Diplomasi trafiği: Peş peşe önemli görüşmeler! ABD-Türkiye görüşmelerinin perde arkası... Hande Fırat yazdı
Suriye Çalışma Grubuna ilişkin Türkiye-ABD Ortak Açıklaması'nda, "Türkiye ve ABD, istikrarlı, kendisiyle ve komşu coğrafyasıyla barışık bir Suriye vizyonunu paylaşmaktadır." ifadesi kullanıldı. Açıklamada, Türkiye ve ABD, Suriye'de istikrar ve güvenlik konusunda işbirliğinin ve koordinasyonun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın ortaya koydukları çerçevede arttırmaya kararlı olduğu belirtildi. ABD'nin, Suriye Çalışma Grubu'nun yeni turu için Türk heyetine Washington D.C.'de ev sahipliği yaptığı hatırlatılan açıklamada, Türkiye ve ABD'nin kurumlar arası heyetlerine Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Christopher Landau'nun başkanlık ettiği kaydedildi. ABD Başkanı Trump’ın Suriye Devlet Başkanı Şara ile görüşmesini, ABD Dışişleri Bakanı Rubio’nun Türkiye’deki temaslarını, Trump’ın yaptırımları kaldırma niyetini ortaya koyan açıklamasını Türk-ABD heyetlerinin Amerika’da kapsamlı toplantılarda bir araya gelmesi izledi. Hande Fırat, Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinde görüşmelerin perde arkasını yazdı...


◊ “Bu hükümetin başarılı olmasına yardımcı olmak istiyoruz çünkü alternatif tam ölçekli bir iç savaş ve kaos ve bu da elbette tüm bölgeyi istikrarsızlaştıracaktır.
◊ Aslında, açıkçası, geçiş otoritesinin karşı karşıya olduğu zorluklar göz önüne alındığında, potansiyel bir çöküşe ve feci boyutlarda tam ölçekli bir iç savaşa, temelde ülkenin bölünmesine belki birkaç ay değil, haftalar uzaklıkta olduğunu değerlendiriyoruz.

İç savaş olasılığına vurgu yapan Rubio’nun baştaki “Bu hükümetin başarılı olmasına yardımcı olmak istiyoruz” sözlerine yeteri kadar dikkat çekilmiyor. Hem bu sözlerin hem de bu konuşmanın son yapılan görüşmeler ışığında nasıl okunduğuna şöyle bakabiliriz:
◊ ABD Başkanı Trump, Suriye’nin bir sorun alanı olmasından çıkmasını istiyor.
◊ Yeni hükümete yapıcı yaklaşan, bunu da açıklamalarında net bir şekilde ortaya koyan ABD Başkanı’nın amacı, Suriye’nin yeniden bir kaos ortamına yani aslında kendileri açısından da bir sorun alanına dönmemesi.
◊ Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, sorunların üstesinden gelinmesinde ABD yaptırımlarının kaldırılması önem taşıyor.

◊ ABD yaptırımlarıyla ilgili olarak ABD Başkanı’nın önünde iki alternatif bulunuyor:
1-180 günde bir Başkanlık Emri yayımlayarak Suriye’ye uygulanan yaptırımları askıya almak. Bu alternatifin bazı dezavantajları bulunuyor.
- Başkanlık emirleri bazı yaptırım kalemlerini kapsayamıyor.
- Trump’ın bunu her 180 günde bir yayımlaması gerekiyor.
- İş dünyası ve yatırımcı açısından “güvenilir” bulunmayabileceği endişesi taşınıyor.
2-Kongreyi ikna ederek Suriye’ye yaptırımları kaldırmak. ABD Hükümeti’nin temel hedefi Suriye yaptırımlarının sorunsuz bir biçimde Kongre tarafından kaldırılmasını sağlamak. Bunun için de hem Yahudi lobisinin hem de karşıt görüşte olanların ikna edilmesi gerekiyor. ABD Hükümeti bu yüzden Suriye’nin kendileri açısından bir sorun alanı olmaktan çıkmasını istediğini söylerken, olası riskleri de sıralayarak sorunun bir an önce çözülmesini istiyor.

Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Christopher Landau eş başkanlığında yapılan ABD’deki toplantının olumlu bir havada ve yapıcı geçtiğini söyleyebiliriz. Toplantının ana gündem başlıklarını şöyle sıralayabiliriz:
◊ Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğinin korunması suretiyle, Suriye’de güvenlik ve istikrarın sağlanması amacıyla siyasi ve ekonomik konular ile güvenlik alanında ABD’yle çok boyutlu eş güdüm.
◊ Suriye’nin içinden geçmekte olduğu tarihi sürecin ülkenin tüm terör unsurlarından arındırılmasıyla sonuçlanması.
◊ Türkiye tarafından son dönemde DEAŞ’la mücadele bağlamında Suriye yönetimine verilen destek ve öncülük edilen bölgesel çabalar.
◊ Suriye’nin kuzeydoğusundaki kamplar kapsamında işbirliği imkânları.
◊ Suriye’ye yönelik ABD yaptırımlarının kaldırılması bağlamında izlenecek süreç ve takvim.
◊ ABD ve Suriye arasında sağlıklı bir diyalog tesis edilmesi.
◊ Komşuları için istikrarsızlık yaratmayan bir Suriye’nin inşa edilmesi.

Hem Amerika’da bu başlıklarda yapılan görüşmede, hem Türkiye’de çeşitli seviyelerde yapılan tüm görüşmelerde son gelinen noktalara bakacak olursak; ◊ Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğinin, Suriye’nin bir sorun alanı olmaktan çıkması konusunda görüş birliği var.
◊ Özellikle ABD’de yapılan son görüşmede SDG ile Şam Hükümeti arasında 10 Mart’ta imzalanan mutabakatın eksiksiz ve hızla uygulanması konusunda görüşbirliğine varıldığı ifade edildi.
◊ Trump yönetimi yaptırımları kaldırmakta kararlı ancak Kongre’nin ikna edilip edilemeyeceği önümüzdeki süreçte belli olacak.
◊ ABD, Suriye’de askeri varlığını azaltsa da az miktarda asker tutmaya devam edecek. Bu köşeyi takip edenler bu bilgiyi daha önce paylaştığımızı ve Türkiye’nin de bunu bir sorun olarak görmediğini yazdığımızı hatırlayacaklardır.
◊ Son yapılan toplantı çerçevesinde ABD birliklerinin konsolidasyonunun sürdüğü ve süreçle ilgili Türkiye’ye düzenli bilgi akışının devam edeceği belirtildi.
◊ DEAŞ ile mücadele konusunda Şam hükümeti Türkiye’nin koordinasyonu ile çalışacak. Hapishanelerin yönetimi, yabancı örgüt mensuplarının ve ailelerinin ülkelerine dönüşlerine sağlanması, orta kesimde bulunan DEAŞ’lılarla mücadelenin Suriye’ye komşu ülkelerden oluşan mekanizma ile yürütülmesi hedefleniyor.