Cem'e 24 yıl, babasına müebbet istendi

Münevver Karabulut'un öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Cem Garipoğlu için 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istendi. Cem'in babası Mehmet Nida Garipoğlu hakkında da Karabulut'u öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

İstanbul Cumhuriyet savcıları Faruk Erşen Yılmaz ve Mustafa Öztürk'ün hazırladığı iddianamede Cem Garipoğlu'nun cinayeti tasarlayarak, kendini savunamayacak olan Münevver Karabulut'u canavarca bir hisle ve eziyet çektirerek öldürdüğü ileri sürüldü.

Münevver Karabulut'un cesedi İstanbul Etiler'deki bir çöp konteynerinde bulunmuş; 1 numaralı katil zanlısı erkek arkadaşı Cem Garipoğlu, tam 197 gün kaçtıktan sonra, teslim olmuştu. Cinayet ile ilgili iddianame ise artık hazır.

"Canlıyken kesildi"

Savcı kamera kayıtlarından yola çıkarak bir zaman çizelgesi orataya koyuyor; Cem Garipoğlu'nun cinayette kullanılan testereyi olaydan önce satın aldığını, Münevver'in başının canlıyken kesildiğini iddia ediyor.

Cem Garipoğlu olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğu için, hakkında 18 ile 24 yıl arasında hapis cezası istendi.

"Baba ile birlikte işledi"

İddianameye göre, Cem Garipoğlu cinayet kararını yalnız değil, babası ile birlikte verdi, cinayeti de birlikte işlediler.

Cinayet saatinde, baba Nida Garipoğlu'nun güvenlik kameralarına gözükmeden, oğlunun daha önceden açtığı alt bahçe kapısından gizlice eve girdiği belirtiliyor. Nida Garipoğlu hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

Suç delillerini yok etmek, gizlemek ve değiştirmek ile yardım etmekle suçlanan anne Tülay Makbule Garipoğlu için 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istendi.

Amca Hayyam Garipoğlu'nun ise olaydan sonra kendi kullandığı otomobille Cem Garipoğlu'nu Edirne istikametine götürdüğü iddia ediliyor. Hayyam Garipoğlu hakkında da suçluyu kayırmaktan 6 aydan 5 yıla kadar ceza istendi.

Cem Garipoğlu'nun 197 gün saklanmasında yardım ettiği ileri sürülen şüpheliler Habib Kurt, Mehmet Karakayalı ve Ahmet Batur için de "suçluyu kayırmak"tan 6 aydan 5 yıla kadar hapis isteniyor.

Aralarında Münevver Karabulut'un cep telefonuna gelen mesajların sahibi olduğu belirlenen teğmen ile Cem Garipoğlu'nun ağabeyi Levent Garipoğlu'nun da bulunduğu 55 kişi hakkında ise takipsizlik kararı verildi.

Başsavcılık incelemesinin ardından iddianame mahkemeye gönderilecek. Mahkeme kabul ederse dava başlayacak.

İddianameden notlar:

Arkadaş ortamında tanışmışlar

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan şüpheli Cem Garipoğlu ile Münevver Karabulut'la bir arkadaş ortamında tanıştıkları anlatıldı.

Münevver'in annesi haberdar

İddianamede, Münevver Karabulut ile Cem Garipoğlu arasında başlayan arkadaşlıklarının daha sonra duygusal bir boyut aldığı, bu arkadaşlıklarının maktülün annesi ve kardeşi tarafından da bilindiği, şüpheli Cem'in annesinin de bu arkadaşlıktan haberdar olduğu ifade edildi.

"Zeytinburnu sürtüğü"

İddianamede, maktül Münevver Karabulut 'un olay tarihinden önce de şüpheli Cem'in ikamet ettiği Bahçeşehir'deki evlerine gittiği, Cem'in maktül Münevver Karabulut'u MSN üzerinden yaptığı yazışmaları kendi bilgisayarında "Zeytinburnu sürtüğü" adlı bir klasör içinde sakladığı anlatıldı.

