SON DAKİKA
Son Dakika... CHP Kurultayı Sonrası Gözler Özgür Özel’de: Parti İçindeki Yeni Güç Dengesi Nasıl Şekillenecek?
CHP’nin olağanüstü kurultayı, siyasi kulislerde yeni bir dönemin işaret fişeği olarak yorumlandı. Kurultaya basının alınmaması nedeniyle kamuoyuna içeriden doğrudan bilgi aktarılamasa da, ortaya çıkan gelişmeler ve verilen mesajlar dikkat çekti. Kurultay sonrasında en çok konuşulan konu ise, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in siyasi hedefleri oldu. Parti içinden gelen sinyaller, Özel’in Cumhurbaşkanlığı adaylığına hazırlandığı yönünde. Parti kulislerinde, "Eğer Ekrem İmamoğlu aday olamazsa, CHP Genel Başkanı doğal cumhurbaşkanı adayıdır" görüşü giderek daha fazla dillendiriliyor. Bu gelişme, bir siyasi iletişim stratejisi olarak Özel’in adaylığına kamuoyunun hazırlanması şeklinde değerlendiriliyor. Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, kurultaya dair izlenimlerini bugün köşesinde kaleme aldı. İşte Selvi'nin yazısı;
Şimdiye kadar kurultay salonlarından izlenimlerimi paylaştım. Ancak CHP’nin olağanüstü kurultayına yer darlığı nedeniyle basın alınmayınca salonun havasını aktarmak yerine değerlendirmelerimi paylaşmakla yetineceğim.
Kurultaydan sonra artık “Özgür Özel nereye koşuyor?” sorusunu daha rahat bir şekilde sorabiliriz.
Özgür Özel, cumhurbaşkanlığı adaylığına koşuyor.
Bir süre sonra, ‘eğer İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olamıyorsa CHP’nin Genel Başkanı doğal cumhurbaşkanı adayıdır’ seslerini duyabiliriz. Böylece Özgür Özel’in cumhurbaşkanı adaylığına alıştırılacağız. Bu da önemli bir siyasi iletişim stratejisidir.
Rüzgâr Özgür Özel’den yana esiyor. CHP’deki gelişmeler Özgür Özel’in elini güçlendirdi. Hakkını teslim edelim İmamoğlu’yla ilgili süreci iyi yönetti. Rüzgârı kendi lehine çevirmeyi başardı. Tam tersine o sürecin altında kalabilirdi.
KONJONKTÜR LEHİNE
Şu andaki konjonktür Özgür Özel’in lehine.
İmamoğlu cezaevinde. Diploması iptal. Yargılandığı davalardan ceza alırsa cumhurbaşkanı adayı olamayacak. Bu kurultay da gösterdi ki Mansur Yavaş’ın CHP’de karşılığı yok. CHP’nin alternatif adayı olarak gözükmüyor. Geriye sadece Özgür Özel kalıyor.
Tekrar kurultaya dönecek olursak salonun her köşesinde Ekrem İmamoğlu’nun ruhu dolaşıyordu. Kurultay salonunda Ekrem İmamoğlu için boş koltuk ayrılmıştı. İmamoğlu boş koltuktan kurultayı yönetti.
Ekrem İmamoğlu cezaevindeyken, bu sürece İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı damgasını vurmuşken, gözler Dilek İmamoğlu’nu aradı. Acaba Dilek İmamoğlu’nun adı cumhurbaşkanı adaylığı için geçtiği için mi bu bu kez geri plana itildi?
Kılıçdaroğlu yenileceği bir yarışa girmemekle doğru olanı yaptı. “Yüzüne tükürürler” şeklindeki çirkin ithamlara karşı, “Çalmadım ki yüzüme tükürülsün. Çalanın, hırsızın yüzüne tükürülür. Benim başım dik alnım açık, çalanlar düşünsün” şeklindeki çıkışı ile sürece damgasını vurdu. Ayrıca kurultay salonunda da duruşunu korudu. Kurultaya katılarak doğru olanı yaptı. Partiye, partiliye tavır konulmaz. Ancak konuşmasından sonra Özgür Özel’i alkışlamadı. Özgür Özel salona girince Hikmet Çetin ve Altan Öymen ile kucaklaştı. Ancak Kılıçdaroğlu, Özgür Özel’le kucaklaşmadı. Özgür Özel’in konuşma çabasına rağmen konuşmayarak mesafesini korudu.
Kılıçdaroğlu, Özgür Özel yönetiminde kendini ayrıştırdı ve CHP konusunda iddiasından vazgeçmediğini, genel başkanlık iddiasını sürdürdüğünü gösterdi. Zaten ismi anons edildiğinde de çok alkış aldı.
Kılıçdaroğlu’nun salonda bir önceki genel başkan olarak hemen Genel Başkan’ın yanında oturtulmaması, arada Hikmet Çetin’in olması nedeniyle Kılıçdaroğlu ekibi rahatsızlığını ifade etti. Şık olmadı. Ama kendileri de cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi tuvaletin kapısına oturtmuşlardı.
Bunlar siyasete saygınlık kazandıran davranışlar değil.
Divan Başkanı, vefat etmiş CHP genel başkanlarının ismini sayarken Deniz Baykal’ın ismini unuttu. Sonra özür diledi. Özür dilemek de bir erdemdir. Ancak bugün CHP kurultayını yapabiliyorsa 12 Eylül’den sonra Baykal, CHP’nin açılmasını sağladığı için yapıyor. Ecevit, CHP’yi açmadı. DSP’yi kurdu. Demirel, AP’yi açmadı. DYP olarak devam etti. Ama Baykal, CHP’yi açtı ve 18 yıl genel başkanlığını yaptı. Unutulur mu?
Berhan Şimşek adaylık için gereken imzayı topladığını ama süresi geçtiği gerekçesiyle adaylığının kabul edilmediğini belirterek sert bir şekilde tepki gösterdi. Özgür Özel’le tartıştı.
CHP’ye genel başkan olacaksan gümbür gümbür geleceksin. 300-400 imzayı zamanından önce divana teslim edeceksin.
Özgür Özel’e gelince Berhan Şimşek’le imza tartışması yapmak yerine ‘eksik imza varsa ben tamamlıyorum, çıksın konuşsun’ deseydi inanın ki büyürdü. Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce için “İmza eksiği varsa tamamlarız” demişti. Muharrem İnce, imza eksiğimiz yok diye itiraz etti. Ama o tavır Kılıçdaroğlu’nu büyütmüştü. Özgür Özel baskın şekilde kurultay yapmayı tercih etti.
Özgür Özel’in konuşmasında her şey vardı. Ama bir şey yoktu. Özgür Özel boykot işine değinmedi. Çünkü Türk ekonomisinin boykot edilmesi CHP tabanında da rahatsızlığa neden oldu.
MEDYAYLA UĞRAŞMAYIN
Golü kaçıran, maçta kötü oynayan bazı futbolcular hakemle uğraşır. Maçı kaybeden teknik direktörler hakemi suçlar. CHP de başarısızlığını gizlemek için medyayı hedef gösteriyor. Berhan Şimşek açıklama yapıyor, birisi çıkmış ‘a Haber’e saldırıyor. ‘a Haber’ mi adaylığını engelledi? Bunlar doğru işler değil.
Özal, Demirel, Ecevit medyadan çok çektikleri halde gazeteleri hedef almamışlardı. Erdoğan hakkında “Muhtar bile olamaz” manşetleri atıldı ama o manşetlerle çarpıştı. Manşetlerle çarpışarak geldi. Boykot ederek değil.
Kurultayda mücadele PM listesi için verildi. Kılıçdaroğlu’na yakın isimler liste çıkardı. Özgür Özel’in anahtar listesini delmek için mücadele verdiler.
Bu kurultay için Özgür Özel Genel Başkanlık’tan liderliğe geçecek beklentisi oluşmuştu. Özgür Özel, İmamoğlu ile ilgi süreçte siyaset trampleninden iyi bir sıçrayış yaptı. İmamoğlu’nun tutuklanması sürecinde, yükselen dalgaların üzerinden sörf yapmayı başardı. Ama lider olabilmesi için Ekrem İmamoğlu’nun emanetçiliği görüntüsünü silmesi gerekiyordu, onu tam olarak gerçekleştiremedi.
Özgür Özel, Genel Başkan seçildikten sonra Kılıçdaroğlu’nu evinde ziyaret etmişti. Kılıçdaroğlu, “Lider olman için İmamoğlu’nun emanetçiliğinden kurtul. Ben, Önder Sav’ın emanetçiliğinden kurtulduğum zaman lider olmuştum. Ben seni desteklerim” demişti. Ama Özgür Özel ona cesaret edemedi.