Gülaltay: "Yeşil beni görmeye gelirken kayboldu"

"Ergenekon" davasının 34'üncü duruşması başladı. Duruşmada, bu davanın tutuksuz sanığı olan, ancak başka suçtan tutuklu bulunan Semih Tufan Gülaltay'ın çapraz sorgusu yapıldı. Gülaltay, sorgusunda, "Mahmut Yıldırım beni görmeye gelirken kayboldu" dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davanın öğleden sonraki bölümü, tutuklu sanıklardan Orhan Tunç'un savunmasını yapması ile sürüyor.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, Erkut Ersoy, Hüseyin Görüm, Mete Yalazangil, Sevgi Erenerol ve Abdullah Arapoğulları dışındaki 39 tutuklu sanık geldi.
Tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü Öztürk, Rafet Arslan ve Emin Caner Yiğit de duruşmaya katıldı.
Duruşma, bu davanın tutuksuz sanığı olan, ancak başka suçtan tutuklu bulunan Semih Tufan Gülaltay'ın çapraz sorgusu yapıldı.
Tuncay Güney sorusu
Gülaltay'a, Tuncay Güney'in kendisini Yozgat Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu sıradaki ziyareti soruldu. Gülaltay, Tuncay Güney'in binbaşı sıfatıyla kendisini cezaevinde görmeye geldiğini anlattı.
Gülaltay, "Tuncay Güney, Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı'ndan özel izin almış, cezaevi savcısının refaketiyle geldi. Görevli Binbaşı olarak geldiğini söylediler. Binbaşı olacak yaşta değildi, bu nedenle şüphelendim. Devre arkadaşlarını, kimleri tanıdığını sordum. Veli Küçük tarafından gönderildiğini söyledi. Özel Harpçi olduğunu söylüyordu. Ancak elleri manikürlüydü. Sert konuştum gitti" dedi.
Mehmet Eymür'e suçlama
Gülaltay, emekli Tümgeneral Veli Küçük ile yargılama sırasında yaptığı görüşmelerde, Küçük'ün kendisine, Tuncay Güney'in cezaevine gittiğinden haberi olmadığını belirttiğini söyledi.
Gülaltay, "Veli Küçük, bu adamı ciddiye almadığını belirterek, bunda bir komplo olduğunu belirtmişti" dedi.
Gülaltay, Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın'ın sorusu üzerine, resmi istihbarat kurumlarında görev almadığını da belirtti.
Semih Tufan Gülaltay, MİT Kontrterör Dairesi eski başkanı Mehmet Eymür'ün bu davayı beyanlarıyla ve emniyetteki bağlantılarıyla başlatan ve yönlediren kişi olduğunu söyleyerek, "Mehmet Eymür ve kadrosu bu mahkemeninin aradığı küresel örgütün beyin kadrosudur. Mehmet Eymür ve kadrosunun işlediği cinayetlerle ilgili milyonlarca belge internette mevcuttur" iddiasında bulundu.
"Yeşil ile buluşacaktık"
Gülaltay, 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım ile ilgili de çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Yeşil'i Mahmut Yıldırım olarak tanıdığını söyleyen Gülaltay, "Yıldırım, Mehmet Eymür'ün yoldan çıkmış biri olduğunu söylemişti. Muhtemelen Eymür onu da takip ettirdiği için aramızdaki münasebetten rahatsız oldu. Arnavutköy'de bir restoranda buluşacaktık. Ankara'dan yola çıktı. O gece kayboldu. O geceden sonra kimse kendisinden haber alamadı. Eymür'ü kim deşifre ettiyse, hep şaibeli bir şekilde ölmüş, Mahmut Yıldırım gibi cenazesi bulunamamıştır. Bu kadar kirli bir adam benimle ilgili ifade veriyor" diye konuştu.
Çapraz sorgu sona erdi
Cumhuriyet Savcısı Taşkın, Mahmut Yıldırım'ın MİT'e çalışıp çalışmadığını sordu. Gülaltay, "Mahmut Yıldırım'ın MİT'in elemanı olduğunu bilmeyen yok. Eymür'e bağlı bir insandı. Yıldırım, ülkücü, vatansever, devletine yardım etmiş bir insandır" dedi.
Gülaltay, Danıştay saldırısının aydınlatılması gerektiğini belirterek, Mehmet Eymür, Cemal Alparslan Ertuğ ve Tuncay Güney'in bu mahkemede sorgulanmadıkları sürece, davanın göstermelik olacağını kaydetti. Gülaltay'ın çapraz sorgusu sona erdi.
Orhan Tunç'a çapraz sorgu
Mahkemede daha sonra "Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından Orhan Tunç'un çapraz sorgusu yapıldı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Orhan Tunç'tan, bir yazıda Sedat Peker'in kendisi adına çalıştığı yönünde iddialarda bulunduğunu, bunun hakkında açıklamada bulunmasını istedi.
Bu yazının kendisine ait olmadığını öne süren Orhan Tunç, yazının Erdek'te patronuna ait bir otelin açılışında tanıştığı Oğuzhan Genç isimli kişi tarafından yazıldığını öne sürdü.
Cumhuriyet Savcısı Pekgüzel'in iddianamedeki Ümit Sayın ve diğer sanıklarla telefon görüşmelerinde "Yüz yüze görüşelim" şeklindeki ifadelerini sorduğu Tunç, istihbaratçı olduğunu ve çok kişiyi dinlediğini belirterek, "Ümit Sayın beni günde üç dört kez arıyordu. Orada burada hakkında yazılar çıkıyordu. Ümit bey evhamlı insandır. Çok korkuyordu. Ümit bey askeri birliklerde ve garnizonlarda sürekli konferanslar veriyordu" dedi.
Sayın'ın hep üst rütbeli komutanlarla görüştüğünü de ileri süren Tunç, "Ümit Sayın, 'Mart ayında darbe olacak mı?' diye her sabah camdan 'Tanklar geldi mi?' diye bakarmış. Böyle bir kişidir. Bana mutlaka 'darbe olacak mı?' diye soruyordu. 'Darbe olmaz' dedim" şeklinde konuştu.
Ümit Sayın'ın darbe paranoyası karşısında onu rahatlatmak için şaka mahiyetinde sözler sarf ettiği iddiasında bulunan Tunç, bu darbe konuşmalarının şaka ve espri mahiyetinde olduğunu kaydetti.
Peker, Tunç'u yalanladı
Tunç'un hakkındaki sözleri nedeniyle söz alan Sedat Peker, Tunç'un kendisinin amiri olduğu yönündeki sözlerinin doğru olmadığını söyledi.
Peker, "Orhan Tunç, MİT'te operasyonlara bakıyormuş, yarbaymış, benim amirimmiş benim kendi ekibinde çalıştığımı söylüyormuş. Bunun üzerine Öztürkler sitesinde yazılarının yayınlanmamasını istedim. Hayal dünyasında yaşayan bir insandır. Kendisini bir yerde korgeneral, bir yerde doçent olarak tanıtıyor. Sanki başçavuş olduğunu söylese insanlar ona hürmet etmeyecekler. Erdeme saygı gösterilir. Eğer MİT sorumlusu ise burada yargılanması için izin alınması gerekiyor. Buraya getirilemez. Eymür getirilemediği gibi" dedi.
Bunun üzerine Tunç, kendisini yarbay olarak tanıtmadığını bu iddiayı Oğuzhan Genç'in ortaya attığını belirterek, Sedat Peker'e bunların yalan olduğunu söylediğini kaydetti.
Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese'nin "Emekli Orgeneraller Aytaç Yalman ve Edip Başer'i tanıyor musunuz?" sorusuna Tunç, "2. Ordu Komutanlığından Malatya'dan tanıyorum" dedi.
Tunç, ayrıca Ergenekon'dan çıkış ile ilgili bir belgesel dizi çalışması yaptıklarını bunun için de Osman Sınav'a mesaj attığını söyledi. Savunmasını yapan Orhan Tunç'un avukatı Mehmet Taşdelen, müvekkilinin iddia olunan suçları işlemediğini kaydetti.
Taşdelen, savunması sırasında emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile gazeteci Vedat Yenerer arasında geçen ve Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesi karşılığında Koray Aydın'ın beraat ettirilmesi konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Devlet Bahçeli ile anlaştığına ilişkin konuşmaya değinerek, eleştirdi.
Taşdelen, müvekkilinin tahliyesine karar verilmesini istedi.
Avukat Mehmet Taşdelen'in savunmasını tamamlamasının ardından söz alan tutuklu sanık Veli Küçük, Taşdelen'in adından bahsettiğini belirterek, sözü edilen konuşmayı kendisinin yaptığını kaydetti.
Küçük, "Ben konuşmamda Anayasa Mahkemesinin üyelerini ve yetkililerini suçlamış değilim. O sözleri ben söyledim. Sözümün arkasındayım. O sırada dava görülüyordu. Tanık gelmemiştir, başka şey olmuştur, böyle sonuçlanmıştır manasında söyledim. Avukat da bunu böyle bilsin" dedi.
Mahkemeden talepler
Tutuklu sanıklardan Nusret Senem de Tuncay Güney'in mülakatına ilişkin çözüm metninin Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren bir dava dosyasında bulunduğunu belirterek, getirtilmesini istedi.
Tutuklu sanık Vedat Yenerer de 10 ay 8 gündür tutuklu bulunduğunu belirterek tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Kemal Kerinçsiz'in avukatı Tolga Akalın da Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinden Başbakanlık veya Genelkurmay Başkanlığı tarafından kurul gündemine MİT'in hazırladığı kitapçık esas alınarak bir gündem teklifi yapılıp yapılmadığının, konunun kurulda görüşülüp görüşülmediğinin sorulmasını istedi.
Tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü Öztürk de duruşmanın kayıtlarının deşifre edilerek, tutanakların hazırlanmasının zaman aldığını kaydetti.
Öztürk, ses kaydının dijital ortama aktarılmasını sağlayan programlar bulunduğunu belirterek, bunların kullanılmasının hem yazı işleri personelini rahatlatacağını, hem de işi hızlandıracağını söyledi.
Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, "Bu konuda pek çok yere sormamıza rağmen olumlu sonuç alamadık. Biz sizden daha rahatsısız bu durumdan. Hızlandırmak amacıyla girdik bu işe ama kazın ayağı öyle değilmiş" dedi.
Başkan Şengün, daha önce İstanbul Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılarak, sanıklardan hangilerinin ifadelerinin sesli ve görüntülü olarak kayıt altına alındığının sorulduğunu, buna cevap verildiğini, sanıklardan sadece Hikmet Çiçek'in ifadesinin bu şekilde alındığının bildirildiğini söyledi.
Talepler konusunda görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Semih Tufan Gülaltay'ın çapraz sorgusu sırasında söz alan Doğu Perinçek'in savcıları suçlayan beyanlarda bulunduğunu belirterek, gereğinin yapılması için duruşma tutanağının bir örneğinin Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesini istedi.
Mahkeme Heyeti, duruşmayı yarın saat 09.30'a erteledi. Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Sanık ve avukatların talepleri ise yarın değerlendirilecek.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Türkiye-İran sınırında son durum: Vatandaşların Türkiye'ye girişleri sürüyor
SAĞLIK BAKANLIĞI PERSONEL ALIMI: Sağlık Bakanlığı Personel Alımı Ne Zaman Yapılacak? Bakan Memişoğlu Tarih Verdi!
Besim Dutlulu Kimdir? Besim Dutlulu Hangi Partiden, Nereli, Kaç Yaşında? Aksihar Belediye Başkanı Besim Dutlulu Ferdi Zeyrek'in Yerine Seçildi!
BEDELLİ ASKERLİK ÜCRETİ SON DAKİKA: TSK Bedelli Askerlik Ne Kadar Oldu? Bedelli Askerlik Yapacakların Dikkatine! Ücret Değişiyor!
İran'ın Kullandığı Fettah Füzesi (FATTAH) Nedir? Hipersonik Fettah Füzesi'nin Özellikleri Neler? Menzili Kaç Kilometre?