'El bombalı ceza' davasında bilirkişi dinlendi

Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde bir askerin eline pimi çekilmiş el bombası vererek patlamasına neden olduğu öne sürülen Piyade Teğmen Mehmet Tümer'in yargılandığı davada Astsubay Kıdemli Başçavuş Murat Tütüncü, el bombası hakkında bilirkişi olarak dinlendi. Duruşmada ayrıca, patlayan el bombasının tapası çıkartılmış halde, emniyetli şekilde olanının pimi çekilerek yerine takılmasının görüntüleri çekildi.
Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde bir askerin eline pimi çekilmiş el bombası vererek patlamasına neden olduğu öne sürülen Piyade Teğmen Mehmet Tümer'in yargılanmasına devam edildi.
8. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Teğmen Tümer ile şehit Piyade Onbaşı İbrahim Öztürk'ün babası müdahiller Hacı Öztürk, Şehit Piyade Er Mesut Bulut'un babası Sinan, annesi Mevlüde ve amcası Bedir Bulut hazır bulundu.
Duruşmada, 8. Kolordu Komutanlığı'nda görevli bakım Astsubay Kıdemli Başçavuş Murat Tütüncü, el bombası hakkında bilirkişi olarak dinlendi.
Tütüncü, olay yerinde patlayan el bombasıyla aynı tip, ancak tapası çıkartılarak emniyetli hale getirilmiş gerçek el bombası üzerindeki pimi çekip emniyet mandalını bırakarak mahkeme heyetini bilgilendirdi.
Tütüncü, el bombasının pimi çekilerek kurulduğunu, ancak ateşlenmesi için emniyet maşasının bırakılması gerektiğini söyledi.
Tütüncü, mahkeme heyetinin sorusu üzerine patlayan el bombasından fırlayan maşanın bulunacağını, eğer üzerinde patlamışsa hiç bir parçasının bulunamayacağını veya çok zor bulunacağını belirterek, bu durumun mühimmatın arızalı olduğunu gösterebileceğini kaydetti.
Müdahil avukat Özgür Murat Büyük'ün "Pim çekildikten sonra geri takılmasının ne kadar güvenilir veya olağan mıdır?" sorusu üzerine Tütüncü, "Teknik olarak emniyetli hale geçer. Emniyet maşası bırakılmadığı sürece emniyettedir, ancak eğitim atışlarında bu uygulama yapılmaz, muhtemel risklere karşı" cevabını verdi.
"Pimi çekilmiş el bombası verilmesine şahit olmadım"
Başçavuş Tütüncü, pimin, çekilmesinden sonra üzerinde baklava dilimi gibi kabarıklıklar oluştuğunu, yerine takılması için bu halinin düzeltilmesi gerektiğini belirtti.
Tütüncü, pimi çekilmiş bir el bombasının verilmesi olayına hiç şahit olmadığını bildirdi.
Bilirkişi Tütüncü, duruşmaya getirdiği biksi mühimmatını elde sıkarak patlatmanın çok zor olduğunu, yere düşmesi halinde sivri bir yere gelirse patlayacağını ifade etti.
Askeri savcının "Mandalın kısmen gevşetilip bırakılması sonucu bomba patlar mı?' sorusuna Tütüncü, "Hafifçe gevşetip bırakmak mümkündür. Belirli bir aşamaya kadar gevşetilebilir" dedi.
Mahkeme, bu durumun kamera ve fotoğraf makinesi aracılığıyla tespit edilmesine karar verdi.
El bombasının, bilirkişi nezaretinde maksimum gevşekliğe ulaşacağı noktaya kadar gevşetilmiş hali duruşmaya gelen görevli tarafından görüntülendi.
"Pim yerine kürdan"
Sanık avukatı Behiç Cantürk de masa üzerindeki yarım litrelik su şişesini alarak, el bombasının 453,6 gram ağırlığında olduğunu, el bombasının mandalının sabit durması için bilirkişi raporunda belirlenmiş bir kuvvet miktarı bulunmadığını belirtti.
Cantürk, kendi yaptığı araştırmaya göre bu kuvvetin 10 grama eşdeğer olduğunu kaydetti. Cantürk mahkemeye getirilen pimi çıkarılmış el bombasını alıp pimini yerine takarak, bu durumun çok kolay olduğunu söyledi.
Cantürk, duruşma salonunda temin ettiği bir kürdanı pimi çekilmiş bombanın pim yerine takarak, mandalın sabit durma halini mahkemeye gösterdi.
Cantürk'ün bu işlemi bilirkişi tarafından da yapılarak fotoğraflandı. Cantürk, kürdanı mahkemeye delil olarak sundu.
El bombasını Filistin'de çocukların bile attığını belirten Cantürk, bunun için çok büyük bir eğitim gerektirmediğini kaydetti. Cantürk mahkemeden el bombasının maşasının sabit tutulması için gerekli sürenin belirlenmesi amacıyla bilirkişinin araştırma yapmasını istedi. Talep kabul edildi.
Duruşmada müdahil avukat Özgür Murat Büyük de el bombasının piminin çekilip yerine takılamayacağını kameralar aracılığıyla kendisi yaparak kayıt altına aldı. Duruşmaya, eğitim bilirkişisini dinlenmek üzere ara verildi.
"Fırsat eğitimi"
Mahkemede eğitim konusunda bilirkişi olarak tayin edilen Piyade Albay Erhan Alişar da, hakimin sorusu üzerine Kara Kuvvetleri Yönergesi (KKY) 164-1 ve İç Güvenlik Harekatı Talimnamesinde "Fırsat Eğitimi" diye bir eğitim şeklinin bulunduğunu söyledi.
Talimnameye göre, bu eğitimin fiili görev sırasında arazide icra edildiğini belirten Albay Alişar, "Çünkü birliklerin eğitim yapmak için bulabilecekleri zaman ve fırsat oldukça azdır. Eğitim için ayrılan zamanın vazifeye dönük ve etkin olarak kullanılması önemlidir" dedi.
Albay Alişar, teorik olarak fırsat eğitiminin hangi konuları kapsadığı veya kapsamadığı hususunda bağlayıcı bir düzenleme olmadığını, arazide olan birlik komutanının eksik gördüğü herhangi bir konuda fırsat eğitimi yaptırmasının mümkün olduğunu kaydetti.
Tecrübesine göre birlik komutanının pusu gibi bir görevde "Uyuma" tespit etmesi halinde personelin uyku ve istirahat saatlerini yeniden düzenleyebileceğini, görevin önemini vurgulanan eğitimler yaptırabileceğini, sözlü ikazda bulunabileceğini, mevziler arasında personel değişikliği yapabileceğini ifade eden Albay Alişar, el bombası ile bir eğitim yapılması halinde emniyetin sağlanması ve bir nezaretçi eşliğinde yapılması gerektiğini bildirdi.
"Sıradışı eğitim"
Alişar, müdahil Avukat Özgür Murat Büyük'ün sorusu üzerine "El bombasının pimini çektikten sonra birisine vermek ve mevzisine gitmesini daha sonra mevziye gelip takacağını söylemek sıra dışı ve eğitim tanımını zorlayan bir uygulama olabilir" dedi. Albay Alişar, kendisinin böyle bir duruma hiç şahit olmadığını kaydetti.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Anadolu Ankası Tatbikatı nefes kesti! HÜRKUŞ ilk kez 1 tonluk bomba attı
Tatil beldelerinde bulunuyor! Koparmanın cezası 387 bin TL
SOLOTÜRK'ten Giresun'da nefes kesen gösteri
-
TOKİ E-DEVLET BAŞVURU EKRANI: 250 Bin Sosyal Konut TOKİ Başvurusu Nasıl Yapılır? Başvuru Şartları Neler? www.toki.gov.tr Başvuru Ekranı
POLİS AKADEMİSİ AMİRLİK EĞİTİMİ ALIMI 2025: PAEM başvuruları ne zaman, nasıl yapılır, şartlar neler?