Münevver Cem'in evine gitmeyi kabul etmiş

İddianamede, 27 Şubat 2009 tarihinde şüpheli Cem'in Münevver ile MSN üzerinden yaptığı yazışmalarda bir sonraki gün için maktülü Bahçeşehir'de bulunan evlerine davet ettiği, maktülün eve gitmeyi kabul ettiği ifade edildi.

"Ağzın açık kalacak..."

İddianamede, Cem Garipoğlu, Münevver'e "çok büyük planlar içinde olduğu, bu planların tarihin en büyüklerinden olacağını, duyunca ağzının açık kalacağını, eve girerken güvenliğin görmemesi için arka bahçeden gireceklerini" belirterek, maktülü saat kaçta alacağı, kaçta eve varacakları, kaçta evden geri çıkacaklarına dair ayrıntılı bilgiler verdiği belirtildi.

Cem Garipoğlu'nun işleyeceği cinayete ilişkin önceden plan yaptığının anlatıldığı iddianamede ilk planlanan buluşma tarihi olan 28 Şubat 2009 tarihinde şüpheli Cem ile maktülün buluşamadıkları ifade edildi.

Gece buluşmak için anlaşmışlar

Maktül ve şüpheli Cem'e ait cep telefon raporuna göre 03 Mart 2009 tarihinde ikilinin saat 00:25 ila 01:03 arasında iki kere cep telefonu ile konuştukları ve mesajlaştıklarının anlatıldığı iddianamede, aynı gece MSN üzerinden konuştukları ve buluşmak için anlaştıkları anlatıldı.

Nida Garipoğlu evden ayrılmış

İddianamede, siteyi görüntüleyen kamera kayıtlarına göre Sakine Garipoğlu'nun okula gitmek için evden ayrıldığı, şüpheli Mehmet Nida Garipoğlu'nun ise saat 10:19 civarında elinde bir bavul ile bir yere gidecekmiş gibi evden ayrıldığı, saat 11.00 civarında ise şüpheli Tülay Makbule ve küçük kızı Saadet'in evden ayrıldıkları ifade edildi.

Nalbur dükkanına gitmiş, testere almış

İddianamede, Şüpheli Cem'in olay günü evden çıkarak taksiye bindiği ve bu taksiyle Bahçeşehir Toplu Konut alanında bulunan nalbur dükkanına gittiği anlatıldı.

Cem Garipoğlu'nun nalbur dükkanına girişinin saat 12:25 civarında olduğunun anlatıldığı iddianamede, şüpheli Cem'in tanıkların ifadesine göre marka büyük boy testere satın aldığı ve testereyi tanık İ.B.'nin poşete koyararak şüpheli Cem'e verdiği anlatıldı.

13:08'de şüpheli Cem'in taksiden inerek elindeki poşet ile eve girdiğinin anlatıldığı iddianamede, taksinin dışarıda beklediği, şüpheli Cem'in yeniden ikametten çıkarak dışarıda bekleyen taksiye binerek siteden 13:10'da ayrıldığı ifade edildi.

Okulun bahçesinde buluşmuşlar

Şüpheli Cem'in ticari taksi ile maktülün okulunun bulunduğu Beşiktaş ilçesine gittiği, Beşiktaş, Bingül Erdem Lisesi'nin çıkış kapsını görüntüleyen kamera kayıtlarına göre maktülün saat 14:09 sıralarında okul dış kapısından okul dışına çıktığı, şüpheli Cem'in okuldan çıkan maktüle ile okul bahçesinin dışında buluştuğu belirtildi.

Bahçıvan görmüş

Şüpheli Cem ile maktülün yoldan çevirdikleri bir ticari taksiye binerek Bahçeşehir'de bulunan Şelale Villaları sitesine geldikleri, ikilinin site kamerasının ve güvenlikçisinin kendilerini görmemesi için villanın bahçesine giden alt yoldan eve doğru yürüdükleri, ancak bu sırada bahçıvan tarafından fark edildikleri anlatıldı.