İBB soruşturmasında tahliye edilen iş insanı Eyüp Subaşı'nın ifadesi ortaya çıktı

İBB soruşturmasında tahliye edilen iş insanı Eyüp Subaşının ifadesi ortaya çıktı
expand
KAYNAK DHA

İBB’ye yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandığı gerekçesiyle 'Ev hapsi' ve 'Yurtdışı çıkış yasağı' kararıyla tahliye edilen iş insanı Eyüp Subaşı’nın ifadesi ortaya çıktı.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Subaşı’nın 16 Mayıs ve 28 Mayıs’ta iki ayrı ifade verdiği öğrenildi. Subaşı'nın ifadesinde, '2000 yılından beridir İstanbul’da reklam sektöründe çalışmaktayım. 2009 senesinde Beylikdüzü’ne taşındım. 2014 senesinde ise eşim Gülşah Subaşı adına Genç Popülist isimli şirketi kurdum. Bu şirketi eşimin adına kurmamdaki sebep, o dönemde bazı vergisel borçlarımdan dolayıdır. Bu şirkette eşim Gülşah Subaşı’nın herhangi bir faaliyeti kesinlikle olmamıştır. Zaten genel vekaletnamede ben de olduğum için tüm işlemleri ben yürüttüm. Resmi kurumlarda, bankalarda ve ilgili diğer yerlerde benim telefon numaralarım kayıtlıdır. 2004 senesinden beridir Sınav Okulları’nın Beylikdüzü Şubesi’nin reklam işlerini yaptığımdan dolayı buranın sahibi olan Cemil İmamoğlu benim arkadaşımdır. 2014 senesinde birlikte yemek yediğimiz esnada, yemekte bulunan Fatih Keleş ile tanıştık. 2014 senesinde belediye seçimlerinden 2 ay önce Fatih Keleş beni aradı ve Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyasına yönelik baskı ve duvar işlerini benim yapmamı teklif etti. Ben de bu teklifi kabul ettim ve iletişimimiz böylece başlamış oldu. Hemen akabinde Fatih Keleş, Beylikdüzü’nde bulunan bir seçim ofisinde beni Ekrem İmamoğlu ile tanıştırdı. Ekrem İmamoğlu bu görüşmede bana reklam işleriyle alakalı resmi ve gayriresmi tüm süreci Fatih Keleş ile yönetebileceğimi söyledi. Bu süreçten sonra Fatih Keleş ile Ekrem İmamoğlu’nun önce Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde, sonra Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde kendisinin reklam işlerini yaptım. 2019 belediye seçimlerinden yaklaşık 2 ay önce ben Fatih Keleş’i aradım ve seçim çalışmalarıyla ilgili reklam işlerini halledebileceğimi söyledim, o da kabul etti. Böylece Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyası ile ilgili reklam işlerini yaptım. Ekrem İmamoğlu belediye başkanı seçildikten sonra, uzmanlık alanımız olan açık hava reklam mecraları ve diğer reklam mecralarıyla ilgili işleri yapabileceğimizi, şirketimin bu konuda tecrübe sahibi olduğunu Fatih Keleş’e bildirdim. Fatih Keleş benim bu teklifimi kabul etti ve üretim ihalesi ile alakalı iş için benden ciromun yüzde 10’unu elden ve nakit olarak talep etti, ben de kabul ettim. Sonraki süreçte Fatih Keleş de beni Kültür A.Ş.’ye Genel Müdür olarak atanan Serdal Taşkın’a yönlendirdi. Serdal Taşkın ise üretimle alakalı ihale sürecini benim kazanacağım şekilde organize etti. Üretim olarak bahsetmiş olduğum bu ihalenin konusu, 1 yıl boyunca yapılacak olan dijital baskı, billboard, afiş ve belediye tanıtım bilgilendirme görselleridir. Bu ihale 2020’nin başlarında yapıldı" dediği öğrenildi.

 

'FATİH KELEŞ NAKİT PARA ALIMINDA İMAMOĞLU’NUN BİLGİSİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ'

Subaşı ifadesinin devamında, "İhale sürecinde yaptığımız ciroların hak ediş ve ödemelere tekabül eden kısmının yüzde 10’unu Genç Popülist Medya şirketinden nakit olarak çekip Fatih Keleş’e, Florya’da bulunan başkanlık konutundaki çalışma ofisinde, parça parça olmak üzere farklı tarihlerde, toplamda 8-10 defa 5 milyon lira civarı parayı elden teslim ettim. Gördüğüm kadarıyla bu ofis içerisinde herhangi bir kasa yoktu; bu parayı orada bulunan bir dolaba koyardı veya sırt çantasıyla götürürdü. Fatih Keleş, bana bu nakit para alımından bizzat Ekrem İmamoğlu’nun bilgisinin olduğunu söylerdi. Zaten ifademin başında da belirttiğim üzere, Ekrem İmamoğlu gayriresmi işleri Fatih Keleş ile birlikte yürütebileceğimizi bizzat söylemişti. Birkaç defa da Fatih Keleş’e nakit olarak götürdüğüm parayı Mermerciler Sitesi’nde bulunan kendi iş yerinde elden teslim ettim. Bu ihalenin sözleşme süresinin bitimine yakın bir tarihte, yeni ihale yapılıncaya kadar boşta kalacak olan süre için, Kültür A.Ş. Genel Müdürü Serdal Taşkın’ın yönlendirmesiyle yan teklif bulmam istendi ve bu süre zarfındaki işler için Quara, Format Reklam ve Kabil Taşçı’nın adını hatırlamadığım firmasından yan teklif temin ettik. 2020 senesinin Haziran ayında Serdal Taşkın, Kültür A.Ş. Genel Müdürlüğü görevinden ayrıldıktan sonra reklam sürecini tamamen Murat Ongun yönetti. Kültür A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne gelen Murat Abbas sadece kültür ve sanat işleriyle ilgilendi. Murat Ongun, reklam işlerini Emrah Bağdatlı ile, organizasyon işlerini ise Barış Kılıç ile organize etti.2020 senesinde yeni süreci görüşmek için Murat Ongun’dan randevu talep ettim ve Saraçhane’de bulunan ofisinde yaklaşık 40 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmede bana 'Eyüp Bey, sadece kendi yapımızı inşa edeceğiz, yeni dönemde seninle çalışmayı düşünmüyoruz.' dedi. Almış olduğum ihalelerle ilgili sorumluluklarımı yerine getirmemi, başkaca bir iş vermeyeceğini söyledi. Üretimle alakalı bahsetmiş olduğum bu iş, sonraki süreçte İlbak ailesine ait olan Büyük Baskı Merkezi (BBM) adlı şirkete verildi. Bu işin bu şirkete verilmesi sürecindeki ilişkiler ve iletişim noktasında bir bilgim bulunmamaktadır. 2019 senesinde Serdal Taşkın Genel Müdür olduktan sonra kendisiyle dijital pano ihalesini konuştuğumda, bunlarla ilgili henüz ihale açılmadığını; ihale açılana kadar ecrimisil bedeli ödemek suretiyle bu reklam mecralarını kullanabileceğimi söyledi. Ben de bu reklam alanlarına ecrimisil bedeli ödeyerek, ihale oluncaya kadar 2019 senesinde öncelikle oğlum Onur Buğra Subaşı adına kurduğum, sonrasında kendi adıma devraldığım Panoffect isimli firmamla kullandım" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

‘HİÇ BİR YERDEN REKLAM İZNİ ALAMAZ HALE GELDİM’

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Subaşı ifadesinde, "Dijital panoyla alakalı ihale süreci geldiğinde de Serdal Taşkın’dan yardım istedim. O da bana 15 milyon lira ve üzeri bir teklif vermemi istedi. Ben de Panoffect firması olarak 16 milyon 660 bin lira teklif vererek ihaleyi kazandım. Bu işi 1,5 yıl kadar yaptıktan ve 36 adet dijital ekran kurulumunu gerçekleştirdikten sonra, Murat Ongun’un yönlendirmesiyle Reklamist firmasına devrettim. Bu devirden yaklaşık 10 gün sonra da satış pazarlama işinin İlbak'lara verildiğini öğrendim. Bu bahsetmiş olduğum ihalenin normalde süresi 10 yıldı. Murat Ongun’un zorlamasıyla 1,5 yıl sonra devrederek aslında mağdur oldum çünkü buraya çok büyük miktarlarda yatırım yapmıştım. Daha getirisini tam manasıyla sağlayamamışken, 46 milyon lira karşılığında devretmek durumunda kaldım. Belediyeye borcum olan 46 milyon lirayı mahsup etmek suretiyle devir gerçekleşti. Bu süreçte Murat Ongun ile birkaç kez tartıştık ve iletişimimiz bir müddet koptu. Akabinde belediye ve iştirakleriyle alakalı hiçbir yerden reklam izni alamaz hale geldim. Hatta mevcut Mecidiyeköy’de bulunan büyük cam cepheli binamızın reklam iznini iptal ettiler ve bazı parapetlerimi de indirdiler. Böylece Murat Ongun 'SİSTEM'e düzenli gelir sağlayan bir mekanizmayı kurmuş oldu." dedi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

 İBB soruşturmasında tahliye edilen iş insanı Eyüp Subaşının ifadesi ortaya çıktı

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

'SİSTEM ADLI BİR OLUŞUM İÇİNDEDİRLER'

Subaşı ifadesinin devamında, "Metro istasyonlarında bulunan reklam alanlarıyla ilgili 14 Şubat 2020 tarihinde ihale yapıldı. Yine aynı şekilde, Fatih Keleş’in yönlendirmesiyle ve Serdal Taşkın’ın ihaleyi organize etmesiyle bu ihaleyi Panoffect firmasıyla kazandım. Serdal Taşkın’ın yönlendirmesiyle buraya 15 milyon lira teklif verdim. Yan teklif veren firmaları Serdal Taşkın kendisi organize etti. Metro çıkış kapamalarıyla ilgili işi, metrolardan sorumlu olan danışman Ertan Yıldız ile konuşarak, zaten istasyon reklam alanları işini yönetiyor olmamız nedeniyle, metro giderlerinin çok yükselmiş olmasından dolayı böyle bir işi yapmak istediğimizi söyledim. Ertan Yıldız da bu işi bana verebileceğini, fakat açıktan 5 milyon lira parayı kendisine nakit vermem gerektiğini; ayrıca yapılacak işin de bir kısmının kendi şirketi olan Anatolia Sign isimli şirketiyle birlikte yapılması gerektiğini söyledi. Ben de Ertan Yıldız’a elden nakit olarak 5 milyon lira parayı Kağıthane'de otoparkta verdim. Aynı zamanda da Anatolia Sign isimli şirketin hesabına da, yapılacak olan imalatlara mahsuben, piyasa rayiçlerinin biraz üzerinde olmasına rağmen yaklaşık 40 milyon lira para gönderdim. Advercity isimli firmanın kazanmış olduğu ihaleye katılmak istediğimde, Serdal Taşkın bana bu ihalenin Advercity’e verileceğini, belirlenen fiyattan fazla teklif vermemem gerektiğini söyledi. Bu yapmış olduğum ticari faaliyetlerim çerçevesinde çalışmış olduğum, üretim yapan bazı şirketlerden iş bedelinden fazla fatura ve elden nakit para almışlığım vardır. Bu faturaları, devam eden işlerimizden dolayı kapatılmak suretiyle aldık. Ekrem İmamoğlu’nun danışmanları ve bu usulsüz işler içerisinde yer alan belediye bürokratları ve çalışanları, 'SİSTEM' diye tabir edilen bir oluşumun içerisindedirler. Bu oluşumun amacı, Ekrem İmamoğlu’na seçim kazandırmak ve siyasi iktidar olmaktır. Benim böyle bir oluşumla hiçbir alakam bulunmamaktadır. Benim saikim tamamen kendi ticari faaliyetlerimle ilgilidir. Hatta bahsetmiş olduğum Ekrem İmamoğlu, Fatih Keleş ve diğer kişiler beni kullanmışlardır. İfademin tamamında bahsetmiş olduğum nakit para alıp vermeler dahil tüm süreçler, Ekrem İmamoğlu’nun bilgisi dahilindedir. Eşim Gülşah Subaşı, bahsetmiş olduğum süreçlerin hiçbirisinde bulunmamıştır, hiçbir dahili yoktur. Sadece benim vergi sıkıntılarımdan dolayı eşim adına kurmuş olduğum Genç Popülist Medya isimli firmanın faaliyetleri çerçevesinde kendisi sorumlu tutulmuştur. Genç Popülist Medya isimli şirketin resmi olmasa da sahibi benim, tüm işlemlerini ben yaptım. Tek hatam bu şirketi eşimin üzerine almamdır. Bildiklerimi açık bir şekilde ifade ettim. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyorum. Örgüt üyesi olarak tarafıma yapılan isnadı kesinlikle kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow