Doğramacı, Hacettepe ve Bilkent'te anıldı

Doğramacı, Hacettepe ve Bilkentte anıldı
expand

Ankara'da önceki gün vefat eden YÖK'ün Kurucu Başkanı, Bilkent Üniversitesinin kurucusu Prof. Dr. İhsan Doğramacı için,Hacettepe ve Bilkent üniversitelerinde ayrı ayrı anma töreni düzenlendi

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

İhsan Doğramacı'nın Türk bayrağına sarılı naaşı, Hacettepe Üniversite Tıp Fakültesinden anma töreninin yapılacağı kongre merkezine getirilerek, "Kurucumuz, onursal rektörümüz ve hocamız Prof. Dr. İhsan Doğramacı'nın önünde minnetle ve saygıyla eğiliyoruz" yazısının yer aldığı sahneye konuldu.

İhsan Doğramacı'nın naaşının önü çiçeklerle donatıldı, profesörlük cübbesi konuldu. İhsan Doğramacı için saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan anma töreninde, Doğramacı'nın öz geçmişi resimleriyle birlikte sunuldu. Ardından İhsan Doğramacı'nın vasiyeti üzerine Vivaldi'nin "Dört Mevsim" adlı eserinden "Yaz" bölümü Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrasınca çalındı.



İhsan Doğramacı'nın oğlu ve Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı, anma töreninde yaptığı konuşmasına, "Babam, Şermin, kardeşim Osman ve ben Hacettepe ruhuyla büyüdük" diyerek başladı.

Babası ve annesinin kendilerini böyle yetiştirdiğini ifade eden Doğramacı, şunları söyledi:

"Nedir bu? Tarifi zor. Birkaç örnekle belki anlatmaya çalışabilirim. 1950'li yıllarda Bahçelievler'de otururduk. O zamanlarda sokaklarda güzelce oynarız. Yaz gelir herkes tatile giderdi, ablam ve ben sokakta yalnız kalırdık. Babamın İstanbul'da bir evi vardı, bizim gitmemiz söz konusu değildi çünkü babam burada bu kurumun tohumlarını atıyordu. Gece gündüz çalışırdı. Bu uzun saatlerde annem otomobilde beklerdi. 1950'li yıllarda bir tek Ankara Radyosu'nu dinlerdik. Sabahın erken saatlerinde radyo açılırdı. Ondan sonra İstiklal Marşı, biz üç kardeş ayakta. Babam bizi çok severdi, çok da disiplinli bir insandı. Hacettepe ruhu deyince, bu çalışma yapma ve kimlik özelliklerinden bazıları..."

Ali Doğramacı, konuşmasının ardından babası İhsan Doğramacı'nın naaşı önünde saygıyla eğildi.



"Son ana kadar çalıştı"

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener ise İhsan Doğramacı hakkında pek çok şeyin söylenebileceğini ancak bu kürsüden nasıl bir konuşma yapılırsa yapılsın kelimelerin yetersiz kalacağını söyledi.

İhsan Doğramacı'nın hep siyaset dışı kalmayı yeğlediğini, ancak her kesimden siyaset adamının onun hep yakın dostları olduğunu anlatan Erdener, "Bilim ve ilkeleri adına, kendisine önerilen reddedilmesi düşünülemeyecek çok üst görevleri hep nazikçe geri çevirdi" dedi. Erdener konuşmasını, "Ne mutlu bize ki en büyük mirasçınız biziz ve Hacettepe her zaman sizin ışığınızla aydınlanacak. Sizin ideallerinize ulaşmak için çaba gösterecek" diyerek tamamladı.

Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülsev Kale de bilim ve sanat dünyasının seçkin bir liderini kaybettiğini ifade etti.

Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı Anabilim Dalı emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Şinasi Özsoy ise konuşmasına, "Efsane insan, büyük hoca ve hepimizin sevgilisi büyük insanı kaybetmenin büyük üzüntüsü içindeyim. Bu yüzden sizlere hitap etmekte güçlük çekiyorum" diyerek başladı.

Doğramacı'nın görünmeyen eserlerini salondakilerle paylaşmak istediğini belirten Özsoy, Doğramacı'nın, Çocuk Sağlığı Enstitüsünü kurduğu yıllarda inanılmaz işlere imza attığını ifade etti.

Konuşmaların ardından, törene katılanlar, Chopin'in "Polonez As-Dur op.53" adlı eseri eşliğinde Doğramacı'nın naaşının önünden saygı geçişi yaptı.



Bir tören de Bilkent'te

Ankara'da önceki gün vefat eden YÖK'ün Kurucu Başkanı, Bilkent Üniversitesinin kurucusu Prof. Dr. İhsan Doğramacı için Bilkent Üniversitesi'nde tören düzenlendi.

Bilkent Üniversitesi Konser Salonu'ndaki anma töreninde İhsan Doğramacı'nın Türk bayrağına sarılı naaşı, konser salonundaki sahneye konuldu.

İhsan Doğramacı'nın naaşı başında ikişerli gruplar halinde öğrenciler bekledi.

Anma törenine yoğun katılımdan dolayı, tören birçok kişi tarafından ayakta izlendi.

Törende İhsan Doğramacı'nın özgeçmişi okunurken fotoğrafları da sahnedeki perdeye yansıtıldı.

Oğlu ve Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı, törende yaptığı konuşmada, her neslin bir sonraki neslin daha iyi yaşaması için çalıştığını ve eserler meydana getirdiğini söyledi.

Bilkent Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Talat Halman ise törende yaptığı konuşmada, Doğramacı'nın kaybının 10 dahinin birden sonsuzluğa göç etmesi anlamına geldiğini ifade etti.

Halman, Doğramacı'nın "örnek aile babası" olduğunu belirterek, kendini topluma adadığı gibi ailesine de adadığını kaydetti.

Konuşmaların ardından Doğramacı'nın vasiyeti üzerine piyanist Gülsin Onay, Chopin'in "Polonez Op.53" adlı eserini seslendirdi.

Eserin seslendirilmesi sırasında Doğramacı ailesi ile törene katılanların bazılarının gözyaşlarına engel olamadığı görüldü.

Törene katılanlar, Doğramacı'nın naaşının önünden saygı geçişi yaptı.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow