Emine Erdoğan'dan Suriye açıklaması

Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Suriyeli kadınların trajedilerine şahit olduklarını söyleyerek, "Bunu değiştirecek olan, sizlersiniz, bizleriz" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Emine Erdoğan, İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Türkiye Federasyonu tarafından düzenlenen "Kadınların İş Yaşamında, Piyasalarda ve Toplumda Güçlenmesi, Körfez Ülkelerinden Irak'tan ve Türkiye'den İyi Örnekler" etkinliğinde yaptığı konuşmada, Türkiye'de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda üstlendiği rol nedeniyle "Liderlik Ödülü"nün etkinlik kapsamında şahsına tevdi edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

"Başka yerlerden modeller aramamıza gerek yok"

Erdoğan, Türkiye'de kadınların her alanda daha fazla öne çıktığını ve başarılı neticeler elde ettiğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Değişmek, illa başkalaşmak değildir. Değişmek, illa farklılaşmak değildir. İlerlemek, kalkınmak, illa özüne yabancılaşmak değildir. Bizim mensubu olmaktan gurur duyduğumuz medeniyet, değişimin önünde durmuş, değişimi reddetmiş ve engellemiş bir medeniyet de değildir. Şunu hepimizin hatırlaması ve her fırsatta muhataplarına hatırlatması gerekiyor; bu topraklarda, bu coğrafyada, tarihin en kritik dönemlerinde, bilimin, sanatın, eşitliğin, hukuk ve adaletin, hoşgörü ve birlikte yaşama kültürünün en güzel tecrübeleri yaşanmıştır. 'Binbirgece Masalları'na konu olmuş Bağdat, bugünün dünyasına şekil verecek derecede bir özgürlük ve bilim yuvası olmuştur. Mekke, Medine, Kudüs başta olmak üzere coğrafyamızın bir çok şehri, insani değerlerin yaşatıldığı ve insanlığa miras bırakıldığı merkezler konumuna yükselmişlerdir. Bizim, aynı medeniyetin mensupları olarak, başka yerlerden modeller aramamıza hiç gerek yok. Kendimize bakabilirsek, özümüze bakabilirsek, kendi tarihimize göz atabilirsek, aradığımız modelin orada olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Köklerinden koparak, özünden uzaklaşarak, kendine yabancılaşarak bir değişim gerçekleştirmek, tahribatla eş anlamlıdır."

Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyanın, son 100 yıl içinde bunu denediğini ve başarısız olduğunu aktaran Erdoğan, "Biz, değişmek zorundayız ve değişeceğiz. Ancak, bu değişimi taklit ederek, ithal ederek, başkalarına benzeyerek değil, kendimiz olarak ve kendimize benzeyerek yapmak zorundayız" dedi.

"Kadınların istismar edildiği bir dünyada yaşıyoruz"

Emine Erdoğan, Hz. Muhammed'den örnek vererek, kadına zulmü reva görmenin inançlarına aykırı olduğunu söyledi. Erdoğan, kadının eve hapsedilmesinin, horlanmasının, dışlanmasının, ayrımcılığa tabi tutulmasının, başkalarından görerek, taklit ederek karşı çıkacakları bir anlayış olmadığını, özlerinden tevarüs ederek karşısında duracakları bir cahiliye anlayışı olduğuna dikkati çekti. Başkalarına benzemeden, kendileri olarak değişeceklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"İnanın, o zaman, daha sağlıklı değişecek, daha sağlıklı bir gelecek inşa edeceğiz. Aileyi ve değerlerimizi koruyarak, milli ve manevi hazinelerimize sahip çıkarak değişeceğiz. Böylece, başkaları gibi özüne yabancılaşmayacak, özümüzle kucaklaşacağız. Bugün, kadınların, diri diri toprağa gömülmekten, insandan farklı bir varlık olarak görülmekten daha ağır mağduriyetleri olduğunu üzülerek müşahede ediyoruz. Kadınların istismar edildiği bir dünyada yaşıyoruz. Kadın emeğinin bolca sömürüldüğü bir dünyada yaşıyoruz. Kadınların, ikinci sınıf muameleye tabi tutulduğu bir dünyada yaşıyoruz."

