunda da yorumlar var. Hoştan'ın mahkemeye boş çanta vermesi anlamlı değil. Abdullah Çatlı'nın kaza yaptığı olayda demek ki, resmi olarak aileye teslim edilenin haricinde Cumhuriyet savcısına teslim edilmeyen bir çanta oduğu gerçeği ortaya çıktı. Çanta bulundu ama, gerçekten içinde ajanda var mıydı? Varsa ajandada ilşkilere ait yazılar var mıydı? Bu ajanda bulunursa Susurluk öncesi olaylara ışık tutulur gibime geliyor. Ama şu anda anlamsız..."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
7 ÜNİVERSİTEYE REKTÖR ATANDI! Rektör atanan üniversiteler hangileri? Resmi Gazete 17 Mayıs 2025!
Erdoğan'dan Avrupa'ya net mesaj: Ukrayna'da barış için kritik dönemeç
Dolmabahçe satrancının perde arkası! Masada neler yaşandı? Hande Fırat yazdı...
FERİBOT İPTAL SEFERLER SORGULAMA 17 MAYIS: İDO ve BUDO feribot seferleri iptal mi oldu?
Dikkat! Meteoroloji tek tek uyardı: 3 ilde turuncu, 7 ilde sarı kodlu alarm!