Ergenekon savcılarına suç duyurusu...

Ergenekon savcılarına suç duyurusu...
expand

Ergenekon Davası sanıklarından tutuklu emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün avukatı Ali Rıza Dizdar, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar Ercan Şafak, Fikret Seçen, Murat Yönder ve Zekeriya Öz hakkında suç duyurusunda bulundu.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Avukat Ali Rıza Dizdar Sultanahmet'te bulunan İstanbul Adliyesi'ne sabah saatlerinde geldi.

Dizdar, Adalet Bakanlığı'na gönderilmek üzere hazırladığı suç duyurusu dilekçesini İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na sundu.

Suç duyusundaki şikayet konusu başlıkları  “Görevi kasıtlı olarak kötüye kullanmak, halkın haber alma hakkını kısıtlamak, mahkemeyi ve kamuoyunu yanılgıya sokmak, delilleri lüzumsuz karartmak, yasal şikayet hakkımızı engellemek" olarak yer aldı.

"Biz hukukun ve adaletin yanındayız"


Hazırladığı suç duyurusunu Cumhuriyet Savcılığına sunduktan sonra basın mensuplarına açıklama yapan Avukat Ali Rıza Dizdar," Bugün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na uğradım, 4 Cumhuriyet Savcısı Ercan Şafak , Fikret Seçen, Murat Yönder ve Zekeriya Öz hakkında suç duyurusunda bulundum. Silivri'de bir dava yürürken davanın biz karşı tarafıymış gibi nitelendiriliyoruz. Biz avukatlar hukukun ve adaletin yaynındayız" dedi.

"Mevcut deliler neyse delillerin karşısında biz iddianın yanlış ve yanılgı içinde olduğunu ispata çalışırız" diyen Avukat Dizdar, "Bu dosyanın tüm klasörlerini okuduğumuzda çok kötü şeylerle karşılaştık. Cumhuriyet Savcıları kendilerinin elinde bulunan yetkilierine rağmen yetkilerini kötüye kullanmışlardır. Hiçbir araştırma gereği duymadan adlarına gizli tanık dedikleri iftiracı kişileri almışlar o kişilerle bir dosya tanzim etmişler" şeklinde konuştu.

Dizdar, "Bu dosyayı tanzim ettiklerinde birde baktık ki, gelen belgeler o şahısların dediği gibi değil. Üstelik Cumhuriyet Savcıları, bilhassa Zekeriya Öz, takipsizlik kararı verdiği bir dosyayı bu dosyaya monte etmiş delil diye. 3. iddianamede bunları delil diye sununca siz medya mensupları da alıp gazetelerde, canlı yayınlarda ilan ettiniz. Örneğin, Gaffar Okkan'ın öldürülmesi, Cemil Bayık'la görüşülmesi, Bakan Çelik'in yaralanması, Silopi'de kaybedilen HADEP'liler gibi sözler çıktı. Önce ölüm kuyuları demişlerdi, sonra bunlar çıktı. Bir de baktık ki, Bakan Çelik'in vurulması ile ilgili takipsizlik kararı verilmiş. Takipsizlik kararı verdiğiniz bir kişiyle ilgili neden o zaman dosyaya bunlar böyle ifade verdiler diye, yalan ifadeleri koydunuz? Arkasından Cemil Bayık ile görüşme diyorlar" dedi.

"Görevleri kötüye kullandıkları için..."


Müvekkilinin subay olduğunu vurgulayan Ali Rıza Dizdar, "Emir ve komuta zinciri içinde hareket eder. Subayın asli bir görevi vardır. Bölücülerle çatışmaya girer. Asli görevlerinin içinde şehitlik mertebesine erişmesi vardır. Ölmesi lazım. Veya çatışma içine girmişse, o bölücüyü yakalaması adalete teslim etmesi lazım. Jandarmanın, TSK'nin asli görevlerinden birisidir. Benim müvekkilim de kalkacak Cemil Bayık ile, bir iftiracının yalan beyanıyla, Fırat'ın kenarında oturmuşlar da sohbet edecekler. Bu mümkün değil. Öncelikle bir savcı bunu sorar. Hakikaten bu adam bu tarihte bu yere gitmiş mi? Biz bunu sorduk, 13. Ağır Ceza Mahkemesi bu soruyu aldı ve hakikaten öyle birşey olmadığı çıktı. Gizli tanığın bir tanesi 24'ünde tutuklandı, 28'sinde serbest bırakıldı. 31'inde gizli tanık olup, arkasından da iddianamede sanık oldu. Bunları yapanlar bu Cumhuriyet Savcıları ve görevleri kötüye kullandıkları için suç duyurusunda bulunduk" şeklinde konuştu.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow