hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İYİ Parti lideri Meral Akşener Isparta'da konuştu, dövizdeki artışı eleştirdi

    İYİ Parti lideri Meral Akşener Ispartada konuştu, dövizdeki artışı eleştirdi
    expand
    KAYNAKCnnturk.com

    İYİ Parti lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Süleyman Demirel'in memleketi Isparta'da konuştu, "Babanın kızını size emanet etmeye geldik" diye başladığı konuşmasında döviz kurundaki artışa değindi, "Ekonominin patronu güvendir. Eğer siz Türkiye'yi, ekonomiyi, kendi gönlünüzün hoş edildiği bir alan haline getirirseniz, Türkiye'yi batırırsınız" dedi. Erdoğan'ı da hedef alan Akşener, "Dikkatinizi çekiyor mu? Şimdi Sayın Erdoğan dünyaya 'ey' diyor da bir tek şu gariban Meral Akşener'e 'ey' demedi şu ana kadar. Niye demiyor biliyor musunuz? Çünkü 'ey' derse vatandaşın bilgisi olur. Bugüne kadar rakiplerini hep kendisi seçti. Bir rakip çıktı karşısına ne yapacağını şaşırdı. Korkudan uykusu kaçıyor. İkinci turda kimi karşısında istemez arkadaş? Evet Meral Akşener" ifadesini kullandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Isparta'da hükümet meydanında düzenlenen mitingde kürsüye ilk olarak İYİ Parti'nin Isparta Milletvekili Nuri Okutan çıktı. Okutan, "Gördüm ki, parlamento bir tek adamın memurları haline gelmiş. Hele muhalefet milletvekilleri öyle zor durumda ki. Seçim kararını kim aldı? Kendi partilerinin milletvekilleri bile seçimi televizyonlardan öğrendi. Bu doğru değil. Bu Libya'da Kaddafi'nin, Suriye'de Esad'ın uygulamaları gibi. Bizim ülkemiz de  TBMM de buna layık değil" dedi.

    Okutan'ın ardından "Adım gibi eminik ki, Cumhurbaşkanı olacak" dediği İYİ Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, "Ceylan" şarkısı eşliğinde kürsüye geldi. Akşener, kendisine verilen yerel bir başlığı giydi.

    Meral Akşener: Halaçoğlu 'Beni affedin' dedi, saygı duydum

    'Babanın şehri Isparta'

    Meydandakilerin "Cumhurbaşkanı Akşener" sloganlarına, "İnşallah. Sefer bizden, gayret hepimizden, tevfik Allah'tan diye yanıt veren" Akşener, "Güller şehri, göller şehri ve babanın şehri Isparta, aynı zamanda demokrasi şehri Isparta" diye meydandakileri selamladı. 

    'Size Babanın kızını emanet etmeye geldik'

    İYİ Parti lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener'in konuşması satır başlarıyla şöyle:

    "Bugün Isparta'dan emanet oylarınız var ya onları almaya geldik. Size babanın kızını emanet etmeye geldik. Bambaşka bir konuşma hazırlamıştım ama sabah kalktık, dolar 4.88 olmuş, her tarafta büyük bir endişe var. (Meydanda yuhalayanlara: Yok yok kimseyi yuhalamıyoruz, oylarımızla sandıkta gereğini yapıyoruz.) Ekonominin alarm verdiği, gençlerin yarınla ilgili çok büyük bir endişe taşıdığı, fabrikaların sahiplerini, sanayicilerin yeniden yapılandırmaya gitme endişesi taşıdığı, bırakın yeni yatırım yapmayı, tam tersine yatırımların geriye çekildiği bir güne uyandık. Dolayısıyla öncelikle ekonomiden bahsetmek istiyorum. Ekonominin patronu güvendir. Eğer siz Türkiye'yi, ekonomiyi, kendi gönlünüzün hoş edildiği bir alan haline getirirseniz, Türkiye'yi batırırsınız. 16 yıldır iktidardasınız. '24 Haziran'da kazanırsam faizi düşüreceğim, doları düşüreceğim' diyorsun. Hadi oradan be, hadi şimdi düşür. Ciddiyetsiz adamlar. Kalktınız Merkez Bankası'nı maymuna çevirdiniz. Ekonomi yöneticilerini maymuna çevirdiniz. İsraf had safhada, bin 100 odalı saray yaptınız. Sarayın içine çocukların, torunların eğlensin diye at padoku yaptınız. Şimdi milletin parasıyla, çoluğun çocuğun keyf etsin diye at padoku yaptınız, ayıptır be ayıptır. Gencecik çocuklar işsizken, analar 'akşama kocası işsiz mi gelecek, acaba oğlum bugün iş bulabilecek mi?' diye endişe içinde kıvranırken, çoluğun çocuğun keyf etsin diye at padoku yaptırıyorsun. Haram zıkkım olsun.
     
     
    'Şu anda dolar toto oynuyoruz be'
     
    Bir de deniliyor ki, 'ekronomiye üst akıl'. Tamam. Üst akıl varsa madem neden gereğini yapmıyorsun? Hemen OHAL'i kaldır, hemen Merkez Bankası'nı ve diğer ekonomik kurumları görevlerinin başında sakin, dürüst çalışması için ellerini kollarını serbest bırak. Nobel ödülü verilecek mübareğe. Şimdi diyor ki, 'Hem cari açık, hem faiz düşük, hem doları düşürecek'. Uzun yıllar üniversitede hocalık yaptım, böyle bir iktisat teorisini hiç görmedim. Böyle bir kitap hiç yazılmadı. Şayet sen bunu yapabilirsen ekonomi Nobel'ine Türkiye adına seni bizzat ben aday göstereceğim. Böyle bir ciddiyetsizlik olur mu? 10 milyonu buldu işsizlik. Bunların yüzde 26'sı genç, yüzde 36'sı kadın ve bir arkadaşımla konuştum. Bunu konuları iyi bilen bir arkadaşım. Dedi ki, 'Bugün Burdur'da, Ispar'ta uyar vatandaşımızı. Bu kafayla gidilirse dolar 6'ya gelir'. 5 oldu mu? Ben buraya geldiğimde 4.88 liraydı. Şu anda dolar toto oynuyoruz be. Benzininden mazotuna, gıdasından giyim eşyasına her türlü konuda bindiğimiz otomobilin fiyatından minibüste, belediye otobüsünde ödeyeceğiniz paraya kadar her konuda zam yiyeceğiz.
     
     
    'Süleyman Demirel'in şehrine hizmet ederlerse sinirleri bozulur'
     
    Çiftçi zaten öldü, can çekişiyor. Isparta'da 4 üniversite var. Bula bula Süleyman Demirel Üniversitesi'ni bölmeye kalktılar. Atatürk'e düşmandılar biliyorduk ama anladık ki Baba'ya da düşmanmışlar. Şimdi Süleyman Demirel Üniversitesi'ne gerekli yatırım yapılmış olsa, buradan uluslararası patente müracaat eden hoca sayısı artar. Bugüne kadar 9 patent başvurusu yapılmış. Çünkü Isparta'ya yatırım gelmiyor. Isparta dünyanın en önemli endemik bitki örtüsüne sahip. Diyor ki yabancılar 'Isparta kozmetik üzerine dünyanın bir numarası olabilir. Ey siz Türkler neden Isparta'nın bu yanını ortaya çıkarmıyorsunuz?' Ben de dedim ki, 'Süleyman Demirel'in, rahmetlinin şehrine hizmet ederlerse sinirleri bozulur da ondan'. Allah bize nasip edecek. İnşallah seçildikten sonra, Cumhurbaşkanı olduktan sonra, 1 Kasım'da burada en az bin işçinin çalışacağı, en önemli kozmetik araştırmaların yapılacağı ve o manada ilaçların üretileceği bir fabrika ve bir ar-ge merkezini kuracağız. İspanya, Fransa bu işin kaymağını yerken, Isparta dışında kalıyorsa bu bizim ayıbımızdır. Isparta inşallah Paris'le, Madrid'le yarışacak. 
     
     
    'Tarlayla çiftçiyi barıştıracağız'
     
    Çiftçiyi sevmiyorlar zaten onun için elmalar dalda kalır. 'Niye kardeşim çiftçiyi horluyorsunuz, çiftçiyi tarlasına küstürdünüz?' diye soruyoruz; diyorlar ki, 'çok pahalıya üretiyorlar'. Siz elmayı, sebzeyi, meyveyi, Türkiye'de ne kadar çiftçi varsanız pahalıya üretiyormuşsunuz. Onun için sadece tarla başı verip, çiftçiyi ekmekten biçmekten ayırdılar. Ben size örnekler vereceğim. ABD'den mısır ithalatı yapılıyor. Amerikan çiftçisi mazotu 1.5 liradan kullanıyor. Türk çiftçisi bugün itibariyle mazotu 5.5 liradan kullanıyor. 6 mı oldu? Zamlara yetişemiyorum. Senin çiftçin 6 liradan mazot kullanırsa, Amerikan çiftçisi Türk parasıyla 1.5 liradan mazot kullanırsa, rekabet edebilir misin? Edemezsin. Gübreyi Amerikan çiftçisinden 5 kat pahalı alıp kullanırsan, sen elmayı, diğer ürünleri ucuza mal edebilir misin? Edemezsin. İşte biz Cumhurbaşkanı seçildikten, İYİ Parti iktidar olduktan sonra, 5 yıl sonunda Türkiye et, saman, hayvan, buğday, mısır ve bunun gibi uzayan bir liste var, ithal eden ülke olmak konumundan çıkacak. 5 yıl sonra çiftçi Türkiye'nin gıdasını, kendine yetmesini sağlayacak. Amerikan çiftçisine 1.5 liraya Amerika mazot kullandırsın, sen 6 liraya kullandır, sonra da 'Pahalı üretiyor' de. Bunlar çiftçi düşmanı, çiftçiyi tarlaya küstürdüler. Allah'ın izniyle tarlaya çiftçiyi seçildiğimde barıştıracağız.
     
     
    'Ayıptır, günahtır, haram zıkkım olsun'
     
    Gençlere gelince, öğretmenler, sağlıkçılar atanamıyor. AK Parti'den kağıt getiremeyen hiç kimse hiçbir yere giremiyor. (Meydandakiler yuhalayınca: Bu yuhalanır işte ama yine de siz yuhalamayın.) KPSS'de sorular çalındı. Türkiye'de FETÖ mücadelesi yapılıyor sanki, öyle deniliyor. Fakat ne hikmetse KPSS sorularını çalanların, çaldıranların, bundan faydalananların başına hiçbir şey gelmedi. Buna karşılık o KPSS hırsızlığından hakkını hukukunu kaybeden gençlerin de haklarının iadesine yönelik hiçbir şey yapılmadı. Bu kul hakkıdır, haramdır. Kendi çocuklarınız utanmadan kaymakam, belediye başkanı, rektör yanında 1 ay çalışıyor, en ballı maaşlara gidiyorlar. Ayıptır, günahtır, haram zıkkım olsun.
     
     
     
    'Kurumlardaki çiftlik hayatına son vereceğim'
     
    Ama bir şey daha var. Kadınlara, gençlere sesleniyorum; sizin çocuklarınızı ya sözleşmeli erliğe, ya uzman çavuşluğa ya da taşeron yanına mecbur bırakan bir iktidar gidecektir, gitmelidir. Ve maalesef Türkiye'nin bugünkü şartlarının sebebi bu 16 yıllık iktidardır. Kibirlendiler. Niye bu duruma geldik? Kibirlendiler. İsrafı had safhaya çıkardılar. Huzurunuzda söylüyorum; o bin 100 odalı sarayda bir gece yatmayacağım. O çiftlik haline getirilmiş kurumlar var ya, çoluk çocuğu doldurup en düşüğü 5 ve 20 bin liraya kadar uzanan bedava maaşların alındığı kurumların hepsini gözden geçirip çiftlik hayatına son vereceğim. 
     
    'Üniversitelerde bilim, adalet saraylarında adalet yok'
     
    YÖK'ü kapatacağım, bütün yetkilerini üniversitelere vereceğim. Vereceğim ki, üniversitelerde birim olsun. Binalar amenna harika içinde bilim yok, içine yatırım yok. Adalet sarayları muhteşem ama içinde adalet yok. Demokrasinin, hukukun ve adaletin olmadığı yerde, güvenin olmadığı yerde ekonomi iyi olmaz.
     
    'Önceliğimiz israf, rüşvet ve yolsuzlukla mücadele'
     
    Ekonomi tepetaklak gider. Eğer bu israfı, rüşveti, yolsuzluğu Türkiye sürdürmeye kalksın batar. Dolayısıyla birinci önceliğimiz israf, rüşvet ve yolsuzlukla mücadeledir. Öyle ağır yasalar çıkaracağım ki, rüşvete el uzatanın eli yanacak. Rüşvet vermeye kalkanın eli yanacak. Haksız mal mülk, yani rüşvet üzerinden mal mülk edinenlerin eli yanacak. İtibarı israfa bağlayanlara buradan seslenmek isterim. Bir tarafta namusuyla, şerefiyle evine ekmek götürmeye çalışan aile reisleri, diğer tarafta 'itibardan tasarruf olmaz' diyen kibirli bir tavır ve yüz. Buradan rahmetli Müslüm Gürses'in sözüyle cevap vermek isterim, bu ülkeyi sen bölemedin, PKK bölemedi ama bu ülkeyi birbirine düşürecek olan yolsuzluklarla ekmek parası peşinden koşanlar arasındaki bölünmedir. Yani, 'Bu ülkeyi yakarsa garipler yakar'.
     
    'Yabancı yatırımcılardan ayak bastı parası alıyorlarmış'
     
    Onun için yoruldun arkadaş. Yorgun bir otobüs şoförüsün. Türkiye'yi, otobüsü sen kullanarak uçurumdan aşağı götürüyorsun. Ekonomi güvendir. Bakın Durmuş Yılmaz burada. 1994 krizini çözen Hazine Müsteşarı Ayfer Yılmaz bizimle. Öyle bir kadromuz var ki, seçildiğimiz gün Türkiye'ye olan güven artacak ve Türkiye'ye yatırımlar akacaktır. Bir şey söyleyeyim mi, şaşkınlıktan nefesim kesildi. Bir kağıt getirdiler, yabancı yatırımcılardan ayak bastı parası alıyorlarmış. Bunu İngilizceye çevirmişler. Yatırım gelir mi? Gelmez.
     
    '130 milyar dolar borçla aldı, 450 milyar dolar oldu'
     
    2002'de ülkeyi 130 milyar dolar borçla aldı, 450 milyar dolar borç şu anda Türkiye'nin ödemesi gereken. 2 trilyon dolar vergi toplandı 16 yılda, 70 milyar dolar özelleştirme yapıldı. Cebinize 16 yılda ne girdi, Isparta'ya ne yapıldı, öğrencilere yurt mu yapıldı? Öğrenciler kiraya mahkum edildi. Ya önce FETÖ'nün yurtlarına, şimdi de onların yurtlarına mahkum ediliyor. Devlet öğrencisini okutmak, barındırmak zorundadır. Gencinin kafası rahat okulunda okumasını sağlamak zorundadır.
     
    Kredi borçlarının silinmesi, çiftçiye kredi, gençlere vatandaşlık maaşı
     
    Türkiye'de 4.5 milyon kredi borcuyla tahkikata uğrayan insan var. 8 milyar ediyor tamamı. Türkiye Dayanışma Fonu diye bir fon kuruyoruz ve bu insanların borçlarını siliyoruz. Bu 8 milyar TL ne biliyor musunuz? Mehmet Şimşek hani kiralık araçlar için 'fındık fıstık parası' demişti. Bu fındık fıstık parasına öğrencinin, şehit, gazi ailesinin, işsizin, emeklinin ve asgari ücretlinin kredi kartı borçlarını, banka borçlarını sileceğiz. Çiftçinin kredi almasının yolunu açacağız. Dosya parası, kıl parası, tüy parası aldığınız kredinin üçte birini bankada bırakıyorsunuz. Dosya parası çiftçiden kaldırılacak. İşsiz genç anasısının babasının, anası babası da oğlunun kızının karşısında iki büklüm. Eğer bu devlet gencine iş bulamıyorsa ona bakmak zorundadır. İş buluncaya kadar bütün gençlere vatandaşlık maaşı bağlayacağız. 
     
    'Niye şöyle bir 'Ey Meral Akşener' demiyor?'
     
    Dış politika bir rezalet. Hangi birisine bakayım. 'Ey Trump...' Şeker fabrikalarını sat. 'Ey Hollanda....' Sonra git Hollanda ile gıda anlaşması yap. 'Ey Macron...' de arkasından uçak al. 'Ey Putin...' de, git S-400 al. 'Ey İsrail...' de ondan sonra 20 milyon dolara 9 şehidin kanını sat. Dikkatinizi çekiyor mu? Şimdi Sayın Erdoğan dünyaya 'ey' diyor da bir tek şu gariban Meral Akşener'e 'ey' demedi şu ana kadar. Niye şöyle bir 'Ey Meral Akşener' demiyor? Niye demiyor biliyor musunuz? Çünkü 'ey' derse vatandaşın bilgisi olur. Size bir soru gençler. Sayın Erdoğan bugüne kadar bütün muhalefeti tanzim etti, rakiplerini hep kendisi seçti. Bir rakip çıktı karşısına ne yapacağını şaşırdı. Korkudan uykusu kaçıyor. Öyle bir rakip çıktı ki karşısına, bir şey söyleyeyim mi, hem rahmetli başbuğ Türkeş'in hem Demirel'in çırağı. Yandı yandı arkadaş. Ey kısmına gelince soru şu. İkinci turda, ikinci tura kalıyor zaten, ikinci turda kimi karşısında istemez arkadaş? Evet Meral Akşener. Onun için de ikinci tura kimin kalacağına siz karar vereceksiniz? Sayın Erdoğan'ı sevindirecek misiniz, yoksa yorgun şoförü gönderecek misiniz? Sayın Erdoğan'a sormak isterim; yorgun bir şoförün arabasına biner misin? Binmez. Peki ehliyeti olmayan bir şoförün arabasına biner misin? Binmez. Dolayısıyla çok yoruldun hadi teşekkür ederiz, doğru evine git birazcık dinlen. 
     
    Değerli polis kardeşlerim ben sizin eski İçişleri Bakanınızım. Yaşlılarınıza sorun sizin için zamanında ne yapmışım? 3600'ü devamlı ben söylüyorum. Bekledim ki seçim üstü size bir kıyak  çekerler diye ama maalesef polisi, askerin kabul ettiği için size zırnık yapmadı. Ama sizi evladı kabul eden bu kadın, ben 3600 meselenizi çözeceğim. 
     
    Gençler bugünümüzün teminatısınız. Sizi umutsuzluğa, geriye itmeye, sizden korkmaya hakkımız yok. Size güveniyorum, fikirlerinize saygı duyuyorum. Bu ülkeyi kalkındıracağınıza inanıyorum. Fikri olan her gence mutlaka yatırım yapacağım. Fikriniz var ve şirket kurmak istiyorsanız, o fikre saygı duyacağım ve size yatırım yapacağım. Şimdi de yatırım yapılıyor. Ama nasıl bir dolambaçlı yol. Alabilirseniz ben Meral değilim. Bütün dünyanın dolar milyarderleri genç. İnovasyonun, teknolojinin, dünyanın merkezinde olduğu bir dönemde koca Isparta'dan sadece 9 patent için müracaat ediliyorsa, o üniversitenin, gençlerin, hocaların ayıbı değil, bu devleti yönetenlerin ayıbıdır. Bu ayıba son vereceğiz. 
     
    ('Cumhurbaşkanı Meral Akşener' tezahüratları üzerine) Çok kızıyor, asabı bozuluyor. Şimdi şöyle bir ahbaplığımız oldu arkadaşla. Önce bir uzun yola çıktık, 'Başbakan Meral Akşener' dediler, başbakan yedi iki tane. Biri Sayın Davutoğlu, arkasından Sayın Binali Yıldırım gitti. Sonra referanduma çalıştık arkasından Cumhurbaşkanlığına çalışmaya başladık. Bir baktık milli ve yerli ittifak kurulmuş. Bu arkadaşlar milli ise, nasıl oluyor ki, 'milliyetçiliği ayağının altına almış' bu şahısla birlikte olunuyor? Yetmedi. İki, madem ki 'Türk milliyetçileri vampir gibi kandan besleniyor'. Nasıl bu arkadaşa oy verecekler, nasıl bu arkadaşla yan yana gelecekler? Sayın Erdoğan her türlü milliyetçiliğe karşı olduğunu söyledi. Peki tam 29 Ekim'de peşmergenin davulla zurnayla Türkiye'den geçişi oldu. Buna yol verenler, lahmancun paralarını, sizin vergilerinizle ödeyenler, hendekler kazılırken valiye, emniyet müdürüne, jandarmaya 'Kafanı çevir' diyenler yerli ve milli, biz gayri milliyiz, öyle mi? Hadi oradan be! Süleyman Şah'ın türbesini YPG ile kaçıracaksın, ondan sonra ecdadın mezarının yerini değiştireceksin sen yerli ve milli olacaksın, Millet İttifakı gayri milli olacak, öyle mi? Aynaya bak aynaya. Orada gördüğün gayri milliliği suratına çarp. Bir de başka bir hikaye var. Önüne gelen FETÖ'cüymüş bu ülkede. En başında dedim ki, 'Arkadaş önce bak sağına, soluna, sonra bak aynaya bütün gördüklerin FETÖ'cüdür, bütün gördüklerin gayri millidir'. Bu ülkenin itibarını iki paralık edenler gayri millidir. Bu ülkenin parasının değerini yerle bir edenler gayri millidir. Bu ülkenin Genelkurmay Başkanını terör örgütü suçlamasıyla hapse atanlar gayri millidir. Bu ülkenin ta Abdülhamid Han döneminden gelen Kuleli Askeri Lisesi'ni, bütün askeri okullarını kapatanlar gayri millidir. Polis akademilerini, kolejlerini kapatanlar gayri millidir. Oradaki gariban Anadolu çocuklarını FETÖ'nün kucağına iteceksin, FETÖ'cü olmalarına müsaade edeceksin, sonra da binalara savaş açacaksın. Ayıp ayıp... Bu ülkede yönetim boşluğu var, yönetim boşluğunu doldurmak üzere geliyoruz.
     
    'Sandıkları koruyacağız, bizimkileri kontrol edin'
     
    Ben sizden hem kadınlardan hem gençlerden iki şey rica ediyorum; sandık başlarını koruyacağız. Hem İYİ Parti, hem CHP, hem Demokrat Parti hem de Saadet Partisi olarak koruyacağız. Ama koruyup koruyamadığımızı lütfen sandık başlarında bizimkileri kontrol edin. Sandıkları korumak bizim işimiz. YSK da yamuk yapılırsa da o yamuğu çözmek bizatihi benim işim."
     
    Konuşmasının sonunda Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ı ve partisinin kurmaylarını da kürsüye çağıran Meral Akşener, "Emanet oyları geri alacak mıyız; bir ve beraber olarak başaracağız. Yüzünü güneşe dön Türkiye. Bir ve beraber olduğunda ampuller söner" diyerek Ispartalılara veda etti.
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow