İşte Tokat saldırısının ayrıntıları...

İşte Tokat saldırısının ayrıntıları...
expand

7 askerin şehit olduğu Tokat Reşadiye'deki saldırının ayrıntıları ortaya çıkıyor. Saldırının karakola az 1 kilometre mesafe kala ve araçların virajda yavaşladığı sırada yapıldığı belirlendi. Henüz saldırıyı üstlenen olmadı. Bölge geçmiş dönemde birden fazla terör örgütünün eylem alanı olmuştu.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Tokat'ın Reşadiye ilçesine bağlı Sazak karakolunda görevli askerler, izinden dönen iki arkadaşlarını karakola götürüyordu. Reşadiye'den iki araçla yola çıktılar.
 
Askerler, 1360 metre rakımlı tepedeki Sazak karakoluna gideceklerdi. Yollar virajlı ve sisliydi. Görüş mesafesi 2 metreye kadar düşüyordu. Yolun üst tarafına pusu kuran teröristler viraj nedeniyle yavaşlayan araçlardaki askerleri çapraz ateşe tuttu.

Askerler de onlara karşılık verdi.

İki araçtaki 7 asker şehit oldu, 3 asker yaralandı. 1 asker ise saldırıdan sağ kurtuldu.

Hava ve doğa koşulları teröristlerin saldırıyı gerçekleştirmesinde ve kaçmasına yardımcı oldu.

Havanın sisli ve ormanlık alan olmasından faydalanan teröristler kayıplara karıştı. Saldırıya gerçekleştirenler halen yakalanmadı, operasyonlar sürüyor.

Soru işaretleri var...


Saldırının bu bölgede olması akıllara soru işaretleri getirdi. Zira; Tokat'ın Reşadiye ilçesi terör bölgesi değil. Ancak teröre yabancı da değil. 7 askerin şehit olduğu Sazak mevkiinde 12 yıl önce de teröristlerin kurduğu pusuda 4 asker şehit olmuştu. Üstelik aynı mevkiide ve aynı yöntemle...

Saldırının sorumlusu ise tek bir terör örgütü değildi. Bir dönem Tokat, Sivas, Ordu ve Giresun arasındaki kırsal kesimde çeşitli eylemlerde bulunan DHKP/C ve TKP-ML TİKKO örgütleri ile PKK'lı teröristlerin birlikte hareket ederek saldırıyı düzenledikleri, yakalanan teröristlerin ifadeleri ve ele geçirilen dokümanlarla belgelendi.

Bölge belli aralıklarla örgütlerin hedefi olmuş, yapılan operasyonlarla örgütlere darbe vurulmuştu.

Saldırının izleri

Terörist saldırının gerçekleştiği bölgede güvenlik güçlerinin arama tarama çalışmaları sürüyor. Terörist saldırının ardından bölgede geniş çaplı operasyon başlatan güvenlik güçleri, askeri zırhlı araçlar eşliğinde arama tarama çalışmalarını sürdürüyor. Saldırının ardından önlemlerin artırıldığı bölgede, güvenlik güçleri yol kontrolleri de yapıyor.

Bu arada Reşadiye ve Sazak köyü arasındaki yolda olayın gerçekleştiği alanda saldırıdan izler dikkati çekiyor. Saldırıya maruz kalan aracın motor yağının yola aktığı ve zeminde kan izlerinin bulunduğu görülüyor. Saldırıda şehit olan ve yaralanan askerlerin görev yaptığı Sazak Karakolu ise bölgeye hakim yüksek bir tepede bulunuyor.

Karakolun ön kısmındaki eğimli arazide "Önce Vatan" yazısı dikkat çekiyor. Bölgede, yüksek kesimlerde yine yer yer sisin hakim olduğu gözleniyor. Bu arada saldırının askeri aracın yolda virajı dönerken yavaşladığı sırada gerçekleştiği, teröristlerin yolun üst kısmındaki çalıların ve yaprakların kapattığı yamaçtan araca ateş açtığının tespit edildiği bildirildi.

Yaralı askerleri cenazeden dönen vatandaşlar taşıdı

Terörist saldırının ardından yaralanan askerleri olay yeri yakınlarındaki bir köydeki cenazeden dönen vatandaşların hastaneye getirdikleri öğrenildi. Sazak köyü yakınlarındaki İsmailiye köyüne İstanbul'dan bir cenazeye katılmak üzere Şişli Belediyesi'ne ait midibüs ile gelen bir grup vatandaşın dönüşte olay yerinden geçerken gördükleri yaralı askerleri bu araçla Reşadiye Devlet Hastanesine taşıdıkları belirtildi.

İsmailiye Köyü Muhtarı Celal Oruç, olay anında Reşadiye'de olduğunu, ilk önce kendisine köylerindeki cenazeden dönen midibüsün saldırıya uğradığı yönünde bilgi ulaştığını kaydetti. Daha sonra askeri aracın saldırıya uğradığını öğrendiğini, bunun üzerine hemen bir araçla olay yerine gittiğini anlatan Oruç, bölgeye ulaştığında yaralı askerleri taşıyan bazı köylülerin ellerinin ve üzerlerinin kan içerisinde olduğunu gördüğünü bildirdi.

Acısı tazelendi

Sazak köyü yakınlarında 1997 yılında şehit düşen jandarma astsubay üstçavuş Kani Çaylak'ın eşi, iki çocuk annesi Aslıhan Çaylak, "Yaklaşık 13 yıl sonra meydana gelen bu olaydan sonra eşimin acısı tazelendi. Bu olay karşısında şok oldum. Eşim aynı yerde ve aynı şekilde pusuya düşürülerek devriye sırasındayken saldırıya uğramış ve şehit düşmüştü. Haberleri izlediğim vakit acım tazelendi. Şehitleri duyar duymaz titremeye başladım ve ağladım" dedi.

Eşi Kani Çaylak 15 Ekim 1997 tarihinde şehit olduğunda bölgenin yine sisli olduğunu kaydeden Aslıhan Çaylak, "Eşim o gün yanında 4 askeriyle şehit düşmüştü. Teröristler eşimi ve askerlerini pusuya düşürüp şehit etmişti. 13 yıl sonra aynı yerde olan bu olay karşısında çocuklarım da oldukça üzüldü. Şehitlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum" diye konuştu.

Şahit ailelerinin terör örgütüne karşı dik durmasını isteyen Çaylak, "PKK'ya karşı dik duruyorum. Bütün şehit anaları, bütün şehit babaları ve eşleri lütfen dik dursun. Eşimin ve diğer şehitlerimizin hesabı bir gün sorulacak" dedi.

Eşinin şehit edildiği gün haberi alır almaz hamile olduğu için sancılandığını ve ertesi gün doğum yaptığı için eşi Kani Çaylak'ın cenaze törenine katılamadığını belirten Çaylak, "Eşim toprağa verildiği gün erkek çocuk dünyaya getirdim. Çocuğuma eşimin adını verdim. Oğuzhan ve Kani adında iki oğlum var. Onlar için bu dünyada elimden geleni yapacağım" diye konuştu.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow