CHP Nişanyan hakkında suç duyurusunda bulundu

CHP Nişanyan hakkında suç duyurusunda bulundu
expand

CHP, İzmir Selçuk'ta yaşayan Sevan Nişanyan'ın bir gazeteye yaptığı açıklamada Atatürk ile ilgili "Mutlak iktidarı terk edebilirdi, etmedi. Orta ve üst kadroların büyük bölümünü şahsi ağırlığı altında ezdi, yok etti" sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Selçuk CHP İlçe Başkanı Bekir Gündüz, gazetenin 23 Haziran 2008 tarihli nüshasında 'Kişi Putlaşması Yıkım Getirdi' başlığıyla yayımlanan röportajda Sevan Nişanyan'ın Atatürk'e hakaret ettiğini ileri sürdü.
 
CHP İlçe Başkanı Bekir Gündüz öncülüğünde bir araya gelen CHP'liler, Selçuk Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
 
Selçuk Adliyesi önünde yapılan basın açıklamasında, "Röportajda öncelikle Ulu Önderimiz ve partimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e, Türkiye Cumhuriyeti ve temelindeki ilkelere yöneltilen saldırı ve hakaretlere duyarsız kalmak mümkün değildir" denildi.
 
"Atatürk asla diktatör olmamıştır"
 
Röportajda Atatürk'ün diktatör olarak gösterilmeye çalışıldığı ileri sürülürken, açıklamada şu görüşlere yer verildi:
 
"Mustafa Kemal asla diktatör olmamıştır. Diktatör olsaydı ulus iradesine dayanan Cumhuriyeti kurmazdı. Mustafa Kemal tam bağımsızlığı benimseyen bir ulusçudur.
 
Mustafa Kemal'in ulus iradesine dayalı görüşleri ve bunun yaşama yansımasından rahatsız olan güçler ve onların Sevan Nişanyan gibi hizmetkarları eskiden de vardı, bundan sonra da olacaktır. Hepimiz onların ve onun gibilerinin hangi odaklardan güç aldıklarını çok iyi bilmekteyiz."
 
"Esefle kınıyoruz"
 
Açıklamada, Sevan Nişanyan'ın 'diktatör' olarak nitelendirdiği bir liderin kurduğu demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin Selçuk ilçesinin Şirince köyünde etnik kökeni ve dini hiç sorgulanmadan yaşamayı ve ticaret yapmayı sürdürdüğü vurgulandı.
 
Açıklamada, "Nişanyan, Cumhuriyet döneminde kadın hakları ile ilgili atılımları gözardı ederek yok sayarken, kendisi kadın hakları bir tarafa, insan haklarına bile aykırı bir davranışla çocuklarının anası eşinin üzerine dışkısını dökecek kadar saldırgan tutumları olan bir kimsedir. Belli amaçlara hizmet etmek düşüncesi ile Atatürk'e Türk ulusunun kurtuluş mücadelesine, cumhuriyete ve ilkelerine karşı sergilediği bu çirkin tutumu karşısında sessiz kalmamız mümkün değildir. Nişanyan'ın küçümsediği cumhuriyetin savcılarının ve adli mercilerinin hukuk kuralları çerçevesinde gereken hassasiyeti göstereceğine olan inancımız tamdır."
 
Sevan Nişanyan ne demişti?
 
"Bu deha ve güçlü kişilik, ardında çok olumlu bir performans bırakamadı. Atatürk mutlak iktidarı terk edebilirdi, etmedi. Orta ve üst kadroların büyük bölümünü şahsi ağırlığı altında ezdi, yok etti. Ayrıca şahıs putlaştırılmasına dayanan kült, Türkiye'yi bugün bile altından kalkamayacağı bir manevi, kültürel ve siyasal yıkım getirdi.
 
Mustafa Kemal 1926'dan itibaren memleketin her meydanına kendi heykelini diktiren ilk Cumhuriyet lideri olmak gibi ilginç bir özelliğe sahip oldu dünya tarihinde. Mustafa Kemal, Vahdettin tarafından Anadolu'da askeri diktatörlük kurma anlamına gelen, Osmanlı tarihinde görülmemiş yetkilerle donatılarak genel müfettiş sıfatıyla Anadolu'ya gönderildi.
 
Bandırma vapuruyla İngilizlerden kaçtı falan, bunlar yalandır. Cumhuriyet diktatörlüğün kod adıdır. 1910'lar dünyasında Cumhuriyet, demokrasiye doğru atılmış bir adım değildi. Şahıs diktatörlüğüne atılmış bir adımdı. Atatürk milliyetçiliği kurtuluş savaşı yıllarında islami cihat anlayışı üzerinde hareket etti.
 
1924'te ise İslam unsurunu çıkardılar ve yerine 'vatan-millet- sakarya' diye siyasi bir amentü kurdular. Atatürk Milliyetçiliği denen çok modern, çağdaş ve sol zannedilen şeyin özü en klasik anlamıyla 1920'lerin faşizmidir.
 
Cumhuriyetin laiklik politikası gerçek bir laikliği gerçekleştirmedi. Çünkü amaç laiklik değildi. Amaç mutlak iktidardı. Yani iktidarı kimseyle paylaşmamaktı. Amaç, Cumhuriyeti kuran şahısların iktidarıydı. Harf devriminde amaç, batılılaşmak değil, eski yazıyı yasaklayarak Türkiye'nin geçmişiyle bağlarını koparmaktı.
 
50 sene boyunca üniversite dahil hiçbir yerde insanlara eski yazı öğretilmedi. Bir toplumun, kendi geçmişi hakkında tam ve mutlak bir cehalete indirgenmesidir bu."
 
Eşinin başına dışkı dökmüştü
 
İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Türk Dili ve Tarihi öğretim üyeliği yapan Nişanyan ayrıca, 29 Mayıs 2008'de tartıştığı eşi Müjde Nişanyan'ın üzerine, mutfakta kahvaltı hazırlarken, kavanoza koyduğu dışkısını döktüğü gerekçesiyle karakolluk olmuştu.
 
Eşinin şikayetçi olmasına üzüldüğünü söyleyen Sevan Nişanyan, jandarmadaki ifadesinde "Bu tür aile içi kavgalar her ailede olur. Bunun dışarı yansımasına üzüldüm" demişti.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow