Gizli kayıt iddiası: "CHP kurultayı için Alman istihbaratı devrede" Abdulkadir Selvi yazdı...
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin davada, rüşvet iddialarının araştırılması gerektiğine hükmeden Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi, "görevsizlik" kararı vererek dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini kararlaştırdı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP kurultayındaki usulsüzlük iddiaları kapsamında 12 kişi hakkında hazırlanan iddianame, Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. Sanıkların eylemlerinin "rüşvet" suçu kapsamında olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğine hükmeden mahkeme, "görevsizlik" kararı vererek dosyanın ağır ceza mahkemesine tevdi edilmesini kararlaştırdı.İddianamede, yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ile Baki Aydöner, Cemil Tugay, Erkan Aydın, Hüseyin Yaşar, Mehmet Kılınçarslan, Metin Güzelkaya, Nihat Yeşiltaş, Özgen Nama, Özgür Çelik, Rıza Akpolat ve Serhat Can Eş'e Siyasi Partiler Kanunu'nun 112. maddesinde yer alan "oylamaya hile karıştırma" suçundan 1'er yıldan 3'er yıla kadar hapis cezası verilmesi isteniyor. Bu gelişmeler akabinde Abdulkadir Selvi, Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinde dikkat çeken bir yazı kaleme aldı...
Haberin Devamı
/

Abdulkadir Selvi'nin yazısı şu şekilde;
CHP’nin şaibeli kurultayıyla ilgili dava ağır cezalık olunca Türkiye’dekiler yetmemiş olmalı ki Alman istihbaratının aparatlarını devreye soktular. Mafya liderlerinin sözcülüğünü yapan, “Benim bütün haberlerim Alman Emniyeti ve Almanya İçişleri Bakanlığı tarafından özellikle isteniyor” diyen eleman, Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında geçtiği iddia edilen bir konuşmayı yayınladı. Bu konuşma Alman istihbaratı tarafından mı kaydedilmiş yoksa Ekrem İmamoğlu mu kaydetmiş. İnsan genel başkanı ile yaptığı konuşmayı gizlice kaydeder mi? Bu FETÖ’nün kullandığı bir yöntemdi.
KES-YAPIŞTIR
/

Konuşmanın kes-yapıştır yöntemiyle çarpıtıldığı ortaya çıktı. İmamoğlu’nun değil Kemal Kılıçdaroğlu’nun çekilmeyi istediği yönünde algı operasyonu yapıyorlar. İkinci turda çekilecek olan Kılıçdaroğlu seçimlere niye girdi o zaman? Peki, Divan Başkanı olarak Ekrem İmamoğlu’nun altında imzası olan yazılı beyanına ne diyecekler?
Haberin Devamı
KILIÇDAROĞLU ANLATMIŞTI
/

Böyle gizli ses kayıtlarını Alman istihbaratına çalışanlara servis etmelerine gerek yoktu. Çünkü Kılıçdaroğlu olanları anlatmıştı.“Evet, ikinci tura katılmama yönünde bir kararım oldu. Divan Başkanı olan Ekrem İmamoğlu ile bu konuyu bir odada görüştük. ‘Özgür Bey’i de çağırsın, ben elini de kaldırayım’ dedim. Fakat daha genel kurul salonuna gitmeden ‘@ekremedit’ diye bir Twitter hesabı var galiba. O hesapta farklı bir dille sanki bunu bir talimatla yapıyormuşum gibi tweet atıldı. Bu tweet hesabının Ekrem Bey’e yakın olduğu söylendi. Bu tweet çok ağırıma gitti. Yani kardeşim ben daha geliyorum, konuşacağım, ağzımızdan çıkan şey anında sosyal medyada ve sanki bunu bir talimatla yerine getiriyormuşum gibi bir söylem. Bu beni çok rahatsız etti. Sonra gittim oraya tabii bunu diğer arkadaşlar da okumuşlar. Orada ‘Gitmeyin, adaylıktan vazgeçmeyin’ diye bağıranlar oldu.
/

Onların hepsi çok önemli değil de önemli olan orada bir depremzede muhtar ağlayarak, ‘Adaylıktan çekilirsen ben de çocuklarım da hakkımızı helal etmiyoruz’ dedi. İki şey üst üste geldi: O tweet ve bir de ‘Ben hakkımı helal etmem’ diyen muhtar” demişti.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
SALONDA KONUŞULANLAR
/

Kemal Kılıçdaroğlu seçileceğinden emindi. Ancak ilk yanlışı Ekrem İmamoğlu’nu Divan Başkanı yaparak yaptı. Birinci tur oylama bitip Özgür Özel önde çıkınca Kılıçdaroğlu şok yaşadı. Kurultay salonundaydım. Birinci tur oylama bittikten sonra delegelerin olduğu bölüme indim. O sırada gece yarısı döviz bürolarının açıldığı, para dolusu çantalarla otellerde delegelerin satın alındığı, delege ağalarının, çocuklarının belediyelerde işe alındığı söylentisi yayılmaya başlandı. İtiraf edeyim ‘pavyonda delege pazarlığı’ işini o zaman duymamıştım. Ama bir kaos ortamı ve belirsizlik hâkimdi. Bu hava içinde ikinci tur oylamaya geçildi. Çünkü iki oylama arasında 3 saat geçmesi gerekiyordu. Baskın kurultay havası oluştu. Kılıçdaroğlu’nun çekildiği söylentisi salonda yayılmaya başladığında ikinci tur oylamaya geçilmişti. Doğrusu Kılıçdaroğlu da bir tereddüt yaşıyordu. Kurmay ekibi dağılmıştı.
İKİNCİ TUR OYLAMA BAŞLAMIŞTI
/

İkinci tur oylama başlayınca Çankaya İlçe Seçim Kurulu’nun Kılıçdaroğlu’na giderek, “İkinci tur oylama başladı. Çekilip çekilmemeniz önemli değil. Siz çekilseniz de biz oylamayı sonuçlandırmak zorundayız” dediği söylendi. Zaten Kılıçdaroğlu da çekilmemişti. O sırada Özgür Özel’in de Kılıçdaroğlu’nun ikinci tur seçimlere katılması için çaba gösterdiği söyleniyordu. Böylesine bir kaos ortamı hâkimdi. Bu ortamda ikinci tur oylamaya gidildi. Ekrem İmamoğlu’nun başkanı olduğu divan tarafından yayılan ‘Kılıçdaroğlu çekildi’ haberi, delegeler üzerinde etkili oldu. Kılıçdaroğlu’nu destekleyenlerin bir kısmı salondan ayrılmıştı. Mahkeme bu konuda hem Çankaya İlçe Seçim Kurulu’ndan hem Ekrem İmamoğlu’ndan yazılı beyanlarını almış durumda. Ekrem İmamoğlu, Divan Başkanı olarak iddianamede ‘şüpheli’ olarak yer alıyor. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada ceza alırsa aynı zamanda siyasi yasak gelecek. Zaten YSK üyelerine hakaretten dolayı “ahmak” davasından 2 yıl 7 ay 25 gün ceza almış, siyasi yasak kapsamına girmişti. Eğer şaibeli kurultay davasından da ceza alırsa bu kez ikinci siyasi yasak cezası almış olacak.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
ÖZGÜR ÖZEL-KILIÇDAROĞLU GÖRÜŞMESİ
/

Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret edilen süreci iyi yönetemedi. O süreçte Kılıçdaroğlu’na hakaret edenlere karşı çıksa puan toplardı. Ama Kılıçdaroğlu’na “Yüzüne tükürürler” diyen trollerin yanında yer aldı. CHP grup toplantısında, “2 milyon üyemiz Atatürk’ün partisine seçim olmadan gelecek adamın alnını karışlar” diye meydan okudu. Bu sözlerin adresi Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. Ancak Özgür Özel’in bu tavrı tepki görünce bu kez yalan makinesi devreye girdi. Özgür Özel’in Kılıçdaroğlu’yla görüşmek için randevu istediği ama Kılıçdaroğlu’nun görüşmek istemediği haberini yaydılar.Ama akşam TV programlarında söylenen yalan, sabah ellerinde patladı. Kılıçdaroğlu, Özgür Özel’in randevu talep etmediğini açıkladı. Özgür Özel bu yollara sapmak yerine Kılıçdaroğlu ile bir araya gelse, onun yüzüne tüküreceğini söyleyenlere tepki gösterse siyaseten doğru yerde durur ve bu işten kârlı çıkardı.