Doğu-Güneydoğu üniversitelerinde sıkıntı var

Başta öğretim üyesi olmak üzere, özellikle de Doğu ve Güneydoğu'daki yeni üniversiteler yokluklarla boğuşuyor. Siyasilerin 'Her ile üniversite' sloganı, 'tabela üniversiteleri'ne dönüşmüş durumda.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Binası, arazisi dahi olmayan üniversiteler var. Yeni açılan üniversiteler, kağıt üzerindeki  varlıklarını gerçekte gösteremiyor.
 
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Profesör Kadri Balcı, yeni açılan üniversiteyi 'tabela' görünümünden kurtarmak için Bill Gates kadar zengin olmayı hayal ediyor.
 
Mardin Artuklu Üniversitesi'nin ne idari ne de akademik kadrosu var. Üniversitenin kütüphanesi, laboratuvarı, öğrenci yurdu, rektörlük binası da yok. Sadece kent merkezinde iki farklı yerde meslek yüksekokulu binası ve 5 öğretim üyesi var. Öğretim üyeleri de Malatya ve Diyarbakır'dan geliyor.
 
Mardin Artuklu Üniversitesi, geçen yıl açılan 17 üniversitenin içinde en düşük bütçeye sahip olan üniversite. 5 milyon YTL'lik bütçenin şimdiye kadar Maliye Bakanlığı'nca serbest bırakılan kısmıyla ancak temizlik ve kırtasiye malzemesi alınabilmiş. 2008 yatırım bütçesi olmayan üniversiteye bu yıl tek bir çivi bile çakılamayacak.
 
Prof. Balcı, "Mardin Artuklu şu anda bir rektör yardımcısı ve bir mühürden ibaret. Devletin sağladığı imkanlarla olmaz, Mardin'in ileri gelenlerinden yardım bekliyoruz" diyor.
 
Mardin'de sıkıntılar en çok öğrencilere ve elbette ki eğitime yansıyor. Öğrencilerden biri, "Bilgisayar laboratuarı var ama iki tanesi çalışıyor" derken, bir diğeri de, "Neden burası büyük kentlerdeki üniversite gibi değil, Meclis'ten çıkması hiçbir şeyi değiştirmiyor burası üniversite değil" ifadesini kullanıyor.
 
Öğrenciler Mardin'de değil Diyarbakır'da okuyor
 
Mardin Artuklu, bir meslek yüksekokulu, bir sağlık yüksek okulu ve mühendislik fakültesinden oluşuyor. Ancak fakülte de Mardin'de değil, Diyarbakır'da. Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde Mardin Artuklu'nun öğrencileri de okuyor.
 
Yusuf isimli bir öğrenci, "Biz sözde Mardin Artuklu öğrencileriyiz ama Dicle'de eğitim görüyoruz. İkinci sınıf vatandaş muamelesi görüyoruz" diyor.
 
Salih adındaki bir diğer öğrenci de, "Çok zaman büyüklerden istediğimiz, üniversiteyi nasıl açtılarsa içini de doldursunlar..." diye konuşuyor.
 
Bölgenin bir başka yeni üniversitesi de Fırat Üniversitesi'nden koparak tabelası yenilenen Muş Alparslan. Muş, akademik kadro ve fiziki alt yapı bakımından bölgede yeni açılanlar arasında en geride olanı.
 
Muş Alparslan Üniversitesi'nin rektörlük binası da, öğretim üyesi de bulunmuyor. Bin 346 öğrencinin okuduğu üniversitede yardımcı doçent düzeyinde 4 öğretim üyesi var. Muş'un akademik kadrosunda profesör yok.
 

 
Öğretim üyesi: "Kimse gelmek istemiyor"
 
Üniversitede görevli öğretim üyelerinden biri, "Biz kendi alanımızın dışına çıkıyoruz, sırtımızda sorumluluk var. Bilim ve eğitimin dışında... Burayı yapılandırmak, açıkçası rüyalarımıza giriyor. Burada bir sorun var, bunu nasıl çözebiliriz diye düşünüyoruz... Yapması gereken kişiler var, bunların da devreye girmesi gerekiyor" diyor. 
 
Öğretim Üyesi Yrd. Doç. İbrahim Erdoğan da, "Ne kadar çok profesör varsa o kadar iyi. Kadro açısından kısır bir döngüye gireceğiz. Konum itibarıyla kimse gelmek istemiyor. Büyüklerimizden istediğimiz buraları yüksek liseden çıkarıp eleman göndermesidir" şeklinde konuşuyor.

Muş Alparslan Üniversitesi'nde iki bölümden oluşan bir eğitim fakültesi, bir meslek yüksekokulu ve bir de sağlık yüksekokulu bulunuyor. Ancak kağıt üzerinde üniversitenin fen-edebiyat ve idari bilimler fakülteleri de var görünüyor.
 
Yeni bölüm açmak, Muş Alparslan Üniversitesi için şu an hayal. Hiçbir öğretim üyesi Bitlis, Muş, Bingöl ya da Batman gibi kentlerde üniversite hocalığı yapmak istemiyor.
 
Hükümet, kuruluşlarını ilan etse de yeni üniversitelerde ne yeterli akademik kadrosu var ne de fiziki şartları iyileştirecek ödenekleri. Bu Doğu ve Güneydoğu'daki üniversitelerde daha da hissediliyor.
 
Siyasilerin 'Her ile üniversite' sloganı 'tabela üniversiteleri'ne dönüşmüş durumda.
 
I. Bölüm: Siyasette her dönemin en parlak vaadi