Evlat nöbetindeki aile anlattı: Çocuğumu küçük yaşta kandırıp dağa kaçırdılar

Van'da evlat eylemine katılıp, HDP il binası önünden oğulları Recep'e seslenen Hüseyin Kipçak (57), "Henüz 16 yaşındaydı. Lise 2'nci sınıfta okuyordu. Kandırıp, dağa götürdüler. Çocuğumun nasıl götürüldüğünü biz de tam bilemiyoruz zaten hastaydı. En son İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürmüştüm, orada 28 gün tedavi gördü. Romatizma hastasıydı. Biraz toparlandı derken bir anda kayboldu. Bir daha da haber alamadık" dedi.

Haberin Devamı

/

Çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan Van'daki ailelerin evlat eylemi, 15 günde bir HDP il binası önünde yapılıyor. Çocukları için bir araya gelen aileler, ellerinde Türk bayrakları, çocuklarının fotoğrafları ile HDP il binası önüne yürüyüp, evlatlarının geri dönmesi için eylem yapıyor. Bu ailelerden biri olan Zübeyde-Hüseyin Kipçak çifti, 2017'de kaçırılan lise öğrencisi oğulları Recep için Van'daki eyleme katılıp, seslerini duyurmaya çalışıyor.

'O GÜNDEN BUGÜNE OĞLUMDAN HABER ALAMIYORUM'

/

Hüseyin Kipçak, oğlu Recep'in 16 yaşında kandırılarak dağa kaçırıldığını anlattı. Oğlunun kaybolduğu gün karakola kayıp başvurusu yaptığını belirten Kipçak, "O günden bugüne oğlumdan haber alamıyorum. Devlet görevlileri zaman zaman beni arayarak, oğlumun yaşadığını söylüyor. Allah’ın izni ve Cumhurbaşkanımızın da yardımıyla inşallah çocuklarımıza kavuşuruz. Oğlum Recep kaçırılırken yaşı daha küçüktü, henüz 16 yaşındaydı. Lise 2'nci sınıfta okuyordu. Kandırıp, dağa götürdüler. Çocuğumun nasıl götürüldüğünü biz de tam bilemiyoruz zaten hastaydı. 6 ay boyunca hastanelere, tedaviye götürüyordum. En son İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürmüştüm, orada 28 gün tedavi gördü. Romatizma hastasıydı. Biraz toparlandı derken bir anda kayboldu. Bir daha da haber alamadık" dedi.

Haberin Devamı

/

Oğluna 'teslim ol' çağrısı yapan baba Kipçak, "Oğlum eğer beni duyuyorsan, görüyorsan gel. Devlet güçlerine teslim ol. Ailen olarak senin acını çekiyoruz. Günün 24 saatinde acaba öldü mü, yaşıyor mu' diye senin üzüntünü yaşıyoruz. Sağ mısın, öldün mü? Onu da bilemiyoruz. Beni duyuyorsan gel, bize kavuş. Seni bekliyoruz" diye konuştu.