Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, çocuk istismarını önlemeye yönelik hazırladıkları kanun tasarısına ilişkin,"Türk Ceza Kanunu'nda en ağır cezayı bir çocuğa tecavüz etme ve onu öldürme suçuna verecek şekilde ceza getiriyoruz. Ağırlaştırılmış müebbet hapis getiriyoruz, bu somut olarak 50 sene hapiste yatmaya dönüşüyor. TCK'da böyle bir ceza şu anda yok. Bu kadar ağır bir ceza ilk olacak" dedi. Akdağ tasarıda zina düzenlemesi olup olmadığı sorusunu da "Çocuklarla ilgili husus dışında pakete herhangi bir şey koymadık" diye yanıtladı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, TBMM Madde Bağımlılığını Araştırma Komisyonu'nda çocuk istismarını önlemeye yönelik komisyonun çalışmalarını tamamladığını, Bakanlar Kurulunda imzaya açıldığını ve kısa sürede Meclis'e geleceğini söyledi.

Türk Ceza Kanunu'ndaki en ağır ceza olacak 

Hazırladıkları kanun tasarısında çocuğu cinsel istismarda cezaları artırdıklarını vurgulayan Recep Akdağ şöyle konuştu: "Burada herkesin üstünde ısrarla durduğu konulardan bir tanesi cezalar konusu. Cezaları ağırlaştırdığımız bir alan olacak. Cezalar ağırlaştırılıp özellikle çocuklara bildiğimiz o ağır tecavüz vakaları ve öldürme vakaları bu kısımlarda ciddi ağırlaştırma getiriyoruz. Bazı alanlarda müebbet bazı alanlarda ağırlaştırılmış müebbet hapse kadar cezalar getiriyoruz. Türk Ceza Kanunu'nda en ağır cezayı bir çocuğa tecavüz etme ve onu öldürme suçuna verecek şekilde ceza getiriyoruz.

TBMM Genel Kurulu'nda istismar tartışması

Zihinsel engelli çocuk 92 kişinin istismarına uğradı 

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Çocuk istismarının önüne nasıl geçilebilir? 

İstismar konusunda çocuğunuza inanın!

"Bu kadar ağır bir ceza ilk olacak"

Zaten özellikle tecavüz ve sonrasındaki ölümlü ilgili o kadar ağır hüküm getiriyoruz ki, ağırlaştırılmış müebbet hapis getiriyoruz. Yatacağı üst sınırı artırıyoruz. Somut olarak 50 sene hapiste yatmaya dönüşüyor. TCK'da böyle bir ceza şu anda yok. Bu kadar ağır bir ceza ilk olacak. Caydırıcılık, toplum vicdanı ve milleti temsil eden vekiller olarak hükümet olarak bizim vicdanımızı da tatmin edebilecek hüküm olduğunu ifade etmek isterim. İnfaz Kanununda ağırlaştırılmış müebbet de olsa bir kişinin yatabileceği sürenin çok daha üstünde sürelerle cezaevinde yatmayı getiriyoruz"

"Cezaevinden çıkınca hormon verilecek"

Çocuk istismarında bulunan kişinin cezaevinden çıkmasının ardından cinsel isteğin baskılanması amacıyla hormon verileceğini de kaydeden Akdağ şöyle devam etti:
"İkinci önemli konu, bu anlamda bir ceza alan ve cezasını çekerek cezaevinden çıkacak kişilerin tahliye edildikten sonra belli bir dönem rehabilite edilmesi gerekiyor. Bununla beraber eğer ilgili hakim heyeti karar verirse uzman görüşü almak kaydıyla uygun gördüğü vakalara cinsel isteğin baskılanması amacıyla belli hormonlar verilebilecek. Her yıl bunu ilgili mahkeme gözden geçirecek ve devam edip etmeyeceğine karar verecek. Ama aynı zamanda da ciddi bir rehabilitasyon gerçekleştirilecek.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"Pedofil vakaları bir hastalık değil bir çeşit cinsel sapkınlık" 

Çocuklara istismardan dolayı ceza alanların cezaevinde yattıkları süre içinde de rehabilitasyona tabi tutulması söz konusu olacak. Uzman görüşü olacak tamamen. Bu suçların bazılarında ciddi ölçüde tekrarlama özelliği olduğunu biliyoruz. Pedofil vakaları bir hastalık değil bir çeşit cinsel sapkınlık. Bunlarda bu tedbirlerin alınması kararını verdik."

"Çocuklarla ilgili bir işte çalışamayacaklar"
Çocuk istismarı suçundan ceza alanların çocukların bulunduğu alanlarda çalıştırılmaması için de gerekli tedbirleri aldıklarını bildiren Akdağ şu ifadeleri kullandı: "Bu suçlamalardan ceza alanların, çocukların bulunduğu yerlerde çalıştırılmaması’ şeklinde tedbir getiriyoruz. Zaten devlet memuru olamıyorlar. Ancak bir şekilde özel sektörde de çalışmamalarının sağlayacak bütün tedbirleri alıyoruz. Bir yönetmelikle şu ana kadar okul servislerinde bunların çalıştırılmaması gerçekleştirildi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Kantinler, kreşler ve benzeri yerlerde sosyal güvenlik kurumuna Adalet Bakanlığımız bu kişilerle ilgili bilgileri aktaracak. Ve bir işte çalıştırılmaları söz konusu olduğu zaman çocuklarla ilgili bir işte sigortaya başvurulduğu zaman uyarı verecek sistem. Ve çalıştırılmasına mani olunacak. Uygun yazılımı da ilgili kurumlarımız birlikte kullanacak." 

"İfade alınırken çocuklar örselenmeyecek" 

Fuhuşa teşvik edenlere adli para cezalarındaki alt sınırı artırdıklarını belirten Akdağ, şu ifadeleri kullandı: "Çocuk izlem merkezleri var. Zaman zaman özellikle adli mekanizmalarla bu merkezler arasında istediğimiz uyumu sağlayamıyoruz. Bu merkezlerde savcıların görevlendirileceğini kanuna yazıyoruz. Çocukların hiçbir suretle bu merkezlerin dışında ifadelerinin alınmayacağı ve ifade alınırken asla örselenmeyeceğini kayıt altına alacak bir takım detayları içeren kanun maddeleri getiriyoruz. Cumhuriyet Savcıları doğrudan kendilerine veya bakanlığın talebi üzerine çocuk ve alinin ifşasına ve çocuğun üstün yararını zedeleyecek şekilde bir yayın varsa bu yayını durdurma hakkı getiriyoruz. 24 saat içinde çocuk mahkemelerine gitme şartı getiriyoruz."

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"Zina pakette var mı?"

Kanun tasarısının 12 maddeden oluştuğunu söyleyen Recep Akdağ "Zina pakette var mı?" sorusunu "Çocuklarla ilgili husus dışında pakete herhangi bir şey koymadık" diye yanıtladı.

Recep Akdağ, iyi hal indirimi olup olmayacağına ilişkin soruya şu cevabı verdi:
"İyi hal indirimi diye bir kavram kanun da şu anda da yok. Hakimlerin taktir indirimleri var. Küçük bir indirim bu. Bütün cezanın altıda biri. Bu suçlarla alakalı bir hüküm falan değil. Cezaları ciddi ölçüde artıyoruz. Ceza kanununa bir madde getirerek sadece bu suçlar için değil herhangi bir davayı eğer mahkeme bir taktir indirimi yapacaksa bunun gerekçesini açıkça yazma mecburiyeti getiriyoruz. Bunu Yargıtay ile de görüştük. Onların da işini kolaylaştıracak. Somut ve özel olaylar oluşabiliyor. Hakimler, Yargıtay üyeleri konuyu görüştüğümüzde aslında mahkemelerin gerekçesini açıkça belirlemek kaydıyla taktir indirimiyle ilgili maddeye daha fazla dokunmamayı uygun gördük."