Erdoğan, kadın haklarına yönelik bütün mücadeleye rağmen, bazı ülkelerde kadınların yüzyıllar öncesinin şartlarından daha ağır şartlarda yaşadığını söyledi.

"İhtiyacımız olan tek şey, daha fazla dayanışmadır"

Emine Erdoğan, "Saraybosna'nın, Kosova'nın kadınlarının neler çektiğini çok iyi biliyoruz. Avrupa'nın, Asya'nın, Amerika kıtasının kadınlarının maruz kaldığı sömürü ve istismara yakından şahit oluyoruz" diyerek, Kabilli, Bağdatlı, Kudüslü, Gazzeli, Myanmarlı ve Somalili kadınların acısını her gün yüreklerinde taşıdıklarını ifade etti.

Erdoğan, bu ülkelerdeki kadın portrelerinin ardından şimdi de Suriyeli kadınların yürek kanatan trajedilerine şahit olduklarını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Tarihin bu şekilde tekerrür etmesinden, her zaman kadınların acı çekmesinden son derece rahatsızız. İnanın, bunu değiştirecek olan, sizlersiniz, bizleriz. Bu gidişe dur diyecek olan sizlersiniz, bizleriz. Özümüze dönersek, medeniyetimizin temellerine samimiyetle eğilebilirsek, bu gidişi değiştirebiliriz. İhtiyacımız olan tek şey, daha fazla dayanışmadır, daha fazla istişaredir. Gönüller bir araya geldiğinde, kalpler ortak bir gaye etrafında birlikte attığında, hiçbir engel mücadelenin önüne geçemeyecektir. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki bu zaman, şikayet etme değil, çözüm üretme, çözüm süreçlerinde yer alma zamanıdır. Yani, karanlıktan şikayet etme değil, karanlığa bir mum yakma sorumluluğu altındayız. Coğrafyamızın tüm mazlum kadınlarına, kardeşlerimize, dünyanın tüm mazlum ve mağdur kadınlarına el uzatma mesuliyeti altındayız. Her nerede olursa olsun, kadınların göz yaşlarını dindirmek için adeta çırpınma makamındayız. İşte onun için diyorum ki içimizden bir kardeşimize yapılan zulmü hepimize yapılmış kabul edelim."

Anneler günü kutlaması

Erdoğan, coğrafyayı kana ve gözyaşına boyayan, kadınları inciten, kadınları eşsiz, evlatsız, kardeşsiz, babasız bırakan zalimlere karşı kendilerinin de yüreklerini ortaya koymaları gerektiğini belirterek, "Bu birlikteliği başarabilirsek inanın, her sorunu çözer, farklı bir geleceği hep birlikte inşa edebiliriz" dedi.

Pazar günü Anneler Günü'nün kutlanacağını hatırlatan Erdoğan, "Anneler Günü yalnızca Türkiye'deki, Avrupa'daki annelerin değil, aynı zamanda Suriye'deki, Afganistan'daki, Filistin'deki, Myanmar'daki, Somali'deki, Sudan'daki, Irak'taki annelerin de günü... Bu Anneler Günü'nün, acılı anneler için  bir umut olmasını, bir bahara dönüşmesini yürekten temenni ediyorum. Sadece bir günü değil, yılın bütün günlerini, hatta bütün bir ömürlerini inşallah, huzur içinde evlatlarıyla, aileleriyle mutluluk ve refah içinde kutlamalarını diliyorum" ifadelerini kullandı.

Konuşmasının ardından Erdoğan'a, Türkiye'de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda üstlendiği rol nedeniyle "Liderlik Ödülü" takdim edildi.