"Engin Çeber 12 dakika boyunca dövülmüştü"

Engin Çeber 12 dakika boyunca dövülmüştü
expand

Gözaltında işkence ve kötü muamele sonucu öldüğü iddia edilen Engin Çeber'in ölümüne ilişkin dava sürüyor. Davanın bugünkü duruşmasında tanık olarak dinlenen Şükrü Zeren önemli açıklamalarda bulundu: "Dövülme olayını ben görmedim. Seslerden 12 dakika sürdüğünü tahmin ediyorum. Kimlerin dövdüğünü görmedim. Çeber'in kafasında morartılar vardı, yediğini çıkartıyordu"

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına, tutuklu sanıklar Murat Çise, Nihat Kızılkaya, Sami Ergazi, Fuat Karaosmanoğlu, Selahattin Apaydın ve Yavuz Uzun ile 54 tutuksuz sanıktan 22'si katıldı.

Duruşmada Engin Çeber'in babası Ali, annesi Rabia Tekin, kız kardeşi Şerife Çeber de hazır bulundu.

Mahkeme heyeti, bilirkişi Özgür Tekol tarafından hazırlanan "dudak okuma" raporuna ilişkin haber yapan basın kuruluşları ve internet siteleri hakkında "adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüs" suçundan yasal işlem yapılması için cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırdı.

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na ifade veren Adil Serçan Saçan'ın, Engin Çeber için "Bizim yanımızdaki odada kalıyordu. Onu orada öldürdüler" ve Tuncay Özkan'ın "Çeber yanımızda kaldı. Dövüyorlardı" şeklindeki ifadelerini okudu.

Duruşmada söz alan müdahil avukatlardan Taylan Tanay, Tuncay Özkan ve Adil Serdar Saçan'ın tanık olarak mahkemede dinlenmesi gerektiğini anlattı.

"Dudak okuma" raporunun mahkemeye sunulmadan bazı basın kuruluşlarında yer aldığını ve raporu hazırlayan bilirkişinin bir yayın kuruluşuna katılarak görüş bildirdiğini dile getiren Tanay, bunun bilirkişinin tarafsızlık ilkesini ihlali anlamına geldiğini ve ilgili yayın kuruluşlarından görüntülerin istenmesi talebinde bulundu.

Tanay, yeni bir bilirkişi raporunun hazırlanması gerektiğini anlattı. Duruşmada tanık olarak dinlenen Şükrü Zeren de 7 ay 20 gün Metris Cezaevi'nde kaldığını ve daha önceden savcıya ifadesini verdiğini belirterek, güvenlik gerekçesiyle burada fazla konuşmak istemediğini söyledi.

Dayak olayı nasıl gerçekleşti?


Tanık Zeren dayak olayı şöyle anlattı:

"Çeber ile birlikte koğuşa 2 kişi daha geldi. Çeber 'Siyasi görüşümgereği ayağa kalkmayacağım. Bunu şerefsizlik ve onursuzluk saydığım için ayağa kalkmayacağım' dedi. Dövülme olayını ben görmedim. Seslerden 12 dakika sürdüğünü tahmin ediyorum. Olay bittikten sonra koğuşa geldiğimizde cezaevinin ikinc imüdürü 'Bu şekilde davrananlara bu şekilde davranılacaktır' dedi. Müdür geldiğinde dayak olayı bitmişti. Kimlerin dövdüğünü görmedim. Çeber'in kafasında morartılar vardı, yediğini çıkartıyordu."

Mahkeme heyetinin duruşmaya ara verdiği sırada Çeber'in kız kardeşi Şerife Çeber dışarı çıkarken sanıklara doğru yönelerek "Benim ciğerim yanıyor. Kardeşimi öldürdünüz. Benim evladım gitti. Sayın başkanım kardeşimi istiyorum" dedi.

Duruşmaya ara verildiği sırada Çeber'in annesi Rabia Tekin, baygınlık geçirdi.

Ara karar

Verilen aranın ardından duruşmaya yeniden başlayan mahkeme heyeti, bilirkişi Özgür Tekol tarafından hazırlanan "dudak okuma" raporuna ilişkin haber yapan basın kuruluşları ve internet siteleri hakkında "adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüs" suçundan yasal işlem yapılması için cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırdı.

Mahkeme heyeti, raporu hazırlayan bilirkişi Tekol hakkında da aynı gerekçeyle suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Heyet ayrıca, 8 mahkumun dinlenmesine, Tuncay Özkan ve Adil Serdar Saçan'ın Metris Cezaevi'nde hangi koğuşlarda ve hangi tarihlerde bulunduğuna dair cezaevine yazı gönderilmesine ve ardından uygun görülmesi halinde tanık olarak dinlenmelerine hükmederek duruşmayı erteledi.

Müdahil avukatlarından Tanay, duruşmanın ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, sahte bilirkişi raporlarının hazırlandığını öne sürerek, bilirkişinin hazırladığı raporun bir televizyon kanalına para karşılığı satıldığı iddiasında bulundu.

Bu arada duruşma devam ederken adliyenin dışında toplanan bir grup, Engin Çeber lehine sloganlar attı.

Olayın geçmişi


Çeber, Sarıyer'de 28 Eylül 2008 tarihinde yaklaşık 10 kişilik bir grup ile izinsiz toplantı ve gösteri yapmak isterken kimlik kontrolü yapan polislerce arandığı için gözaltına alınmıştı.

Daha sonra tutuklanarak Metris Cezaevi'ne götürülen Çeber, kaldırıldığı hastanede ölmüştü. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen soruşturmanın ardından, olayda sorumluluğu bulunduğu öne sürülen 39 infaz koruma memuru, 3 cezaevi müdürü, 13 polis, 4 jandarma ile bir doktor hakkında dava açılmıştı.

Davanın iddianamesinde, Çeber'in gerek gözaltına alınırken, gerekse cezaevinde görevlilere direndiği ve kötü muamele gördüğü öne sürülerek, sanıkların, "İşkence", "Kötü muamele", "Kasten yaralama", "Görevi kötüye kullanmak", "Görevi ihmal" ve "Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow