hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Gül: "Türkiye'nin savaş arzusu yok"

    Gül: Türkiyenin savaş arzusu yok
    expand

    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Türkiye'nin herhangi bir savaş arzusu yoktur. Türkiye sadece Suriye'de devam eden katliamın en kısa sürede durdurulmasını talep etmektedir'' dedi.

    Gül, Birleşmiş Milletler 68'inci Genel Kurulu'na katılmak üzere ABD'ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilere açıklamalarda bulundu.

    Bir gazetecinin "Suriye ile son günlerden yaşanan gelişmeler kapsamında Türkiye sınırına yakın olan Azaz kasabasının El Kaide ile bağlantılı güçlerin denetimini girdiği belirtiliyor. Bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye'nin sınır bölgesinde bazı ilave önlemler alması söz konusu mudur" sorusunu yanıtlayan Gül, uluslararası dünyayı, başından beri, "Eğer bu işler uzarsa istikrarsız bir ülkede radikal ekstrem akımlar giderek güçlenir.
    O ülke için de bölge için de tehlikeli hale gelir" diye ikaz ettiklerini söyledi. Gül, şöyle devam etti:

    "Türkiye, bu konularla ilgili gayet dikkatli, gerekli tedbirlerini almakta. Terör konusunda Türkiye'nin duruşu çok sağlamdır. Bundan hiçbir tereddüt olmaması gerekir. Biz, 'bizim teröristimiz, sizin teröristiniz' anlamının, bakışının çok tehlikeli olduğunu bilen ve bunun acısını hep çeken bir ülkeyiz. O açıdan Türkiye olarak en büyük hassasiyetimiz çevremizdeki bu istikrarsızlıktan kaynaklanan aşırı akımların ileride teröre dönüşerek bölgeyi etkilememesi ve tabii ki ülkemizi bütün bunlardan korumak Türkiye'nin birinci önceliğidir. Yetkililer de hükümetimiz de bunun farkındadır."

    "Türkiye, ilham kaynağı olmaktadır"

    Gül, "Demokratikleşme paketine ilişkin detaylı bilgiler varsa bunu bizimle paylaşır mısınız? Bu değişikliklerle birlikte Türkiye'de nelerin değişeceğini düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine, Türkiye'nin en önemli dış politika gündeminin Suriye meselesi olduğunu belirterek, bütün amaçlarının bu savaşın en kısa süre içinde bitmesi olduğunu söyledi.

    İç savaşların en acımasız savaşlar olduğuna işaret eden Gül, dost bir halkın gözönünde çok büyük bir katliama uğraması, dost bir ülkenin gözönünde kendi kendini tüketmesinin acı verdiğini, bütün mesailerin bu işin en kısa süre içinde bitmesi için harcandığını anlattı. Bu işlerin diplomasiyle bitmesi için çok büyük uğraşlar verildiğini ifade eden Gül, o zaman uluslararası camianın olayı fark edemediğini dile getirdi.

    Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:

    "Türkiye, yaptığı reformlarla bölgeye bir ilham kaynağı olmaktadır, yumuşak gücüyle olmaktadır. Başından beri reform programları, demokratikleşme programları, aslında bütün çevremiz tarafından ilgilenmekte, sadece kendi halkımız değil, bütün çevre tarafından... Demokrasisi Avrupa standartlarına ulaşmış bir ülkenin bile hala yapmaları gerekli olduğunu gösterme açısından bütün çevrenin Türkiye'den ibret alması gerekiyor. O bakımdan, Türkiye'de yaptığımız ve yapılmaya çalışılan bütün bu reform çalışmaları, bir taraftan milli birliğimizi, beraberliğimizi daha pekiştirmek, herkesin özyurdunda, kendi ülkesinde herhangi bir şikayeti olmadan yaşamasını temin etmek ve diğer taraftan da tabii ki bölgeye
    ilham kaynağı olacağı kanaatindeyim."

    "Türkiye, bu işin savaşsız halledilmesini isteyen bir ülke"

    Gül, "Türkiye, Suriye'ye bir askeri müdahaleyi destekliyor mu" sorusunu yanıtlarken, "Türkiye, bu işin savaşsız halledilmesini isteyen bir ülke. Başından en büyük çabayı bunun için gösteren bir ülke. Savaşlar, hiçbir zaman arzu edilmez ama savaşa hazır olmazsanız da o zaman yanlışların yapılmasını önleyemezsiniz. Bu işi böyle algılamak gerekir. Türkiye'nin herhangi bir savaş arzusu falan da yoktur. Türkiye sadece Suriye'de devam eden katliamın en kısa süre içerisinde durdurulmasını talep etmektedir. Uluslararası camianın çok güçlü bir kararlılık göstermesini istemektedir" diye konuştu.

    "ABD başkanları, BM Genel Kurullarında ikili görüşme yapmazlar"

    "Amerika'daki temaslarınız çerçevesinde devlet başkanları ile netleşen ikili görüşmeleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz" sorusunu yanıtlayan Gül, BM Genel Kurul toplantılarının, bütün liderlerin birbiriyel görüşebilmesi açısından çok büyük fırsat olduğunu söyledi. Bazı devlet başkanları ile görüşmelerinin olacağına işaret eden Gül, şu ifadeleri kullandı:
    "Şu anda İran, Fransa Cumhurbaşkanları başta olmak üzere bazı cumhurbaşkanlarıyla görüşeceğiz. Amerika Birleşik Devletleri başkanları, Birleşmiş Milletler Genel Kurullarında prensip olarak genelde ikili görüşme yapmazlar. Çünkü biriyle yaparsa öbürüyle de yapma ihtiyacı söz konusu olur. Bu bir gelenektir. Onun için bizim herhangi bir şekilde bir ikili görüşme talebimiz de yoktur ama başka ülkelerden bazılarından biz talep ederiz, bazıları, onlar, bizden talep ederler. Bu bilinen bir gelenektir."

    Gül, Genel Kurul'a hitap edecek

    Genel Kurul genel görüşmelerine, BM'ye üye devletlerin tamamının katılmasının beklendiğini, katılımcı ülkelerin büyük çoğunluğunun da görüşmelerde devlet veya hükümet başkanı düzeyinde temsil edileceğini Gül, beraberindeki heyette, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın bulunduğunu bildirdi.

    BM Genel Kurulu'na, 24 Eylül Salı günü, geleneksel olarak ilk iki sırada konuşan Brezilya ve ABD Devlet Başkanları'nın ardından üçüncü sırada hitap edeceği bilgisini veren Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Aynı gün öğleden sonra "Sürdürülebilir Kalkınma" konulu Yüksek Düzeyli Siyasi Forum kapsamında "Liderler Diyaloğu: Yüksek Düzeyli Siyasi Forum-Vizyondan Eyleme" konulu oturuma ana konuşmacı olarak katılacağım. Bu, geçen yıl Rio'da yapılan Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı'nın sonuçları doğrultusunda kurulan Forum'un ilk toplantısı olacaktır. Konuşmamda ağırlıklı olarak, ülkemizin kalkınma alanındaki küresel çabalara katkılarına değineceğim."

    Gül, Genel Kurul'a iştirak eden devlet ve hükümet başkanlarına, 24 Eylül Salı akşamı resepsiyon verileceğini belirterek, bu vesileyle Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine 2015-2016 dönemi adaylığı için destek arayışlarına ivme kazandırmayı hedeflediklerini söyledi.

    "Binyıl Kalkınma Hedeflerinin Gerçekleştirilmesine Yönelik Çalışmaların Takibi" konulu 25 Eylül Çarşamba günü yapılacak özel etkinliğe de katılacağını ifade eden Gül, katılmcı devlet ve hükümet başkanlarına hitap edeceğini belirtti.

    Diğer temaslar

    New York'ta bulunacağı sürede çok sayıda devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmelerde bulunacağını dile getiren Gül, ekonomi diplomasisi faaliyetleri çerçevesinde Merrill Lynch ve Türkiye-ABD İş Konseyince düzenlenecek etkinliklere katılarak, Amerika'nın iş, finans ve yatırım çevrelerinden saygın temsilcilere Türkiye'nin sunduğu potansiyeli anlatacağını kaydetti.

    Princeton Üniversitesi'nde ve Council on Foreign Relations adlı düşünce kuruluşunda konferanslar vereceğini bildiren Gül, New York Times gazetesinin yazı işleri kurulu, Foreign Affairs ve CNN gibi basın ve medya kuruluşlarının temsilcileriyle mülakatlar gerçekleştireceğini ifade etti.

    Ziyareti vesilesiyle ABD'de yaşayan Türk toplumu ve derneklerinin temsilcileriyle de bir araya geleceğini ve Ahıska Türklerinin temsilcilerini kabul edeceğini anlatan Gül, 28 Eylül Cumartesi günü ABD'den ayrılacağını dile getirdi.

    Gül, "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu genel görüşmelerine iştirakimin ve bu kapsamda gerçekleştireceğim temasların, dünya gündeminde bulunan konulara ilişkin tutumlarımızın, dış politika önceliklerimizin ve ülkemizin sunduğu iş ve yatırım potansiyelinin, en üst düzeyde uluslararası kamuoyuna aktarılması bakımından yararlı olacağı kanaatindeyim" değerlendirmesinde bulundu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow