hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu: 15 Temmuz'un siyasi ayağının ortaya çıkması engellendi

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu: 15 Temmuzun siyasi ayağının ortaya çıkması engellendi
    expand
    KAYNAKAA

    İstanbul'da sanatçılarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu basına kapalı toplantıda sanatçıların sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, "Hayır çıkması, hayırlı olacak. Hayırın çıkması halinde, herkes yerinde kalacak. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve bürokrasi yerinde kalacak ve böylelikle halkın demokrasiye bağlılığı dünyaya ilan edilmiş olacak" dedi. Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'un siyasi ayağının ortaya çıkmasının gerektiğini söyleyerek, "Darbe komisyonunun çalışması engellendiği için bu ortaya çıkamadı" diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Erdoğan: Kılıçdaroğlu, varsa dosyan açıkla

    Şişli Hilton Bomonti Otel'de sanatçılarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir bölümü basına kapalı olan toplantıda, sanatçıların sorularını yanıtladı. Sanatın topluma aydınlık getirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, sanatçıların baskıyı kabul etmediğini ve her zaman özgür olması gerektiğini söyledi. 

    Sanata ve sanatçıya değer verilmesi halinde ülkenin kalkınabileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bizim ülkemizde bir sanatçı aykırı bir düşünceyi dile getirdiği zaman, devletin bütün aygıtlarıyla üstüne yürüdüğünü, hatta bir köşede aç ve susuz kalsın, onu ölüme mahkum edelim şeklinde bir dava güdüldüğünü görüyoruz. Bu hepimizi derinden etkiliyor ve doğru değil. Bunun önünde hep birlikte durmak zorundayız. Sanata ve sanatçıya demokrasinin her aşamasında destek vermek zorundayız. Sanatın 7 dalına destek vermemiz gerekir." diye konuştu. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    'Parti devleti oluşturulmak isteniyor'

    Kılıçdaroğlu, 16 Nisan halk oylamasıyla bir parti devleti oluşturulmak istendiğini ileri sürerek, şöyle devam etti:  "Cumhurbaşkanı, yardımcıları partili olacak. Bakanlar, müsteşarlar, valiler, kaymakamlar, müftüler partili olacak. Partili olmayan kişiler, toplumun dışına itilecek. Hitler modeli var, Mussolini modeli var, eski komünist parti modelleri var. Aşağı yukarı aynı model getirilmek isteniyor. Bu toplumun nefes damarlarını daraltacak gibi görünüyor. Sadece sanatçılar değil, iş dünyası, işçiler bundan rahatsız olmak zorunda. Öyle yetkiler veriliyor ki bir kararname ile pek çok şey değişebilir. Bu yetkilere karşı ne kadar direnebileceğiz ve Türkiye nereye gidecek? Sonu belirsiz bir yolculuğa çıkmış olacağız. 80 milyon nereye gittiği belli olmayan ve freni de olmayan bir otobüse bineceğiz 'evet' çıkarsa. Çıkar mı? Bana göre çıkmaz. Bu ülkenin kör topal da olsa demokratik bir birikimi var. Yapılan değişiklikleri akıl süzgecinden geçirdiğimiz zaman, 'hayır' çıkması muhakkak." 

    Kemal Kılıçdaroğlu, sanatçılardan mutlaka 16 Nisan'da sandığa gitmelerini ve oylarını kullanmalarını, arkadaşlarını, komşularını ve yakınlarını da ikna ederek sandığa götürmelerini istedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Bunun partiyle alakası yok" 

    Toplantıda gündeme gelen konulara değinen Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz darbe girişiminin kontrollü bir darbe girişimi olduğu... Oldu tabii, bunu bilmeyen var mı Allah aşkına, bilmeyen mi var yani bunu? Defalarca bizim grup başkan vekilleri bunu dile getirdi, biz dile getirdik, bütün bunların hepsi söylendi ama önümüzdeki süreçte 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkması lazım. Bunun siyasi ayağının ortaya çıkması, parlamentoda kurulan darbe komisyonunun çalışması engellendiği için çıkmadı. Belli bürokratların gelip ifade vermesi, açıklama yapması gerekiyordu. Onlar engellendi." ifadelerini kullandı. 

    'Sandıklara sahip çıkacağız'

    Kılıçdaroğlu, 16 Nisan'daki halk oylamasında sandıklara sahip çıkacaklarını vurgulayarak, partililer ve gönüllüler sayesinde bunu yapacaklarını dile getirdi. 

    'Baba bir masal anlat bana'ya izin çıkmadı

    "Baba bir masal anlat bana" şarkısını kullanmak istediklerini ancak şarkının bestecisinin buna izin vermediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "O şarkıyı kullanmak istedik. Korktular, vermediler. O nedenle şarkıyı besteleyeni de sahibini de kınadım. Asla onlara da sanatçı demiyorum. Kimse kusura bakmasın." ifadelerini kullandı. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    'Her yere gidiyoruz'

    "Halka inmeyen bir parti..." şeklinde klasik bir eleştirinin geldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:  "Şundan emin olmanızı isterim, hiçbir partinin gitmediği yerlere gidiyoruz. Bir dönem bizi eleştirirlerdi 'Sivas'ın ötesine geçemiyorsunuz' diye, Türkiye'nin bütün illerine, bütün ilçelerine rahatlıkla gidebiliyoruz, halkla rahatlıkla diyalog kurabiliyoruz, bütün kahvelere girebiliyoruz, diyaloglarımızı kurabiliyoruz ama 'belli algıları bugünden yarına ben değiştireceğim' dersek onda doğru söylememiş oluruz. Bu algılar zaman içinde değişecektir. Hepsi değişecek. Onlarla oturup konuştuğumuz zaman, bizim onlardan farklı birisi olmadığımızı görüyorlar. Bize bir dönem 'entellerin partisi' falan diyorlardı. Kendi ailemi, kendi geçmişimi, babamı, annemi, çocukluğumu, kardeşlerimi örnek gösteriyorum 'sizden birisiyim' diyorum. Ne enteli? Entelse biraz üniversiteyi bitirdik odur, bizim entelliğimiz yoksa başka bir şey değil." 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    'Partilerin televizyon kurması yasak'

    Sanatçıların, "Televizyon kurun" talepleri üzerine Kılıçdaroğlu, "Televizyon kurmak dünyanın en pahalı oyuncağı ayrıca siyasal partilerin televizyon kurmaları yasak. Biz televizyon kuramayız var olan televizyon kanalları var. Bazı televizyon kanallar var. Sanatçılar ne kadar orada yer alıyor bilmiyorum. Bir ara Artı 1 vardı ama yaşayamadı. Niye yaşayamadı onu da bilmiyorum. Dünyanın en pahalı oyuncağı. Finanse etmek çok zor. Belli bir televizyon kurmak yerine var olan televizyon kanallarından birisine destek vermek veya ikisine veya beşine onuna destek vermek bence daha iyi." diye konuştu. 

    "Yarı açık cezaevinde yaşıyoruz" 

    Nazım Hikmet'in yaşamından örnekler veren Kılıçdaroğlu, sanatçının bedel ödemekten çekinmeyen insan olduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Dolayısıyla sanatçı elbette, toplumun çok önünde bir insan ve topluma önder olan bir insan. Dolayısıyla sanatçılar dünyanın her tarafında bedel ödemiştir. Demokrasisi gelişmemiş ülkelerin tümünde. Sabahattin Ali'yi düşünün. O da aynı şekilde bedel ödeyen birisi. Daha böyle çok var, bedel ödeyenler. Biz tabii sanatçıyı öne çıkarırken, illa bedel ödesin diye değil. Elbette toplum olarak sanatçının arkasında durmak zorundayız. Atilla Taş'ı siz alacaksınız savcı salıverilmesini isteyecek, mahkeme salıverilmeyi kabul edecek, arkasından bir gazeteci çıkacak, iki tweet atacak, tweet üzerinden gece yarısı yeni bir mahkeme kurulacak, yeni bir savcı gelecek, gözaltına alınmasına karar verilecek, bugün de Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu Atilla Taş'ı serbest bırakan hakimi ve savcıyı açığa alacak. Bakın bu demokrasi değil ama sanmayın bu sadece Türkiye izliyor. Bütün dünya izliyor bunu.Bütün dünya yakından biliyor bunu. Şunu unutmayın; biz şu anda Türkiye'de yarı açık cezaevinde yaşıyoruz. Hep birlikte yarı açık cezaevinde yaşıyoruz.

    'Bu faturayı ödemek zorundayız'

    Türkiye'nin geleceği için bir fatura ödenecekse bu faturayı ödemek zorundayız. Birlikte yola çıkmak zorundayız. İşin özü, sanatın gücünü siz benden daha iyi biliyorsunuz. Sanatçının gücünü de ben biliyorum. Kendi çevremden, yakınlarımdan, kitaplardan, şiirlerden, öykülerden, romanlardan, şarkılardan, türkülerden biliyoruz hepimiz. Toplumu derinden etkilediğini de biliyoruz. Aykırı olduğunu da biliyoruz sanatçının. Aykırı oldukları zaman belli çevreleri rahatsız ettiklerini de biliyoruz ama sonuçta biz bu ülkede sanatçısıyla, çiftçisiyle, işçisiyle, memuruyla, köylüsüyle, entelektüeliyle birlikte yaşamak zorundayız. Biz entelektüel birikimi olmayan insanlara 'fedakarlıkta bulun' deme hakkına sahip değiliz. O belki dünyayı bizim kadar rahat sorgulayamıyor ama biz birikimlerimizle, kültürümüzle, dünyaya bakışımızla daha iyi sorgulayabiliyoruz. Gerçekleri daha rahat görebiliyoruz ve bunu daha rahat topluma anlatma imkanımız olabiliyor. Türkiye'yi hep birlikte aydınlığa çıkaracağız, hiç kimsenin en ufak bir endişesi olmasın." 

    Etkinliğe Onur Akın, Ataol Berhamoğlu, Hüseyin Turan, Hayko Cepkin, Nejat Yavaşoğulları, Kıraç, Suat Suna, Pelin Batu, Tolga Sağ, Füsun Demirel, Meltem Cumbul, Bora Öztoprak, Salih Kalyon, Mehtap Ar ve Ege'nin de aralarında bulunduğu sanatçılar katıldı. 

     

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow